logo
16 NİSAN 2024

Madencilik sektörü alınan ruhsatı yatırıma dönüştürememekten dertli

Madencilik sektörü, alınan maden ruhsatlarının, zeytincilik yapılmayan ama üzerinde birkaç zeytin ağacı olan alanlarda, Zeytinciliği Koruma Kanununa takılması nedeniyle yatırıma çevirememenin sıkıntısını yaşıyor. Sektör temsilcileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca maden rezervi tespit edilen alanlarda aktif zeytincilik yapılıp yapılmadığına Tarım Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı temsilcilerinden oluşacak bir heyet marifetiyle karar verilmesini talep ediyor.
16.10.2020 10:40:00
Madencilik sektörü alınan ruhsatı yatırıma dönüştürememekten dertli
Madencilik sektörü alınan ruhsatı yatırıma dönüştürememekten dertli
Madencilik sektörü, alınan maden ruhsatlarının, zeytincilik yapılmayan ama üzerinde birkaç zeytin ağacı olan alanlarda, Zeytinciliği Koruma Kanununa takılması nedeniyle yatırıma çevirememenin sıkıntısını yaşıyor. Sektör temsilcileri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca maden rezervi tespit edilen alanlarda aktif zeytincilik yapılıp yapılmadığına Tarım Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı temsilcilerinden oluşacak bir heyet marifetiyle karar verilmesini talep ediyor.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 23 Nolu Madencilik ve Mineral Ürünler Meslek Komitesi Meclis Üyeleri, sektörün genel durumunu değerlendirerek yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Sektörün genel olarak yurt içi ve yurt dışında pandemi sürecinden çok etkilenmemesine rağmen spesifik farklı sorunları bulunduğuna dikkat çeken meclis üyeleri, yurt içinde Zeytinciliği Koruma Kanunu, yurt dışında ise Ortadoğu ülkeleriyle yaşanan sıkıntılar nedeniyle zorlandıklarını bildirdi.

'İlgili bakanlıklardan bir komisyon kurulmalı'

23 Nolu Komiteden Meclis ve Yönetim Kurulu Üyesi Çetin Kanar, yatırımlar sırasında özellikle bürokratik sorunları aşamamaktan dert yandı. Üzerinde sadece bir-iki tane dahi olsa zeytin ağacı olan maden rezerv sahalarında Zeytinciliği Koruma Kanununa takılmaları nedeniyle sektör temsilcilerinin çalışmalarının kısıtlandığını dile getiren Kanar, Maden İşleri Genel Müdürlüğünden ruhsat almalarına rağmen ÇED raporu alamamaları nedeniyle yatırımlarını sonuçlandıramadıklarını söyledi. Yalnızca Mersin'de 100'e yakın ruhsat sahibi bulunmasına rağmen Zeytinciliği Koruma Kanununun gerekçe gösterilmesiyle ÇED raporu verilmediğini kaydeden Kanar, şöyle devam etti:

'Zeytinlik olmamasına rağmen ruhsat aldığımız alanda iki tane zeytin ağacı dahi bulunsa burası zeytinlik gibi nitelendiriliyor ve maalesef yatırım yapmamız engelleniyor. Bu sorunun çözümü için Tarım Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı temsilcilerinden oluşan bir heyet kurulmalı. Bu heyet, sahalar ihaleye çıkmadan önce fizibilite yapmalı ve ÇED alınabilecekse bu alanlar yatırımcılara tahsis edilmeli. Aksi halde özellikle zeytinciliğin yoğun yapıldığı Mersin ya da Balıkesir gibi illerde sektörün yatırım yapabilmesi çok zor.'

Mersin'de mevcut işletilen maden sahalarındaki rezervlerin bitmek üzere olduğuna değinen Kanar, 1-2 yıl daha yeni mermer ya da taş ocağı açılamaması halinde beton dahi yapmakta zorlanılabileceğini söyledi. Bunun ciddi bir ekonomik kaybı beraberinde getirdiğini de ifade eden Kanar, sorunun çözümü için ilgili bakanlıklardan komisyon kurulması talebini yineledi. Pandemi sürecinde bürokrasiyi aşamadıklarına da değinen Kanar, 'İlgili mercilere ulaşamadığımız için ihracatımızı gerçekleştiremiyoruz. Bir komisyon kurulması muhatap bulmamızı da sağlayacak ve bu sorunların yaşanmasına engel olacaktır' dedi.

