Mustafa Kemal Atatürk'ün Lozan Antlaşması hakkındaki sözleri ile başlayalım:
"Efendiler!...
10 Ağustos 1920 tarihli Sevr'de alınan karar şuydu: Fırat'ın doğusunda ve Ermenistan, Irak, Suriye arasında kalan bölge için İtilaf Devletleri temsilcilerinden kurulacak bir komisyon özerk bir yönetim şekli hazırlayacaktı. Antlaşmanın imzalanmasından bir yıl sonra bu bölgenin Kürt halkı Birleşmiş Milletler Cemiyeti Meclisi'ne başvuracak Kürtler'in çoğunluğunun Türkiye'den ayrı bağımsız bir devlet kurmak istediklerini ispat ederse, ve Meclis de bunu kabul ederse, Türkiye bu bölgedeki her türlü haklarından vazgeçecekti.
24 Temmuz 1923 tarihli Lozan'da, Ermenistan gündeme getirilmediği gibi, Kürdistan dosyası söz konusu dahi ettirilmemiştir. (…)
Saygıdeğer efendiler!
Lozan Barış Antlaşması'ndaki hükümleri öteki barış teklifleriyle daha fazla karşılaştırmanın yersiz olduğu düşüncesindeyim. Bu antlaşma, Türk Milleti'ne karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış Büyük Suikast'ın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş siyasi bir zaferdir." (Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1927 Ankara)
Lozan'da iki temel talebimiz (Ermenistan ve kapitülasyonlar) karşı tarafa kabul ettirilmiştir. Bu bakımdan Lozan kuşkusuz siyasi bir zaferdir.
Yeni Türkiye Devleti Birinci Dünya Savaşı'ndaki ve Kurtuluş Savaşı'ndaki düşmanlarımız tarafından hukuken tanınmış, tam bağımsızlığımız teyit edilmiştir.
Sevr Antlaşması tarihe gömülmüştür.
Lozan Antlaşması'nın Türkiye Büyük Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanmasından sonra işgal kuvvetleri İstanbul ve Boğazlardan çekilmişlerdir. Mustafa Kemal'in daha 13 Kasım 1918'de söylediği şekilde, "Geldikleri gibi gitmişlerdir."
On yıllık (1912-1922) savaş hukuken sona ermiş, seferberlik kaldırılmıştır. Birinci Dünya Savaşı, diğer müttefiklerimiz için 1918'de mağlup olarak bitmişken, Türkiye için 1923'te galip olarak bitmiştir.
Lozan, Birinci Dünya Savaşı'nı bitiren antlaşmalar içerisinde 99 yıldır geçerli olan tek antlaşmadır. Bu bile başarılı olduğunu göstermeye yeterlidir.
Cumhuriyetin 29 Ekim 1923'te ilanı ve devamında yapılan devrimler Lozan'ın sağladığı barış ortamında gerçekleştirilmiştir.
Merhum Hocamız Prof. Dr. Haydar Baş'ın deyimiyle Lozan, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedidir.
Lozan Barış Antlaşması imzalanmasıydı, Osmanlı'nın imzaladığı son antlaşma olan Sevr Barış Antlaşması yürürlükte kalacaktı. Böylece Osmanlı Devleti ekonomik ve siyasi açıdan tam bir sömürge devleti olarak Ortaçağ karanlığında debelenecekti. Sevr Antlaşması geçersiz kılınarak Saltanat kaldırıldı. Türk Milleti tam bağımsız, milli bir devlet kurma onuruna ve Cumhuriyet'e Lozan Barış Antlaşması ile ulaşabildi.
Türkiye Cumhuriyeti, varlığını Lozan'a borçlu olduğu için hem Cumhuriyetimizi hem de Lozan'ın kazanımlarını sonsuza kadar yaşatmak zorundayız. Lozan Barış Antlaşması ile millet egemenliği temelinde Milli Mücadele'yi Misak-ı Milli hedeflerinde başarıya ulaştıran ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Lozan'da Türkiye'yi temsil eden delege heyeti başkanı İsmet Paşa ve emeği geçenleri saygı ile anmak bir vefa borcudur. Temennimiz odur ki; 24 Temmuz her yıl Lozan Günü olarak anılmalı ve kutlanmalıdır.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023