Koronavirüs salgınıyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amacımız, yevmiye ile geçimini sürdüren kesimler başta olmak üzere, alınan tedbirlerden dolayı mağdur olan dar gelirli vatandaşlarımıza ilave destek sağlamaktır. Yardım kampanyasına 7 aylık maaşımı bağışlıyorum" diyerek bir yardım kampanyayı başlattı.
Çok mu güzel?
Hayır değil, Türkiye'yi 18 yıldır yöneten bir politikacı bu cümleyi kurmaması gerekirdi. Adama sormazlar mı '18 yılda ne yaptın' diye…
Benimki de soru mu şimdi, burası Türkiye tabii ki sormazlar ya da soramazlar…
Yediğimiz ekmekten, içtiğimiz suya, iğneden ipliğe, benzinden motorine kadar her şeyin içine gizlenmiş dolaylı vergileri ödeyip yine de doyuramadığımız hükümet, güya bize dağıtmak için yine bizden para istiyor.
Şu koronavirüs salgını hükümetin suratındaki tüm makyajı süpürünce ortaya gerçekler tüm çirkinliğiyle saçılmış oldu.
Yahu koronavirüs salgınında Türkiye daha yeni başlıyor sayılır, şimdi milletten yardım toplarsanız, Allah korusun salgın daha da büyürse birkaç ay sonra ne isteyeceksiniz, canımızı mı?
Eller veriyor bizdekiler alıyor
ABD, Almanya ve Güney Kore vatandaşlarına doğrudan nakit para desteği veriyor.
Koronavirüsle mücadele için Almanya 550 milyar euro, Hollanda 100 milyar euro, Fransa 300 milyar euro, ekonomisi zorda Polonya 52 milyar dolar, İspanya 200 milyar euro, İngiltere 300 milyar sterlin, ABD ise 1.2 trilyon dolarlık bir bütçeyi hazırladı.
Türkiye ise yalnızca 15 milyar dolar (100 milyar TL) ayırabildi. Belki bu kadar da ayıramadı, kâğıt üstünde kalacak… Zira iki hafta önce bu para açıklanmıştı, şimdi bitti mi ki SMS ile 10 TL yardım toplanıyor?
Yoksa kurtarılacaklar kurtarıldı da, millete para mı kalmadı?
Hani devletimiz güçlüydü?
İtalya'ya yardım göndermekle övünüyor hâlâ siyasilerimiz, ama Cumhurbaşkanı'nın ifadesiyle 'yevmiyeyle geçinen' vatandaşlar için yardım isteyecek kadar da kötü durumdayız.
Eve lazım olan camiye haramdı da İtalya'ya helal mi?
Başka hangi ülkeler bu salgın nedeniyle yardım kampanyası başlattı diye baktığımda 18 yıllık iktidarın Türkiye'yi Irak, Lübnan, Sri Lanka, Senegal ve Güney Afrika kategorisine mahkûm ettiğini görüyorum.
Ak Parti hükümetleriyle geldiğimiz yer işte tam da burası.
Yani; 1945'e kadar 12 yıl Hitler Almanya'sında Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığı yapan Paul Joseph Goebbels'in 'savaşta çok insan ölüyor, açlık da artıyor' dediğinde Hitler'in 'bunu onlar istedi' dediği yerdeyiz, sizin anlayacağınız.
Zekât vergisi gelsin ister misiniz?
Bir şey daha var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başlattığı yardım kampanyasını savunan int ernet sitelerinde dün rastladığız bazı ifadeler hayli dikkatimi çekti.
Bakınız bir tanesi ne diyor:
"Türkiye'nin zekât potansiyeli 350 milyar TL. Nüfusu 82 milyon. Eğer ülkemizde zekâtlar devlet tarafından toplanıp, 82 milyon kişiye eşit şekilde dağıtılsa kişi başına 4 bin 250 lira düşer. Devlet derhal Zekât Fonu kurmalı."
Sizi bilmem ama bu koronavirüs salgınını fırsat bilip, hükümetin zekât vergisini hayata geçirmenin yolunu ciddi ciddi aradığını düşünüyorum.
Zaten Sayın Erdoğan da yardım kampanyasını başlatırken, 'zekâtlarınızı erken verin' demişti.
Benden söylemesi, sonra demedi demeyin…
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023