'Ortadoğu ile sorunlar çözülmeli'

Mermer sektörünün pandemi sürecinden yurt içinde de yurt dışında da çok olumsuz etkilenmediğini vurgulayan 23 Nolu Komite Meclis Üyesi İsmail Yerlikaya da sektörün farklı sorunlarına değindi. Yurt içinde inşaata dayalı mermer satışlarının devam ettiğini belirten Yerlikaya, 'Pandemi sürecinde 1-2 ay kadar sorun yaşandı ancak ardından konut kredi faiz oranlarının düşmesiyle talepte patlama oldu. Bugün yeni başlayan projelerde mermere talep halen devam ediyor' diye konuştu.

İhracatta ise Ortadoğu pazarında sorun yaşandığını kaydeden Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

'Suudi Arabistan Türkiye'den mal almamaya başladı. Bu pazar tamamen kapandı. Irak'ta da sorunlar sürüyor. Özellikle İran'daki para biriminin çok değersiz hale gelmesi nedeniyle İran, Irak pazarındaki etkinliğini artırmaya başladı. Irak'ı da bir ölçüde İran'a kaptırdığımızı söyleyebilirim. Ortadoğu pazarı özellikle Silifke OSB'deki fabrikalar için çok önemli. Silifke'de işlenen, katma değeri yüksek mermeri Ortadoğu pazarına satıyor. Bu bölge ile diyaloğu artırıp sorunlar çözülmeli, çünkü işlenmiş mermer ihracatı blok mermer ihracatından çok daha önemli. Fabrikalarda çok sayıda çalışanımızla blok mermeri işleyince ürünün katma değerini de artırmış oluyoruz. Bu şekilde yaptığımız satışlarla ülkemize daha fazla döviz kazandırıyoruz.'

Blok mermerin ise Çin ve Hindistan'a ihraç edildiğini kaydeden Yerlikaya, bu pazarlara yapılan ihracatın oldukça azaldığını söyledi. Bir ay Çin, bir ay Hindistan pazarının öne çıktığını kaydeden Yerlikaya, 'Bu bölgelere satışlar pandemi nedeniyle aracılarla gerçekleşmeye başladı. Geçmişte alıcı gelip bir seferde 100 tane taşı (blok mermer) aynı anda beğenip alıyorsa şimdi aracılar devreye girince bir seferde 30-40 taş beğenilir oldu. Bir seferde beğenilen taş sayısı azalmış, pazar daralmış olabilir ama süreklikte bir kesilme olmadı, ihracatımız azalmakla birlikte, aralıksız devam ediyor' ifadelerini kullandı. İHA
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı
'En büyük hatam o kareye girmekti'
'Suistimalleri engellemeye yönelik tedbir'
Şimşek'ten KDV açıklaması
Erdoğan'dan 31 Mart yorumu
'İlk kazanan sandık olmuştur'
Tasarruf genelgeleri kağıt üstünde, vergi artışları gerçek
Kamu ne kadar tasarruf yaptı?
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı
'En büyük hatam o kareye girmekti'
'Suistimalleri engellemeye yönelik tedbir'
Şimşek'ten KDV açıklaması
Erdoğan'dan 31 Mart yorumu
'İlk kazanan sandık olmuştur'
Tasarruf genelgeleri kağıt üstünde, vergi artışları gerçek
Kamu ne kadar tasarruf yaptı?
Bakan Şimşek'ten açıklama geldi
'Söylentilere inanmayın'
Yeni imajıyla ilk grup toplantısını yaptı
'Teşekkür önce örgütümüze'
75 kişi hayatını kaybetti, 10 bin 810 kişi yaralandı
Bayram trafiğinin acı bilançosu
Ticaret Bakanlığı'ndan çimento açıklaması
9 Nisan'dan önce gümrüklemesi yapıldı
Yerel seçimi kazanan CHP'yi uyardı
Bahçeli'den yeni anayasa çıkışı
Yargıtay'da başkanlık krizi sürüyor
17 turda da sonuç çıkmadı
Ölümden dönen Zehra nine konuştu
'Parçalayacaklardı, zor kurtuldum'
Sadece karın doyurmanın maliyeti
Minimum 16 bin 646 TL
Tarımda maliyetler yükselmeye devam ediyor
Tarım ÜFE yıllık yüzde 61.87 arttı
Metin Cihan'dan İsrail'le ticaret konusunda yeni belge
'Bize yalan söylediler'
Altınok'u memleketinde bile geride bıraktı
Yavaş AKP'nin kalelerini de yıktı!

Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı: En büyük hatam o kareye girmekti

"Ayhan Bora Kaplan" suç örgütü sanıklarının yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, örgüt yöneticiliğiyle suçlanan Bora Kaplan savunma yaptı.
16.04.2024 22:11:00
Anadolu Ajansı
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı: En büyük hatam o kareye girmekti
Ayhan Bora Kaplan'ın 15 Temmuz pişmanlığı: En büyük hatam o kareye girmekti
"Ayhan Bora Kaplan" suç örgütüne ilişkin 28'i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada, suç örgütü lideri olmakla yargılanan Bora Kaplan savunma yaptı.

Kaplan, 8 aydır suçsuz yere cezaevinde olduğunu, kendisine iftira atıldığını öne sürdü.

Türkiye'den kaçmak üzereyken yakalandığına ilişkin iddiayı reddeden Kaplan, "Ben geri zekalı mıyım? Niye bilet alayım. Ben o gün ofisimden çıkarken kendi aracımla çıktım. Bana ait olan aracımla havaalanına geldik ve orda yavaşladım. Silahlı kişileri gördüm. Araçtan iner inmez beni yere yapıştırdılar." dedi.

Aracında bulunan 50 bin avroyu, yurt dışına çıkacağı için yanına aldığını söyleyen Kaplan, iş adamı olduğu için bu parayı yanında bulundurduğunu savundu.

"Limon satarak işe başladım"

Kaplan, iddianamenin ön yargıyla hazırlandığını, gözaltına alındıktan sonra 8 saat ifade verdiğini, savunmasının baskıyla aldığını iddia etti. Dosya kapsamında birlikte yargılandığı sanıklardan bazılarını ticari ilişkilerinden dolayı tanıdığını, kişisel ilişkilerinin örgüt ilişkisi olarak iddianameye yansıtıldığını iddia eden Kaplan, savunmasına şöyle devam etti:

"Limon satarak işe başladım. Liseyi bitirdim kuruyemişçi açtım. Sonra bir arkadaşım 'Telefonculukta daha çok para var' dedi. Kapattım kuruyemişçiyi, telefoncu açtım. Sonra bir arkadaşım limon pazarında bana bir yer aldı vergi levhası falan da var. Sonra DVD satmaya başladım. 4 tane yerde ayrı ayrı CD dükkanı açtım. Kardeşim de duruyordu başında. Korsan CD'ler çıkınca satışlar düştü. Ben de kadın kıyafeti satmaya başladım. Ardından İstanbul Merter'den aldığım kıyafetleri yine İstanbul'da satmaya başladım."

Kaplan, bir süre sonra Ankara'da gece kulübü açtığını ve mekanında ünlü sanatçıların sahne aldığını anlatarak, "Ardından polislerin anlamsız bir baskısı başladı. Polisler geliyor, ardından Genel Bilgi Toplama (GBT) yapmaya başlıyorlar. 2 saat sürüyor ve insanlar bir şey içemediği için hesap ödemeden gidiyor, iflahımı kuruttular." diye konuştu.

İddianamede adı geçen hiç kimseyle bir örgüt kurmadığını öne süren Kaplan, "Ben kurulu bir mekan almadım, kimsenin mekanına çökmedim." şeklinde konuştu. Kaplan, telefon kayıtlarında geçen "büyük abi" tabirinin kendisine ait bir sıfat olmadığını, gizli tanık ifadelerinin de gerçeği yansıtmadığını savundu.

Kaplan, hiçbir cinayet işlemediğini ve cinayeti azmettirmediğini öne sürerek, 2016'da gerçekleştirilen silahlı saldırıda hayatını kaybeden Mahfuz Tatar'ın, kendisinin talimatıyla suç örgütü üyelerince öldürüldüğü iddiasını da kabul etmedi. Bora Kaplan, Mahfuz Tatar cinayetiyle ilgisinin bulunmadığını, yalan tanıklarla kendisinin suçlandığını iddia etti.

"En büyük hatam o kareye girmekti"

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi gecesi TRT Genel Müdürlüğü binası önündeki fotoğrafının hatırlatılması ve "TRT'ye gittiğinizde uzun namlulu silahları nereden buldunuz?" sorusu üzerine Kaplan, silahları nasıl elde ettiğini söyleyemeyeceğini belirtti. Bora Kaplan, şöyle devam etti:

"15 Temmuz'da herkesi topladım, sokağa davet ettim. Ardından TRT'ye gittim. Tanıdık, tanımadık fotoğraf çektiriyordu, bana da gel dediler ben de çocuklarıma anı olsun diye o kareye girdim. Keşke girmeseydim. Sonra lanetlendim. Sonra muhalifler ve sözde gazeteciler hakkımda 'Soylu'nun gizli adamı' gibi şeyler söyledi. En büyük hatam o kareye girmekti."

"Soylu ile bağlantım yok"

​​​​​​​Kaplan, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile herhangi bir bağlantısının olmadığını da ifade etti.

