Kulluk ve Allah’a gidiş
Hiç bir şey, kainatta maksatsız ve gayesiz yaratılmamıştır. Ancak biz bu yaratılmışların bazılarının belki maksat ve gayesini biliyoruz, anlıyoruz. Bilin en bir hakikat var ki, maksatlarını bildiklerimizin veya bilemediklerimizin tamamı da sadece insan için yaratılmıştır.
Allah, öyle bir tecelli ile insan dediğimiz varlığı yaratmış, eşref-i mahluk/yaratılmışların en şereflisi olarak onu seçmiş ve merkez olarak da insanı tayin etmiştir.
"İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emin beldeye yemin olsun ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık." (Tin suresi 1.2.3.4)
İnsanın merkez olması münasebetiyle, yaratılış gayesi olan kulluk yönü de çok yüce olması gerekiyor.
Şimdi soruyoruz; yaratılmışların en şereflisi olan bu varlık, yiyecek, içecek, giyinecek, ev yapacak, ticaret yapacak, zengin olacak... Kısaca insan, bu ve benzeri şeyleri yapması için yaratılmışsa, o zaman Allah'ın bunu böyle mükemmel bir şekilde yaratmasına, pek kıymetli bir şey yapmasına gerek yok.
Niye?
Çünkü bu alemde Cenab- ı Hakk'ın insandan başka yarattığı varlıklar var. Mesela hayvan da bizim yaptığımız bazı şeyleri yapıyor. O da yiyor, içiyor. O da dölleniyor. Onun da yuvası var. Belki biz işin biraz daha tezyinat/ süs boyutuna kaçarak işi biraz gösterişli yapıyoruz, o kadar. O halde diyoruz ki, insan sırf bu işler için yaratılmadı.
"İnsanın yaratılış maksadı Allah'a mükemmel bir kul olmaktır"
Diğer bütün varlıklarla insanı mukayese ettiğimiz zaman, onun mutlaka farklı bir yönünün olması gerektiğini tespit etmemiz mümkündür. Bu meseleyi çok uzatmadan, o farkın, o nüktenin kulluk olduğunu söyleyebiliriz. Kul olmaktır insanın farkı.
Hayvanların böyle bir iddiası yoktur. Kedinin, köpeğin, karıncanın, yılanın, aslanın, tilkinin böyle bir iddiası yok. Onun için dikkat ederseniz gelişi güzel yaşarlar. Arifler de bunun için; "Nerden gelip gittiğini, anlamayan hayvan imiş'' diyor ya.
Hayatı bir tesadüf olarak görüp, tesadüfi yaşamak arzusu ve gayesi bizi hayvanın pek üstüne çıkarmıyor. Fakat bunun ötesinde, biz kuluz. Allah, bizi bir gaye için yarattı. Yani bizim yaratılış maksadımız Allah ' a mükemmel bir kul olmaktır.
Kelime manası itibariyle kulluk; "Emre itaat ve ittika/yasaklardan sakınma manasına gelir". Yani tam bir teslimiyet. Buna Arap dilinde kölelik denir. Ama öyle bir kölelik ki bu, içinde esaret olan bir kölelik değil. Muhabbetle kendini Hakk'a vakfetme manasında, Allah' a adama manasında, O'ndan gayrı hiç bir şey düşünmeme manasında bir kölelik.
Kulluk iddiası öyle bir iddiadır ki, "Bu alemin 'Hakim-i Mutlak'ı olan bir tek Yaratıcı var. İşte benim sevdam O'nadır. Benim korkum O'ndandır. Benim rızkını O'ndandır. Benim güzelliğim de O'ndandır. Kısaca benim her şeyim O'ndandır." İşte bu iddia ile Allah'a bağlanmanın adına kulluk diyoruz. (Prof. Dr. Haydar Baş, Hikmetin Sırları 1. Sohbet)
H; AknAydn