İnsan hakları ve azınlık hakları adı altındaki çifte standart uygulamalar ile, gelişmiş kabul edilen ülkelerde meydana gelen insan hakları ihlallerine göz yumulmakta; ama içişlerine müdahale edilmek istenen ülkelere müdahale için sebep olarak öne sürülmektedir.
Batıda düşünce özgürlüğü yokturNitekim Fransa'da alınan bir karar ile, sözde Ermeni soykırımının olmadığını fikir olarak söylemek bile suç kabul edilmekte, doğru olan görüşlere konuşma hakkı dahi verilmemektedir. ABD'de farklı siyasi ve politik görüşlere de medyanın yer vermesini sağlayan "Fairness Doctrine", 1980'lerden beri uygulamadan kaldırılmıştır. Ülkemizde ise "tarafsızlık" ilkesi olarak uygulanan bu yayın ilkesi, demokrasinin en temel ayaklarından biridir. Ancak maalesef ABD'de medya kuruluşları Irak'ta olup bitenleri değil, ABD'nin politik çıkarlarına uygun olanları kendi halklarına yorumlayarak yansıtmaktadır.
ABD'de Müslümanların hakları kısıtlanmıştır2 Ekim 2001 yılında ABD'de çıkarılan Patriot Yasası ile bireylerin özellikle Müslüman azınlıkların haklarına çok ciddi kısıtlamalar getirilmiştir. Örneğin, bir kitapçıdan alınan kitabın adının ve içeriğinin bile talep edildiğinde polise bildirme zorunluluğu getiren yasa, polise, vatandaşların okudukları kitaplardan etkilenerek suç işleyip işlemediğine dahi karar verme yetkisini tanımaktadır. Yine ABD'de çıkarılan İç Güvenliği Sağlama yasası ve Ulusal Savunma Yetkilendirme yasası, ne insan hakları ile ne de demokrasi ile bağdaşmaktadır.
ABD, ortada fiil yokken de ceza verebilmektedir Hukukun en temel kaidelerinden biri de cezanın işlenen suça verilmesidir. Ancak ABD, bu temel hukuk kaidesini değiştirerek; hem herhangi bir ülkeye askeri müdahale yapmak için, hem de içeride vatandaşlarını özellikle göçmenleri cezalandırmak için, "ortada fiili bir suçun olması"na gerek duymamaktadır. Cezalandırmak için, ABD devleti nezdinde "böylesi suça dair bir kanaatin oluşması", yeterli görülmektedir. Nitekim W. Bush'un yaptığı konuşma da bu gerçeği doğrulamaktadır: "ABD doğunun ve özgürlüğün hamisi olarak dünyanın herhangi bir yerinde bu değerlere yönelik her türlü tehdidi henüz oluşma aşamasındayken yok etme hakkını kendisi için değil, bütün özgür ülkeler için kullanacaktır".
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Fehim Üçışık / Marmara ÜniversitesiMilli Devlet'te muhtaç kimse kalmayacakOrtaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli, 2005 yılında Bakü'de yayınlanan ve İstanbul'da ve Bakü'de yapılan uluslararası bilimsel toplantılarda tanıtılan ve tartışılan, Bakü Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Haydar Baş, bu modelin siyasi açılımı ve Sosyal Hukuk Devletinin hayata geçirilmesi projesi olarak nitelediği Sosyal Devlet Milli Devlet Modelini yayınlamış bulunmaktadır Sosyal Devlet Milli Devlet Modeline göre, "en alt gelir grubunda bulunan bireylerin asgari bir gelire sahip olmaları gerekir. Bu gelir, onların kimseye muhtaç olmadan yaşamalarına imkan tanımalıdır" (s.288). İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde bu konuda şöyle bir düzenleme bulunmaktadır: "Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtaları ile de tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır" (m.23/III). Böylece İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde çalışanların ücretinden ve bu ücretin gerekirse sosyal koruma vasıtaları ile tamamlanmasından sözedilmesine karşılık Sosyal Devlet Milli Devlet Modelinde en alt gelir grubundaki bireylerin belirli düzeyde geliri olması öngörülmektedir.