"Ayhan Bora Kaplan" isimli bir suç örgütünün olamayacağını da savunan Kaplan, "Çevremden kimse ailem haricinde bana 'Ayhan' demez, hep 'Bora' derler. Ayhan ismini amcam koymak istemiş, olmamış. Ben sonradan Ayhan ismini kimliğime ekletmek istedim fakat avukatım sabıkam olduğu için böyle bir çelişki yaratmayalım dedi." diye konuştu.

Maden sularını içmek güvenli mi?

Maden suyu, doğal kaynaklardan elde edilen ve içerisinde çeşitli mineraller barındıran bir içecek olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda bazı maden sularında zararlı maddelerin yüksek oranlarda bulunduğu haberleri tüketiciler arasında endişe yarattı
16.04.2024 16:39:00
Yenal Arman
Maden sularını içmek güvenli mi?
Maden sularını içmek güvenli mi?
Maden suyu, doğal kaynaklardan elde edilen ve içerisinde çeşitli mineraller barındıran bir içecek olarak biliniyor. Ancak son zamanlarda bazı maden sularında zararlı maddelerin yüksek oranlarda bulunduğu haberleri tüketiciler arasında endişe yarattı. Bu durum, maden suyu seçimi ve tüketimi konusunda daha bilinçli olunması gerektiğini gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer sağlık otoriteleri, maden suyunun güvenli tüketimi için bazı standartlar ve rehberler sunuyor. Bu rehberler, suyun kalitesini ve güvenliğini sağlamak için belirli parametreler içerir. Maden suyu, kalp sağlığına katkıda bulunma ve kan basıncını düşürme gibi çeşitli sağlık faydaları sunuyor. Ancak, aşırı tüketim bazı minerallerin vücutta birikmesine ve böbrek taşları gibi sağlık problemlerine yol açabiliyor.
Tüketicilerin, maden suyu seçerken dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar şunlar:

Etiket Bilgileri:

Maden suyunun etiketinde yer alan mineral içeriği ve pH değeri gibi bilgiler, suyun kalitesi hakkında fikir verir. Ayrıca, üretim ve son kullanma tarihleri de kontrol edilmelidir.

Sodyum Oranı:

Bazı maden suları yüksek sodyum içerebilir, bu da yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle hipertansiyon hastalarının düşük sodyum içeren suları tercih etmeleri önerilir.

Plastik Şişeler:

Plastik şişelerde satılan maden suları, mikroplastik partikülleri içerebilir. Bu partiküller endokrin bozucu olarak davranabilir ve hormonal sistemleri etkileyebilir. Cam şişeler daha güvenli bir alternatif olabilir.

İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı

İstanbul ve Mardin'de PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi oldukları tespit edilen 8 şüpheli düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı
16.04.2024 10:17:00
İhlas Haber Ajansı
İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı
İstanbul'da PKK operasyonu: 8 şüpheli yakalandı
İstanbul ve Mardin'de PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi oldukları tespit edilen 8 şüpheli düzenlenen eş zamanlı operasyonla yakalandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma çerçevesinde PKK/KCK ve PYD/YPG üyesi 9 şüpheli tespit edildi. Şüphelilerin yakalanması için İstanbul ve Mardin'de eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda 9 şüphelinin 8'i yakalanarak gözaltına alındı.

Ayvalık'ta lastik botla denize açılan 42 düzensiz göçmen yakalandı

Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde mobil radar tarafından tespit edilen ve Yunanistan'a yasa dışı yollarla geçmek isteyen lastik bottaki 42 düzensiz göçmen Sahil Güvenlik tarafından yakalandı.
16.04.2024 09:33:00
İhlas Haber Ajansı
Ayvalık'ta lastik botla denize açılan 42 düzensiz göçmen yakalandı
Ayvalık'ta lastik botla denize açılan 42 düzensiz göçmen yakalandı
Edinilen bilgiye göre, Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde görevli Sahil Güvenlik Mobil Radarı (MORAD-12) tarafından lastik bot içerisinde bir grup düzensiz göçmen olduğu tespit edildi.

Bunun üzerine görevlendirilen Sahil Güvenlik Gemisi (TCSG-61) ve Sahil Güvenlik Botu (KB-115) tarafından hareketli lastik bot durduruldu.

Durdurulan botta 25'i çocuk 42 düzensiz göçmen yakalandı. Sahil Güvenlik botlarına alınan düzensiz göçmenler daha sonra karaya çıkartılarak insani yardım yapıldı.

Düzensiz göçmenler işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi yetkililerine teslim edildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.