Lukaşenko pes etmiyor
Belarus'u 26 yıldır demir yumrukla yöneten Devlet Başkanı Lukaşenko, gösterilerin üstüne üstüne gitmeye devam ediyor.
20.08.2020 19:11:00





Belarus'u 26 yıldır demir yumrukla yöneten Devlet Başkanı Lukaşenko, Seçim Komisyonu'na göre üst üste beşinci kez devlet başkanı seçildikte sonra ilk kez protestolarla karşılaştı. Bat dünyasının desteklediği protestolara karşı Lukaşenko, Rusya'dan destek istedi. İstediği desteği de Putin'den aldı. Lukaşenko 1994'te, uluslararası gözlemcilerin adil ve özgür diye tanımladığı tek seçimde ülkenin ilk seçilmiş lideri olmuştu. Bu seçimlerden sonra katıldığı tüm seçimleri hileyle kazandığı ileri sürülüyor. Özellikle yüzde 80 oy aldığı 9 Ağustos'taki seçim...
İktidara nasıl yürüdü?
Lukaşenko'nun iktidara yürüyüşü, 1990'da Belarus Parlamentosu'na seçilmesiyle başladı. Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu'nun başkanlığını yapan Lukaşenko, enerjik bir performans sergiledi. Lukaşenko 1975'te öğretmenlik okulundan mezun oldu ve iki yıllık askerlik hizmeti boyunca orduda siyasi eğitmenlik yaptı. 1979'da da Sovyet Komünist Partisi üyesi oldu. Lukaşenko 1994'te iktidara geldiğinde, ikinci turda yüzde 14'e karşı yüzde 80 oyla yenilgiye uğrattığı komünist rakibinin politikalarının birçoğunu uygulamaya koydu. Sovyetler Birliği'nin 1991'deki çöküşünü izleyen şok politikalarına karşı çıktı ve ekonomiyi büyük ölçüde devletin kontrolü altında tuttu. Medyayı ve siyasi rakiplerini de... Lukaşenko'nun iktidarı, Sovyetler Birliği dönemini hatırlatan otoriter bir tarz olarak tanımlanıyor. Ana medya kanallarını kontrol ediyor, siyasi rakiplerini taciz ediyor, hapse attırıyor ve bağımsız sesleri marjinalize ediyor.
2003'te "Otoriter tarz yönetim benim karakteristik özelliğim, bunu hep kabul ettim. Ülkeyi kontrol etmelisiniz ve en önemli şey insanların hayatını mahvetmemek" demişti.
KGB iş başında
Hala KGB adı verilen güçlü gizli polis, çoğu sürgünde ya da hapiste olan muhalifleri yakından izliyor. Bir jestle bile devlet başkanına hakaret etmek hapisle cezalandırılıyor.
Belarus, Avrupa ve eski Sovyetler Birliği ülkeleri arasında ölüm cezalarını infaz eden tek ülke ve bu çok gizli yapılıyor. Tam olarak kaç kişinin, kafalarına bir el ateş edilerek infaz edildiği bilinmiyor. Ancak 1999'dan bu yana 300'den fazla kişinin bu şekilde öldürüldüğü tahmin ediliyor.
Ülkede 2011'den bu yana yüksek enflasyon var ancak ülkede işsizlik neredeyse yok gibi. Rusya, Belarus ihraç mallarının yaşamsal önemdeki müşterisi olmaya devam ediyor. Mayıs ayının sonlarında, birçok Batılı ülke koronavirüs nedeniyle kısıtlamalar altında yaşarken, Lukaşenko hiçbir kısıtlama önlemine gitmeyen Belarus'un daha iyi bir konumda olduğunu savunmuştu. koronavirüs salgını, Lukaşenko için bir fiyasko da oldu. Çünkü Covid 19'u 'psikoz' diye tanımlayarak reddetmiş ve virüsten korunmak için votka ve sauna tavsiye etmişti. Ancak geçen ay, kendisine yapılan koronavirüs testinin pozitif çıktığını itiraf etmek zorunda kaldı ve hastalığı belirtisiz atlattığını söyledi.
Dahası Lukaşenko, Gürcistan ve komşu Ukrayna'daki gibi eski rejimlere son veren devrim ihtimalini reddediyor.
Lukaşenko 17 Ağustos'ta Minsk'teki bir fabrikanın işçilerine konuşma yaparken, işçiler tarafından sözünün kesilmesiyle bir fiyasko yaşadı. Rahatsızlığı açıkça görülüyordu ve gruba istedikleri kadar 'istifa' diye bağırabileceklerini söyledi. Grup da bağırdı.
Resmi Belta Haber Ajansı'na göre aynı gün bir otomobil fabrikasında konuşurken, eylemcilere 'kırmızı çizgiyi aştıkları' uyarısın yaptı ve "Çizgiyi geçerseniz, sonuçlarına katlanırsınız. Sokağa çıkarsanız, bununla başa çıkarız. Bir şeyleri tahrip etmeye başlarsanız, hesap sorulur. Bu erkekçe bir uyarı" dedi. HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.