Batıda düşünce özgürlüğü yokturNitekim Fransa'da alınan bir karar ile, sözde Ermeni soykırımının olmadığını fikir olarak söylemek bile suç kabul edilmekte, doğru olan görüşlere konuşma hakkı dahi verilmemektedir. ABD'de farklı siyasi ve politik görüşlere de medyanın yer vermesini sağlayan "Fairness Doctrine", 1980'lerden beri uygulamadan kaldırılmıştır. Ülkemizde ise "tarafsızlık" ilkesi olarak uygulanan bu yayın ilkesi, demokrasinin en temel ayaklarından biridir. Ancak maalesef ABD'de medya kuruluşları Irak'ta olup bitenleri değil, ABD'nin politik çıkarlarına uygun olanları kendi halklarına yorumlayarak yansıtmaktadır.
ABD'de Müslümanların hakları kısıtlanmıştır2 Ekim 2001 yılında ABD'de çıkarılan Patriot Yasası ile bireylerin özellikle Müslüman azınlıkların haklarına çok ciddi kısıtlamalar getirilmiştir. Örneğin, bir kitapçıdan alınan kitabın adının ve içeriğinin bile talep edildiğinde polise bildirme zorunluluğu getiren yasa, polise, vatandaşların okudukları kitaplardan etkilenerek suç işleyip işlemediğine dahi karar verme yetkisini tanımaktadır. Yine ABD'de çıkarılan İç Güvenliği Sağlama yasası ve Ulusal Savunma Yetkilendirme yasası, ne insan hakları ile ne de demokrasi ile bağdaşmaktadır.
ABD, ortada fiil yokken de ceza verebilmektedir Hukukun en temel kaidelerinden biri de cezanın işlenen suça verilmesidir. Ancak ABD, bu temel hukuk kaidesini değiştirerek; hem herhangi bir ülkeye askeri müdahale yapmak için, hem de içeride vatandaşlarını özellikle göçmenleri cezalandırmak için, "ortada fiili bir suçun olması"na gerek duymamaktadır. Cezalandırmak için, ABD devleti nezdinde "böylesi suça dair bir kanaatin oluşması", yeterli görülmektedir. Nitekim W. Bush'un yaptığı konuşma da bu gerçeği doğrulamaktadır: "ABD doğunun ve özgürlüğün hamisi olarak dünyanın herhangi bir yerinde bu değerlere yönelik her türlü tehdidi henüz oluşma aşamasındayken yok etme hakkını kendisi için değil, bütün özgür ülkeler için kullanacaktır".
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET / Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleminden
SOSYAL DEVLET - MİLLİ DEVLET İÇİN NE DEDİLERProf. Dr. Fehim Üçışık / Marmara ÜniversitesiMilli Devlet'te muhtaç kimse kalmayacakOrtaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli, 2005 yılında Bakü'de yayınlanan ve İstanbul'da ve Bakü'de yapılan uluslararası bilimsel toplantılarda tanıtılan ve tartışılan, Bakü Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr Haydar Baş, bu modelin siyasi açılımı ve Sosyal Hukuk Devletinin hayata geçirilmesi projesi olarak nitelediği Sosyal Devlet Milli Devlet Modelini yayınlamış bulunmaktadır Sosyal Devlet Milli Devlet Modeline göre, "en alt gelir grubunda bulunan bireylerin asgari bir gelire sahip olmaları gerekir. Bu gelir, onların kimseye muhtaç olmadan yaşamalarına imkan tanımalıdır" (s.288). İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde bu konuda şöyle bir düzenleme bulunmaktadır: "Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtaları ile de tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır" (m.23/III). Böylece İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde çalışanların ücretinden ve bu ücretin gerekirse sosyal koruma vasıtaları ile tamamlanmasından sözedilmesine karşılık Sosyal Devlet Milli Devlet Modelinde en alt gelir grubundaki bireylerin belirli düzeyde geliri olması öngörülmektedir.