Bugüne kadar Avrupa Birliği ve ABD tarafından hazırlanıp "piyasaya sürülen!" pek çok Türkiye haritasına şahit olduk. Bu haritalar... Muharrem BAYRAKTAR'ın yazısı Bugüne kadar Avrupa Birliği ve ABD tarafından hazırlanıp "piyasaya sürülen!" pek çok Türkiye haritasına şahit olduk. Bu haritalar Türkiye'yi parçalara ayırmış , Pontus'tan Kürdistan'a kadar bir çok yeni bölgeleri ve ülkeleri çıkartmıştı içimizden.Bu haritalar bir bakarsınız NATO savunma koleji toplantılarında, bir bakarsınız ABD silahlı kuvvetler dergisinde arz-ı endam eyler.Türk hariciyesinden hiç kimse kalkıp bu terbiyesizliklere tek kelam etmez. Etmedikleri gibi "Küçük bir hatadan kaynaklanan bu durumu büyütmeyelim!" gibisinden utanç verici bir savunma ile kamuoyunu uyutmaya da devam ederler.Onlar kamuoyunu uyuttukça Brüksel'deki kadim dostları, Türkiye üzerindeki gerçek emellerini ortaya koyan o "bölücü lisanı!" kullanmakta devam ederler.Son olarak Avrupa Parlamentosu hazırladığı "Türkiye ile ilgili gıda güvenliği" başlıklı bir çalışmada, Güneydoğu Anadolu bölgesinden "Kürdistan" olarak bahsetti.Avrupa Parlamentosu tarafından, Ekonomik ve Bilimsel Siyaset Dairesi'nin hazırladığı bu çalışma AB ile yürütülecek "Gıda güvenliği, hayvan ve bitki sağlığı politikası" başlığı ile, sevinçle beklediğimiz müzakere paketlerinden biri olarak Tarım Bakanlığı'na gönderildi."IPOL/ANT/ENVI/2006/32" numaralı çalışmada şu satırlara yer veriliyor."...Orta ve Doğu Anadolu'nun daha az gelişmiş bölgeleri ile özellikle Kürdistan'da uygulanan kalite standartları ve uygulamaları, Batı ve ülkenin daha varlıklı bölgelerine göre çok daha yetersiz."(21 Aralık 2006 Hürriyet,Uğur Ergan)Sözümona tarımla ilgili olan ve Türkiye'nin Güneydoğu'sundan "Kürdistan" diye söz eden bu rapor şu an Tarım bakanlığının ilgili birimlerinin önünde bulunuyor.Tarım bakanlığı acaba ne yapıyor? Bu ifadeyi gören bürokratlar hemen Tarım Bakanı'nı ve Dışişleri Bakanı'nı haberdar edip, bu bölücü ifadelere gerekli cevabın verilmesi için harekete geçmişler midir?Dışişleri Bakanlığı "Beyler! Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge yok. Siz herhalde başka bir ülkeden bahsediyorsunuz" deyip raporu geri göndermek üzere midir?Böyle düşünüyorsanız avucunuzu yalarsınız.Bugüne kadar Türkiye'yi paramparça gösteren haritalara hiçbir tepki verilmediği gibi, bu alçak sözler de görmezden gelinecektir. "Aman efendim,Brüksel'deki dostlarımız küçük bir sürç-i lisan eylemişler! Büyütmeyelim" şeklinde bir açıklama gelirse hiç şaşırmayın.Ve hatta devamında "AB tarafından bizden istenen her şeyi yapmaya devam ediyoruz" açıklamasıyla kararlılıklarını pekiştirmeye kalkarsalar buna da hazırlıklı olun.Kürdistan, Pontus, Ekümen Patrik gibi bu ülkenin temeline dinamit koymak demek olan ifadeler, AB yolunda kullanılan terminoloji içinde en doğal söylemler haline geldi.Ankara bu rezilliklere susmakla bu ülkenin ve bu milletin onuruna en büyük hakareti yapıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.































































































