Kralın adamları

Suriye komşu, halkı kardeş ülkemiz. Nüfusun yüzde yetmişi Sünni? Devlet başkanı Nusayri (Alevi). Bakanlarının büyük çoğunluğu Sünni ve anayasalarında Hanefi fıkhı temel ölçü... Esad, halkın desteğiyle iktidarda. Ama Erdoğan'ın, Şam Müftüsüne dediği gibi "Arap Baharı" dedikleri şey, Suriye devletini ve halkını perişan etti.Bahreyn, küçük bir körfez ülkesi? Nüfusu milyonun altında ama petrol ile milyonlara bakacak zenginlikte bir ülke. Bahreyn'de, Suriye'nin tersine nüfusun çoğunluğu Şia. Yönetim krallık. Bu krallık son dönemlerde bir demokrasi makyajından geçilmiş ve 80 kişilik bir parlamento. Kırkı kraldan, diğer kırkı halktan?  Bahreyn petrol zengini ama bu zenginlik kralda toplanıyor. Kral etrafındakilere canının istediği kadar veriyor. Halk hemen hemen bütün İslam coğrafyasındaki gibi aç, yoksul, köleleşmiş vaziyette. Bahreyn'in bir diğer özelliği ise kral ve rejiminin tam bir Şia (Hz. Ali sevenleri) düşmanı olması? Takip edenler görecektir! Hemen her gün Bayreyn'de, Şiilere yapılan baskıları, zindanlardaki insanları, işkenceleri, ibadethanelerin yıkılmasını görecektir.Hani bizim demokrasi havarilerimiz var ya! Arap baharı ile Müslümanları rahat ettireceklerdi! Bahreyn'de de, Şii halk meşru taleplerini duyurmak, insanca yaşamak, temel hak ve hürriyetlerini istemek için meydanlara çıktı. Aman Allah'ım! Sen misin demokrasi, hak, özgürlük isteyen! Vurun? Kralın adamları yetmedi, hemen Vahhabi Suud kralından yardım istediler. Suud askerleri, Bahreyn'e girdi, halkı darmadağın etti. Kralların demokrasisi işte? Olaylar o boyuta ulaştı ki, Şii din adamları, uluslar arası toplumu, Krallıkta yaşanma olasılığı güçlü olan katliamlara karşı göreve çağırdı. Bu çağrıya (!) binaen midir, bilmem ama dış işleri bakanımız Bahreyn'e gitti. Demokrasinin kralıyla görüştüler. Yaptığı açıklama bu kralın ülkesinde demokrasinin çok iyi işlediği yönündeydi!!!Davutoğlu, Bahreyn'deki istikrarı desteklerini ifade ederek, kralın geleceğinin parlak olduğunu ifade etti. Çünkü Bahreyn, mezhepsel ve etnik barış için örnek bir ülkeymiş. Allah (c.c) böyle barış ve huzurdan ülkemizi korusun?* * *Kadir İnanır, hayattaki rolünü oynayamadıKadir İnanıra, "Tatar Ramazan" rolü verildi. Çok iyi oynadı. Suçtan hüküm giymişti. Hapishanede organize olmuş ranta, çıkar ve güç sahiplerine karşı oldu. Gününü gün etmek varken güç ve iktidar sahiplerini, karşısına alarak mazlumdan yana oldu. Mafya filmlerinde de benzer karakterleri başarıyla oynadı. Kanunen yasak işleri yapıyordu. Ama uyuşturucu, kadın ticareti, arazi mafyası vs. yapılanmalarına karşı halkın yanında duruş gösteriyor, halkın sevgi ve güvenini kazanıyordu. Duygusal filmlerinde çok inbelikler yapsa da, sevdiği uğruna yine de gözyaşı dökebiliyordu.İşte bu İnanır, gerçek hayatta halkın adamı olmayı başaramadı. Gitti, güç ve iktidar sahiplerinin adamı oldu. Haliyle 40 yılda kazandığı şöhreti, halkın sevgisini bir anda kendi eliyle sıfırladı. Aynen Orhan Gencebay gibi. Yine Gencebay'ın dediği gibi "kula kulluk edene yazıklar olsun"?