Yaklaşık 52 milyon seçmen 24 Haziran'da sandık başına giderek, Cumhurbaşkanı ve parlamento seçimleri için oy kullandı.
Ve bu oylarla hem Meclis'teki 600 milletvekilinin kimler olacağı, hem de Beştepe'deki koltuğa kimin oturacağına karar verdi.
24 Haziran'da;
Cumhurbaşkanı Erdoğan istediğini aldı.
Devlet Bahçeli, 'denge ve denetleme görevi bizde' dedi.
Muharrem İnce, yenilgiyi kabul etti.
Kaybetmeye abone olduğu her seçim sonuçlarıyla yeniden teyit edilen Kemal Kılıçdaroğlu, seçimin tek kazananı kendiymiş gibi konuştu ve 'gitmiyorum' dedi.
Yani, siyasette her şey, aynı tas aynı hamam?
AK Parti'yle MHP, Türkiye'yi her alanda iflasa el birliğiyle sürükleyecek.
Ne zaman başı sıkışsa AK Parti'ye can suyu olmuş MHP, bu misyona aynen bu dönemde de devam edecek.
Atatürk'ün CHP'si olmaktan çok uzaklaştığı artık inkâr edilemez bir gerçek olan Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ise ülke meseleleriyle ilgilenmeye iç kavgalardan dolayı pek zaman ayıramayacak.
Bu tabloyu bir başarı olarak gören varsa, alsın o başarıyı başına çalsın?
Londra'dan liste geldi
Ortada tek bir gerçek var, 52 milyon vatandaş verdiği oylarla Türkiye'yi yönetecekleri kendilerinin belirlediğini zannediyor ancak, yanılıyor.
Zira; Beştepe'deki kabineyi küresel güçler belirlemek istiyor. Özellikle ekonomi yönetiminde kilit noktalarda kimlerin görev alacağına, Türkiye'nin borç para için kapısını aşındırdığı küresel kuruluşlar karar verecek.
Küresel güçlerin istediği liste Sayın Erdoğan'ın önüne konulduğunu söylesek, yanlış olmaz.
Seçim sonuçlarıyla ilgili, Türkiye'nin Londra'da kapısını çaldığı küresel fonlardan bu bağlamda dikkat çekici bir açıklama geldi.
Piyasaların yeni hükümet yapısını görene kadar Türkiye'ye ihtiyatlı yaklaşacağının ifade edildiği Tim Ash imzalı açıklamaya göre; piyasalar ekonominin dümeninde Mehmet Şimşek, Naci Ağbal ve Hatice Karahan gibi isimleri görmek istiyor.
Parayı veren düdüğü çalar
Ne kadar da doğru söylemiş Nasreddin Hoca, 'parayı veren düdüğü çalar' derken?
Şimdi de aynı kural geçerli.
Önce size yukarıda olduğu gibi isim önerirler.
Bu isimler göreve gelirse paranın musluğunu açarlar.
O isimleri göreve getirmediniz mi?
Panik yapmazlar, göreve gelen yeni isimlerin atacakları adımlardan emin olmadan para muslukları asla açılmaz.
Beştepe, kabinesini küresel güçlerin istediği isimlerden mi belirleyecek göreceğiz.
Ancak, Erdoğan, göreve kimi getirirse getirsin, alacakları kararlar değişmeyecek.
Zira Türkiye ekonomisi küresel fonlardan alınacak borç para olmadan ayakta kalamayacak durum.
Ve bu oylarla hem Meclis'teki 600 milletvekilinin kimler olacağı, hem de Beştepe'deki koltuğa kimin oturacağına karar verdi.
24 Haziran'da;
Cumhurbaşkanı Erdoğan istediğini aldı.
Devlet Bahçeli, 'denge ve denetleme görevi bizde' dedi.
Muharrem İnce, yenilgiyi kabul etti.
Kaybetmeye abone olduğu her seçim sonuçlarıyla yeniden teyit edilen Kemal Kılıçdaroğlu, seçimin tek kazananı kendiymiş gibi konuştu ve 'gitmiyorum' dedi.
Yani, siyasette her şey, aynı tas aynı hamam?
AK Parti'yle MHP, Türkiye'yi her alanda iflasa el birliğiyle sürükleyecek.
Ne zaman başı sıkışsa AK Parti'ye can suyu olmuş MHP, bu misyona aynen bu dönemde de devam edecek.
Atatürk'ün CHP'si olmaktan çok uzaklaştığı artık inkâr edilemez bir gerçek olan Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ise ülke meseleleriyle ilgilenmeye iç kavgalardan dolayı pek zaman ayıramayacak.
Bu tabloyu bir başarı olarak gören varsa, alsın o başarıyı başına çalsın?
Londra'dan liste geldi
Ortada tek bir gerçek var, 52 milyon vatandaş verdiği oylarla Türkiye'yi yönetecekleri kendilerinin belirlediğini zannediyor ancak, yanılıyor.
Zira; Beştepe'deki kabineyi küresel güçler belirlemek istiyor. Özellikle ekonomi yönetiminde kilit noktalarda kimlerin görev alacağına, Türkiye'nin borç para için kapısını aşındırdığı küresel kuruluşlar karar verecek.
Küresel güçlerin istediği liste Sayın Erdoğan'ın önüne konulduğunu söylesek, yanlış olmaz.
Seçim sonuçlarıyla ilgili, Türkiye'nin Londra'da kapısını çaldığı küresel fonlardan bu bağlamda dikkat çekici bir açıklama geldi.
Piyasaların yeni hükümet yapısını görene kadar Türkiye'ye ihtiyatlı yaklaşacağının ifade edildiği Tim Ash imzalı açıklamaya göre; piyasalar ekonominin dümeninde Mehmet Şimşek, Naci Ağbal ve Hatice Karahan gibi isimleri görmek istiyor.
Parayı veren düdüğü çalar
Ne kadar da doğru söylemiş Nasreddin Hoca, 'parayı veren düdüğü çalar' derken?
Şimdi de aynı kural geçerli.
Önce size yukarıda olduğu gibi isim önerirler.
Bu isimler göreve gelirse paranın musluğunu açarlar.
O isimleri göreve getirmediniz mi?
Panik yapmazlar, göreve gelen yeni isimlerin atacakları adımlardan emin olmadan para muslukları asla açılmaz.
Beştepe, kabinesini küresel güçlerin istediği isimlerden mi belirleyecek göreceğiz.
Ancak, Erdoğan, göreve kimi getirirse getirsin, alacakları kararlar değişmeyecek.
Zira Türkiye ekonomisi küresel fonlardan alınacak borç para olmadan ayakta kalamayacak durum.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023