Yüksek maliyetler altında ezilen çiftçi hükümetten çözüm beklerken ithalat darbesi yedi. Buğdayından mercimeğine kadar ne varsa "paramız var ki alıyoruz" denilerek ithal edildi. Türk çiftçisinin ürünü elinde kalırken Amerikalı, Arjantinli çiftçiye ülkemiz pazar edildi. Çiftçi için olumsuzluklar bununla da sınırlı kalmadı bir de pandemi belası çıktı, o da yetmedi kuraklık geldi. Her şey üst üste bindi. Yüksek maliyet, pazar sıkıntısı, ithalat, özelleştirme, pandemi, kuraklık. Bu neyin bedeli diye sormak da gerek ama neyse..!
* * *
Kuraklık büyük bir hızla kıtlığa doğru yol alıyor. Ocak ayının ortasına gelmemize rağmen bırakın İstanbul'u Anadolu'da bile yağış yok. Erciyes'in dibinde de kar yok, soğuğun başkenti Sivas'ta, Erzurum'da bile kar yok... Yok... Yok... Yok...
Peki bu ne demek? Bu İstanbul için susuzluk demek, suya zam demek bu belli. İşin bir de çiftçi kısmı var. Asıl sıkıntı da burada zaten. Bakın Kırıkkale'de çiftçilik yapan Ahmet Doğan hepimizi bekleyen tehlikeyi nasıl anlatıyor; "Pulluk toprağa 4-5 parmak geçiyor. Eğer önceki senelerdeki gibi rahmet iyi olaydı en aşağı bir buçuk iki karış aşağı geçiyordu, o zaman toprak daha iyi oluyordu. Mesela nohudun kökü olsun, buğdayın kökü olsun, her şeyin kökü, mercimeğin kökü aşağı doğru daha iyi atılım yapıyor. Kök iyi olunca dalları da iyi oluyor. Kar yağmadı sular kurudu. Göletler vardı kurdu. Üreticileri tamamen etkileyecek. Tohum atacak, gübre atacak aha çift sürüyor. Mazotu, aleti, her şeyi masraf, masraf olduğu için bu şekilde giderse çiftçi tamamen kaybolur. Tüketici de bulamazsa her şey pahalı olur. Pahalı olunca da hepimize yansır."
* * *
Evet... Çiftçi Ahmet bey haklı. Bugünkü kuraklık, yaz aylarında kıtlık ve pahalılık olarak karşımıza çıkacak. Sorun sadece hububatta değil elbette. Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle meyve ağaçları da çiçek açmaya yüz tuttu. Ağaçların Ocak ayında çiçek açması demek 'soğuk alması, don vurması' demek. Don vuran çiçekler ise ölür. Bu durumda da meyve olmaz. Evet... Kuraklık bizi tarımsal anlamda iki koldan tehdit ediyor. Birincisi ekili ürünler yetişmeyecek, ikincisi de meyveler erken çiçeklenmeden dolayı olmayacak.
* * *
İçine girdiğimiz zifiri karanlık dönemin karanlık tablolarından biri de tarımda bizi bekliyor. Kuraklık, kıtlık, pahalılık... "Tarım stratejik bir sektördür. Bir asker silahsız savaşabilir ama karnı aç savaşamaz." demişti Prof. Dr. Haydar Baş. Zaman O'nu yine haklı çıkardı. Kendi çiftçisini desteklemek yerine "paramız var ki alıyoruz" diyerek çiftçiyi, yabancı çiftçiye müşteri haline getiren zihniyet pandemi sürecinde parasıyla bile buğday alamadı. Rusya önceliğim kendi halkım diyerek buğday satmadı mesela. Tarımda bugün kuraklığı konuşuyoruz ama gayri milli politikaların verdiği zarar kuraklıktan daha büyük.
- ABD ve AB açlıktan kırılıyor! / 23.09.2022
- Kandırıldık / 19.09.2022
- Gariban Türk’e Survivor gibi memleket / 16.09.2022
- Klasik AKP dış politikası / 12.09.2022
- Akıl tutulması / 05.09.2022
- İslam dünyası! / 18.05.2021
- İftar / 07.05.2021
- Çöküş / 03.05.2021
- Tam kapanma dediysek, mesela yani / 30.04.2021