Kuraklık cebi de vuracak
Gıda fiyatlarını sürekli yukarı çeken ekonomideki kötü gidişat yetmezmiş gibi şimdi de kuraklık kapımızı çalıyor. Bu gidişle gıda fiyatlarının daha da artması kaçınılmaz. Kuraklığın tarımsal üretimi vurduğunu söyleyen TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, verim kaybı nedeniyle tarımsal ürünlerde fiyat artışlarının yaşanabileceğini açıkladı
12.01.2023 16:41:00





Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı görüntülü basın açıklamasında kuraklık riskini değerlendirdi. "Ege ve Marmara bölgesinde devam eden yağışlar özellikle kuru alanlarda üretim yapan üreticilerimizi sevindirdi ve bu bölgelerde kuraklık riski şimdilik azaldı. Yağış almayan İç Anadolu Bölgesinde ise kuraklık riski devam ediyor. Üreticilerimiz kış yağışlarının devamının gelmesini bekliyor" vurgusu yapan Bayraktar, şunları söyledi: "Ekim, kasım, aralık ayları ve ocak ayının başında beklenen yağmur ve kar yağışlarının düşmemesi sonucu ekim alanlarında özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde buğday ve arpa çıkışları olumsuz etkilendi. Önümüzdeki günlerde beklenen yağışlar gerçekleşmezse üretimi ve üreticilerimizi zor günler bekliyor. 2022-2023 yılı tarımsal üretim ve pazarlama dönemi ekim ayı itibarıyla başladı. Başta kışlık hububat olmak üzere, bazı baklagiller, kanola ve bazı sebzelerin ekimleri yapıldı. 1 Ekim-31 Aralık 2022 tarihleri arasındaki toplam yağış verilerine göre tüm bölgelerimiz normalin altında yağış alırken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç diğer tüm bölgelerimiz geçen yıla göre daha az yağış aldı. Marmara ve İç Anadolu bölgelerinin bir bölümünün yeterince yağış alamaması ve hava sıcaklıklarının normallerin üzerinde gerçekleşmesi sebebiyle bu bölgelerde suya daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Özellikle Konya, Eskişehir, Nevşehir ve Kırşehir illerinin bazı bölgelerinde çimlenmede sorun olduğu, köklerde sararma meydana geldiği görülüyor. Sonbahar yağışlarının yetersizliği ile yeni sezona sorunlarla başlanırken beklenen kış yağışlarının da gerçekleşmemesiyle çiftçilerin tedirginliği arttı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün Türkiye'de son üç ayda yağışlar uzun yıl verilerine göre yüzde 38, geçen yıla göre de yüzde 29 azalma göstermesiyle kış kuraklığı yaşanıyor. Beklenen kar yağışlarının yeterince gerçekleşmemesi durumunda, ilkbaharla birlikte ekimleri gerçekleştirilecek diğer ürünler için de sıkıntılı bir döneme girilecek."
İçme ve tarımsal sulama baraj ve göletlerinin normal seviyelerinin çok altında su tutma riski bulunurken, yeraltı sularının yetersizliğinin de artarak devam ettiğine dikkatleri çeken Bayraktar, "Birçok ilimizde baraj seviyelerinin düştüğü, göllerde çekilme olduğuna yönelik bilgiler geliyor. 30 Aralık 2022 itibarıyla elde edilen verilere göre 81 barajın 31'inin, yani yüzde 38'inin aktif doluluk oranı yüzde 30'un altındadır. Kışlık ekilen ürünlerde kuraklıktan etkilenme dolayısıyla verim kaybı tahminleri için henüz erken bir dönemdeyiz. Önümüzdeki günlerde yağışların normal seviyesinde olmasıyla hububatta kuraklık riski azalabilir. Kış yağışlarının yanında mart, nisan ve mayıs aylarındaki yağışların kışlık ekimler açısından önemi daha büyük hale geldi" dedi.
