Bugün 7 Aralık 2009 Kilis'in düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yıl dönümüdür. Şimdi üzerinde huzur içerisinde yaşadığımız vatan toprakları; çok yoğun gayretler, unutulmaz fedakârlıklar sayesinde kazanılmış ve bizlere emanet edilmiştir. Kazanılan bir şeyin gerçek manada değerinin bilinmesi için mutlaka o kazanım elde edilirken ortaya konan emekler bilinmeli ve gelecek nesillere de orijinalliği bozulmadan aktarılmalıdır. Bu tarihi bir realitedir?Ancak hayati önemine rağmen, tarihi kurtuluş mücadeleleri de maalesef gerektiği gibi gelecek nesillere aktarılamamaktadır. Bunda iktidarların ve ilgililerin uyguladıkları politikaların rol oynadığını, ya da ihmallerinin bulunduğunu söyleyebiliriz?Millet olarak kendi kurtuluş mücadelelerimizi ve yaşanan mücadelede yer alan fedakâr insanları anmak ve anlamak zorundayız. Bu aynı zamanda "vefa borcudur." Tarihte yaşanan hadiselerden gerektiği gibi ders almak için bu şarttır. Yoksa da tarih tekerrür eder durur?İster bölgesel, ister topyekûn Türk'ün kurtuluş savaşını incelediğimizde milletin kendi gayret ve iradesiyle oluşturduğu mücadelelerin etkili olduğunu görürüz. Bu mantığı kaybetmediğimiz takdirde en sıkıntılı dönemleri bile "milletin azmi ve kararlılığı" ile yenebileceğimizi bilir ve ona göre bir "milli duruş" sergileriz.Kilisin kurtuluşunu bu açıdan değerlendirdiğimizde tarihi gerçekler göstermektedir ki; işgalden kurtulmak için milletimizin tek vücut olarak başlattığı, kuvayi milliye mücadelesinin en önemli ateşi burada yakılmıştır?Bu gerçeği dile getiren şu satırları dikkatinize sunuyorum;"Geçmişlerine, geçmişlerindeki büyük ve övünülecek hareketlere karışan insanlara, yerlere, hatıralara karşı unutkan ve ilgisiz olmak gibi milli bir kusurla malul olan biz Türkler, tarihimizin nice üstün olayları, şahsiyetleri ve bu olayların yer ve bölgeleri gibi, milli mücadeledeki Güney savaşlarının hatıralarını da gereği gibi değerlendirememişizdir. Öyle ki, Güney mücadelelerinin, Kilikya, Antep, Maraş ve Urfa savaşlarının bilimsel alanda sistematik, tam toplu tarihi yazılmamıştır. Bütün değerlerine rağmen perakende anılar ve benzeri eserler ebetteki yetersizdir. Hâlbuki Güney savaşlarımızda halk hareketi vasfı ve Kuva-ı Milliye ruh ve anlamı, diğer bütün Kuva-ı Milliye hareketlerinden daha belirli daha üstündür." (İşgalden Kurtuluşa Kilis / Ecz. İbrahim Beşe-2009/sayfa; 10/ Şevket Süreyya Aydemir/Tek Adam)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Ev Hanımlarına Maaş’ fikri Haydar Baş’a aittir / 25.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025
- Kur’an Furkan’dır anlayana! / 24.05.2025
- Gazze’de çocuklar açken tok yatan insanlık / 23.05.2025
- Şüphelilerden kaçınan dinini ve kendini korur / 22.05.2025
- Atatürk’ü anmak ve anlamak hepimizin vazifesi olmalıdır / 21.05.2025
- Yalan yere "Bu helaldir, şu da haramdır" demeyin / 20.05.2025
- Atatürk’ün Samsun’a çıktığı ruha o kadar muhtacız ki… / 19.05.2025
- Kürt kardeşlerim oyuna gelmeyin! / 18.05.2025
- Yalan dünya için değer mi bunlar? / 17.05.2025
- Terörsüz Türkiye projesi bir deccal oyunu olmasın? / 16.05.2025