Yazımız boyunca her ne kadar bilimsel verilerle birlikte olası senaryolara yer vermekle birlikte elimizde mevcut olan kesin veriler şu şekilde özetlenebilir:
- Dünyamız ısınmaktadır, bu ısınmayı insanoğlu bizzat kendi desteklemektedir. Kuzey Kutup bölgesin de buzlar sürekli erimekte ve Atlantik Okyanusuna taze (tuzsuz) soğuk su bırakmaktadır. Taze kutup sularının 'Büyük Kayış'ı yavaşlattığı tespit edilmiştir ve 'Büyük Kayış' Avrupa ve Doğu Amerika'ya hayat veren nemli, lık havaayı taşıyan sistemdir.
- ABD 'Küresel Isınma'yı geciktirebilmek veya yavaşlatabilmek için önemli fonlar ayırmaktadır. G. Bush hükümeti daha yeni '10 yıllık stratejik' plan devreye sokmuştur.
- Nasa Earth Observatory 'Küresel Isınma'yı Dünya için yegane tehdit olarak tanımlamaktadır.
Küresel ısınmanın tüm Dünya'yı yeni bir buzul çağına sürüklemesi konusunda pekçok makale mevcut olmakla birlikte KISA VADEDE yeni bir buzul çağı gelmese bile önümüzdeki 40-50 yıl içerisinde ciddi iklim değişiklikleri meydana geleceği ABD resmi sitelerinde yer almaktadır.
Görünen o ki, fosil yakıtlarına devam ettiğimiz sürece yakın vadede iklim değişikliklerinden ve olası yeni buzul çağından kaçış yolu yoktur, hatta tüm bu yakıtları BUGÜN terketsek bile yine de EN KÖTÜ senaryonun gerçekleşme olasılığı korkutucu boyutlardadır.
Dünya'nın gelecek 50 yılı içerisinde büyük değişiklikler beklenirken, hesaplarını ve planlarını bir asır ötesine taşıma gayretinde olan ABD gibi bazı ülkelerin bu konularda EN KÖTÜ senaryoya göre tedbir almamış olmadığını düşünmek hayal olur. Irak savaşı sebepleri arasında ABD'nin enerji kaynaklarının yakın vadede tükeneceği öngörüldüğünden Ortadoğu petrol bölgesine yerleştiği gösterilirken, olası yeni bir buz çağı veya büyük iklim değişiklikleri sonrası için strateji geliştirmediğini varsaymak ABD küresel politikalarına oldukça yabancı kalındığı manasına gelir.
Bu durumda manzara oldukça korkutucudur. En kötü senaryo dikkate alındığında çok yakın vadede başlayacak yeni buzul çağı ile birlikte Kanada, ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde önümüzdeki 1000 ile 100.000 yıl boyunca yağan karlar asla erimeyecek, sürekli kar yağışı ile kalınlaşan bir buz tabakası ile örtülecektir.
Ekvator bölgesinin de aşırı sıcak olmasıyla birlikte ancak geçiş bölgelerinde insanoğlu yaşama imkanı bulabilecektir. Sizce ABD'nin Ortadoğu ile yakın ilgisi SADECE 'enerji kaynağı elde etme' bazlı olabilir mi?
Sebeplerden birisi olabilir, ama 'SADECE' kelimesi sorumuzun cevabını oldukça basite indirgemekte: Hayır.
- Dünyamız ısınmaktadır, bu ısınmayı insanoğlu bizzat kendi desteklemektedir. Kuzey Kutup bölgesin de buzlar sürekli erimekte ve Atlantik Okyanusuna taze (tuzsuz) soğuk su bırakmaktadır. Taze kutup sularının 'Büyük Kayış'ı yavaşlattığı tespit edilmiştir ve 'Büyük Kayış' Avrupa ve Doğu Amerika'ya hayat veren nemli, lık havaayı taşıyan sistemdir.
- ABD 'Küresel Isınma'yı geciktirebilmek veya yavaşlatabilmek için önemli fonlar ayırmaktadır. G. Bush hükümeti daha yeni '10 yıllık stratejik' plan devreye sokmuştur.
- Nasa Earth Observatory 'Küresel Isınma'yı Dünya için yegane tehdit olarak tanımlamaktadır.
Küresel ısınmanın tüm Dünya'yı yeni bir buzul çağına sürüklemesi konusunda pekçok makale mevcut olmakla birlikte KISA VADEDE yeni bir buzul çağı gelmese bile önümüzdeki 40-50 yıl içerisinde ciddi iklim değişiklikleri meydana geleceği ABD resmi sitelerinde yer almaktadır.
Görünen o ki, fosil yakıtlarına devam ettiğimiz sürece yakın vadede iklim değişikliklerinden ve olası yeni buzul çağından kaçış yolu yoktur, hatta tüm bu yakıtları BUGÜN terketsek bile yine de EN KÖTÜ senaryonun gerçekleşme olasılığı korkutucu boyutlardadır.
Dünya'nın gelecek 50 yılı içerisinde büyük değişiklikler beklenirken, hesaplarını ve planlarını bir asır ötesine taşıma gayretinde olan ABD gibi bazı ülkelerin bu konularda EN KÖTÜ senaryoya göre tedbir almamış olmadığını düşünmek hayal olur. Irak savaşı sebepleri arasında ABD'nin enerji kaynaklarının yakın vadede tükeneceği öngörüldüğünden Ortadoğu petrol bölgesine yerleştiği gösterilirken, olası yeni bir buz çağı veya büyük iklim değişiklikleri sonrası için strateji geliştirmediğini varsaymak ABD küresel politikalarına oldukça yabancı kalındığı manasına gelir.
Bu durumda manzara oldukça korkutucudur. En kötü senaryo dikkate alındığında çok yakın vadede başlayacak yeni buzul çağı ile birlikte Kanada, ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde önümüzdeki 1000 ile 100.000 yıl boyunca yağan karlar asla erimeyecek, sürekli kar yağışı ile kalınlaşan bir buz tabakası ile örtülecektir.
Ekvator bölgesinin de aşırı sıcak olmasıyla birlikte ancak geçiş bölgelerinde insanoğlu yaşama imkanı bulabilecektir. Sizce ABD'nin Ortadoğu ile yakın ilgisi SADECE 'enerji kaynağı elde etme' bazlı olabilir mi?
Sebeplerden birisi olabilir, ama 'SADECE' kelimesi sorumuzun cevabını oldukça basite indirgemekte: Hayır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cem Kayalı / diğer yazıları
- Borsa İstanbul’da yeni düzenleme şart / 11.02.2021
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020
- Borsa İstanbul’un küçük yatırımcıları / 06.01.2021
- Atı alan İngiltere sadece Üsküdar’ı geçmedi! / 05.01.2021
- Hemen barış, şimdi barış; savaşma barış! / 22.10.2020
- Buğdayda beklenmeyen düşüş / 31.08.2020
- Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarına çağrı-III / 05.08.2020
- Türkiye, KKTC ve Doğu Akdeniz / 23.07.2020
- Tartus’u anlamadan Akdeniz’i anlamak / 12.07.2020
- Sadece ‘O’ bıkmadı! / 24.04.2020
- Kimdir Sayın Prof. Dr. Haydar Baş? / 17.04.2020