"Arka arkaya 3 yıldır sonbahar yağışlarının normallerin altında gerçekleşmesi ve bu yıl sezonun başından itibaren ülke genelinde beklenen yağışların gelmemesi sonucu meteorolojik ve tarımsal kuraklığın yanı sıra hidrolojik kuraklık da yaşanabilir" diyen TZOB Başkanı Bayraktar, şöyle konuştu: "Önceki yıllarda hidrolojik kuraklık sonucu göller ve akarsularda kurumalar görülmüş, barajlarda su seviyeleri azalmış, yeraltı su seviyeleri gerilemiş, içme suyu konusunda dahi endişeler yaşanmıştı. Uzmanlar bugünlerde de gelecek tehlikeyi işaret ediyorlar. Göllerde kurumaların olduğu, baraj seviyelerinin düştüğüne yönelik haberler sürekli artıyor. Yeterli sulama yapılamaması durumunda birçok üründe verim kaybı yaşanabilir. Su yetersizliği ürün tercihlerini de etkileyecek, üretici daha az su isteyen ürünlere yönelecektir. Üretim düşüklüğü gıda arzının gerilemesine neden olacak ve neticede ise yaşanan bu olumsuz durum tüketici fiyatlarına olumsuz yansıyacaktır. Hidrolojik kuraklık sonucu sulu tarım alanları da riske girebilir. Çiftçilerimiz yağışın olmaması ve barajların su seviyesinin düşük olması nedeniyle hangi ürünü ekeceği konusunda kararsız kalıyor. Önümüzdeki aylarda yağışların yetersiz olması ve sulamanın yeterli düzeyde yapılamamasıyla mısır, pamuk, şekerpancarı gibi çok su isteyen ürünlerde de sorun yaşanabilir."
Barajlar dolmadı
İçme ve tarımsal sulama baraj ve göletlerinin normal seviyelerinin çok altında su tutma riski bulunurken, yeraltı sularının yetersizliğinin de artarak devam ettiğine dikkatleri çeken Bayraktar, "Birçok ilimizde baraj seviyelerinin düştüğü, göllerde çekilme olduğuna yönelik bilgiler geliyor. 30 Aralık 2022 itibarıyla elde edilen verilere göre 81 barajın 31'inin, yani yüzde 38'inin aktif doluluk oranı yüzde 30'un altındadır. Kışlık ekilen ürünlerde kuraklıktan etkilenme dolayısıyla verim kaybı tahminleri için henüz erken bir dönemdeyiz. Önümüzdeki günlerde yağışların normal seviyesinde olmasıyla hububatta kuraklık riski azalabilir. Kış yağışlarının yanında mart, nisan ve mayıs aylarındaki yağışların kışlık ekimler açısından önemi daha büyük hale geldi" dedi.
Hidrolojik kuraklık da yaşanabilir!
"Arka arkaya 3 yıldır sonbahar yağışlarının normallerin altında gerçekleşmesi ve bu yıl sezonun başından itibaren ülke genelinde beklenen yağışların gelmemesi sonucu meteorolojik ve tarımsal kuraklığın yanı sıra hidrolojik kuraklık da yaşanabilir" diyen TZOB Başkanı Bayraktar, şöyle konuştu: "Önceki yıllarda hidrolojik kuraklık sonucu göller ve akarsularda kurumalar görülmüş, barajlarda su seviyeleri azalmış, yeraltı su seviyeleri gerilemiş, içme suyu konusunda dahi endişeler yaşanmıştı. Uzmanlar bugünlerde de gelecek tehlikeyi işaret ediyorlar. Göllerde kurumaların olduğu, baraj seviyelerinin düştüğüne yönelik haberler sürekli artıyor. Yeterli sulama yapılamaması durumunda birçok üründe verim kaybı yaşanabilir. Su yetersizliği ürün tercihlerini de etkileyecek, üretici daha az su isteyen ürünlere yönelecektir. Üretim düşüklüğü gıda arzının gerilemesine neden olacak ve neticede ise yaşanan bu olumsuz durum tüketici fiyatlarına olumsuz yansıyacaktır. Hidrolojik kuraklık sonucu sulu tarım alanları da riske girebilir. Çiftçilerimiz yağışın olmaması ve barajların su seviyesinin düşük olması nedeniyle hangi ürünü ekeceği konusunda kararsız kalıyor. Önümüzdeki aylarda yağışların yetersiz olması ve sulamanın yeterli düzeyde yapılamamasıyla mısır, pamuk, şekerpancarı gibi çok su isteyen ürünlerde de sorun yaşanabilir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.