Fransa varoşlarında başlayıp, Paris, Lyon, Strausbourg caddelerine, oradan da Avrupa'nın önemli kentlerine yayılan isyan hareketinde gözden kaçırmamamız gereken önemli bir ayrıntı bulunuyor. Avrupa'da ikinci ve hatta üçüncü sınıflığa isyan eden ve Sarkozy'nin "pislik" diye tanımladığı göçmenler arasında Türkler de bulunuyor. Gazete ve televizyonlarımızda küçücük haberler şeklinde verilip, satır aralarına hapsedilmek suretiyle gözden kaçırılan bu haberlerin ardında, Türkiye'de bazı kesimlerin görmek istediği "özgürlükçü, hoşgörülü ve refah içindeki Avrupa" anlayışının çöküşü saklı. Fakirlik ve yoksulluk içinde bırakılan halkımıza umut, iş, aş ve refah kapısı olarak gösterilen Avrupa'nın gerçek yüzünün ustaca saklandığı bir ortamda, Fransa varoşlarında başlayan yangın imdadımıza yetişti. Aslında Avrupa'da zaman zaman ortaya çıkan birçok olay Avrupa'yı makyajsız yakalama fırsatını sunuyordu bizlere. Ancak AB'ci medyamız bu Avrupa'yı görmemizi ısrarla engelliyordu. Peki Avrupa'daki göçmen isyanının ardında Türklerin de yer alıyor olması ne anlama geliyor? Anlamı şu; bugün 70 milyon halinde girmeye çalıştığımız Avrupa Birliği'nde bulunan Türklerin bugünkü aşağılanma durumu, yarınlar için önemli bir ayna. Bugün birkaç milyon Türk'e tahammül edemeyen Avrupa, yarın 70 milyon Türk'e nasıl tahammül edecek? Edemeyecek tabii ki! Geçtiğimiz günlerde Fransa'da yakalanan Türkler'e 4'er aylık ağır hapis cezası verilirken, Fransa'nın gelecekteki başkanı Sarkozy, "derhal bu pislikleri sınırdışı edin!" talimatını veriyordu. Avrupa Birliği anlayışını değerlendirirken, Fransa'nın ülke olarak sergilediği politikalar, refleksler ve duruşu dikkate almak durumundayız. Çünkü Avrupa Birliği'nin omurgasını Almanya'nın ekonomik yapısıyla birlikte, Fransa'nın kültürel öncülüğü sırtlanıyor. Fransızların, Avrupa Birliği'nden muradı ile, Almanların muradı birbirinden farklıdır. Özellikle Fransızların birlikten anlayışları, Fransızların yönünü ve politikalarını tayin ettiği, kendi liderliklerinde bir Avrupa'dan ibaret. Fransa, kendinden olmayan ırklara insan muamelesi yapmıyor, yapamıyor. Tarihten gelen misyonu, Fransızları böyle insani bir muameleden yoksun bırakıyor. Asimilasyon, aşağılama, sömürme ve olabilecekse Fransızlaştırma bu ülkenin tarihinin her zerresinde mevcut. Osmanlı döneminde Afrika'ya sarkan Fransa'nın sömürme anlayışı da İngiliz'den, Amerikan'dan oldukça farklı. Fransa, diğer sömürgeci ülkelerden farklı olarak, sömürme hareketine, kurban ülkeye Fransız kilisesini, Fransız eğitim sistemini, Fransız dilini ve Fransız ekonomisi hakim kılmakla başlıyor. Siyaset bilimci Doçent Dr. Ayhan Kaya'nın şu cümleleri tezimizi teyit etmesi bakımından oldukça önemli: "Fransız İhtilali'nin egalite, liberte, fraternite (eşitlik, özgürlük, kardeşlik) söylemi dışarıdan çok barışçıl ve insancıl görünüyor... İçeride bu söylem son derece sömürgeci bir ideoloji olarak karşımıza çıkıyor. Fransız kolonyalizmi, her şeyi kendine layık gören, uzaktaki coğrafyaları, kitleleri medenileştiren bir aydınlatma projesidir. Böyle bir projede, 'öteki'nin eşit olması için Fransa'nın değerlerine sahip olması gerekir. Fransa'nın yurttaşlık anlayışı, farklılıkları görmeyen, ötekini yok sayan, herkesi tek tipleştiren asimilasyonist bir yurttaşlık anlayışıdır."Fransız varoşlarındaki göçmenlerin isyanını ve bu bağlamda girmek istediğimiz birliğin gerçek yüzünü iyi tahlil etmek gerekiyor. Çünkü bu isyan hareketi, Avrupa'yı karşımıza makyajsız çıkardı. Kendini ustaca kamufle eden Avrupa'yı bu halde kolay kolay göremeyebiliriz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Alperen Polat / diğer yazıları
- Sadaka sosyalizmi / 17.04.2013
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012
- Namusumuza dokunan yanar / 14.04.2013
- MHP'nin misyonu / 26.03.2013
- Tarihe şahitlik ettim / 04.03.2013
- Teröre teslim olduk / 15.01.2013
- Atatürk’e sahip çıkana sahip çıkmak / 12.01.2013
- Talabani miadını doldurdu, sıradaki gelsin! / 21.12.2012
- Arınç misyonu / 20.12.2012
- 1962’den 2012’ye ‘satılık müttefik’ Türkiye! / 19.12.2012
- ‘NATO toprağı Türkiye’den dünya savaşının fitilini ateşlemek / 18.12.2012