Kongrelerden sonra ne olur?

Cumhurbaşkanlığı seçiminin sona ermesiyle ülkemiz çok çalkantılı bir sürece girdi. Akabinde CHP ve AKP Olağanüstü Kongre kararı aldı. Hem AKP Kanadı, hem CHP kanadında içten içe kazanlar kaynarken, kılıçlar çekildi.Peki, Bu şamadan sonra ne olur? İsterseniz bu sorunun cevabına arayalım; Kaseti geriye sarıp Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlık dönemine bakacak olursak;  Atatürk'ten sonra CHP tarihinde atılmamış olan çok cesaretli adımlara imza attı. Türk insanının ötekileştirildiği bir dönemde sağ ve solu bir kefeye koymayı başardı. Bunda Sarıgül'ün katkısı ve etkisi çok büyük oldu. Son attığı adımla da parti içi muhalefete çok bariz mesaj verdi. "Küçük olsun sizin olsun" mantığı bitmiştir. Büyük olsun ülke kazansın mantalitesini ortaya koymaktan çekinmedi.Baykal'ın siyasi hayatına noktayı koyacak!Bu bağlamda, hemen harekete geçen Deniz Baykal ve ekibi kongre sonucunda çok büyük bir hezimete uğrayacaktır. Baykal partide söz hakkını dahi kaybedecek bir noktaya gelecektir. Bu kadar tecrübeli siyasetçi! Bu attığı adımın yersiz ve zamansız olduğunu anlaması gerekirdi. Artık CHP'nin orta saha oyuncusu olduğunu bilmeli, kabullenmeli ona göre hareket etmelidir. Gaza gelen bir iki çatlak ses ve Baykal'ın attığı bu adım koltuğunu güçlendirmek adına Kılıçdaroğlu için bulunmaz nimet olmuştur.Kılıçdaroğlu güçlenerek çıkacak!Kılıçdaroğlu, CHP Olağanüstü Kongresinden çok güçlenerek çıkacağı fikriyatı ağır basmaktadır. Muhalefet ufak tefek çatlak sesler çıkarsa da, kongrede bir varlık gösteremeyeceği aşikârdır. Kafasında planladığı akışı da kongreden sonra devreye koyacaktır. Farklı gelen seslere; "artık yerinizde oturun, sizin döneminiz bitmiştir." Mesajını verecektir.AKP kanadında ise; Şu an her şey sıcak olsa da 28 Ağustostan sonra dengeler değişecek, alt üst olacaktır. Erdoğan kafasında kurduğu planları gerçekleştirmesinin imkânsız olduğunu yaşayarak görecektir. Her şey Başbakanlığı döneminde olduğu gibi gitmeyecek ve AKP'de büyük kopmalar yaşanacağı aşikârdır. Evdeki hesap çarşıya uymayacaktır!28 Ağustostan sonra netleşen tablo ile beraber çatlak sesler fazlalaşacaktır. Davutoğlu damdan düşer gibi gelip, partinin başına geçmesi AKP içinde kabul edilemediğini birçok AKP'li üst düzey yöneticilerden duymaktayız.Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu gün hem kendisinin, hem de AKP'nin sonunu hazırladı. Mazbatayı alır almaz ülke karıştı. Her taraftan olaylar patlamaya başladı. Huzur, sükûnet ortamı olmayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Ülkemizde bayrakların indiği, Atatürk heykelinin yıkıldığı vahim bir sürece girdik.Buradan hareketle, AKP kongresinden sonra olay net bir şekilde görülmektedir. AKP'yi ve Erdoğan'ı hiç iyi olmayan bir sürecek beklemektedir. Erdoğan'ın bu sürecin içinden başarı ile çıkması da çok zor gibi görünmektedir.Kongrede Kılıçdaroğlu güçlenecek, AKP zayıflayacak!Sürecin ilerleyen zamanında, ülkenin gidişatı ve yakın zamanda atılan adımları da göz önünde bulunduracak olursak, önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanlığı seçim tablosundan farklı bir tablo olmayacak gibi görülmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde beraber hareket eden partiler, Genel Seçimlerde de beraber hareket ihtimalleri çok yüksek. İçten içe kanayan, kolu kanadı kırılmış ve kongreden zayıflayarak çıkan bir AKP genel seçimlerde istediği sonucu alamayacağını hep beraber göreceğiz. Kongreden güçlenerek çıkan Ana muhalefet son zamanlardaki attığı adımlarına devam ederse olay farklı bir boyut kazanacaktır.Kilit isim Prof. Baş'tır.Koalisyon oluşturulması halinde ne CHP kanadının, Ne de MHP kanadının ülkeyi darboğazdan kurtaracak bir ekonomi birikimi, Ekonomik modeli bulunmamaktadır. Rusya'nın geldiği noktayı göz önünde bulundurursak, olayın merkezine kilit isim Milli Ekonomi Modeli'nin mimarı Prof. Dr. Haydar Baş oturtulursa önümüzdeki dönemde ülkemizi koalisyon hükümeti yönetecektir.