Atatürkçü Düşünce Derneği Şişli Şubesi'nden yapılan açıklamada, 83 yıl önce Ankara'da mazlum bir millete dayatılan ve bir oldubittiye getirilen esaret ve mandaya karşı şahlanışı zaferle taçlandırmak için TBMM'nin açıldığı belirtildi. Açıklamada "Kurtuluş Savaşını Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak başlatırken üç temel düşüncesi vardı: Bağımsızlık, egemenlik ve çağdaşlaşma" dedildi.
İlk kararlar
Açıklamada, şu görüşlere dikkat çekildi: "İşgal altındaki İstanbul Hükümeti'nden umut kesilmiş, o günkü koşullara rağmen seçim yapılarak halkın temsilcileri Ankara'ya gelmiş ve M.Kemal'i başkan seçmiştir. Kurucu Meclis aşağıdaki kararları almıştır:
* TBMM'nin sütünde hiçbir güç yoktur.
* TBMM yasama, yürütme ve yargı gücüne sahiptir. Emperpalist güçlerin Mustafa Kemal'e nefreti bundandır ve bu gün hâlâ bu nefreti kusmaktadırlar. Mustafa Kemal'in önderliğinde Türk halkının mücadelesi sonucu Türkiye Cumhuriyeti, milletler topluluğu içindeki hak ettiği saygın yerini almıştır. Fakat 1938'lerden sonra büyük millet olma özelliği unutturulmak istenmiş ve ona küçük Amerika olma sıfatını layık gören yöneticilerin iş başına gelmesiyle Türkiye Cumhuriyeti kan kaybetmeye başlamıştır. Bu gün elden ele dolaşan Sevr bozması haritalar, Gümrük Birliği ve Avrupa kapısına bağlanma, IMF ve Dünya Bankası'nın vereceği kredilerle Amerikan ilişkilerine göre inip çıkan borsası ve ekonomisi ile eli kolu bağlanmış durumdadır."
İlk kararlar
Açıklamada, şu görüşlere dikkat çekildi: "İşgal altındaki İstanbul Hükümeti'nden umut kesilmiş, o günkü koşullara rağmen seçim yapılarak halkın temsilcileri Ankara'ya gelmiş ve M.Kemal'i başkan seçmiştir. Kurucu Meclis aşağıdaki kararları almıştır:
* TBMM'nin sütünde hiçbir güç yoktur.
* TBMM yasama, yürütme ve yargı gücüne sahiptir. Emperpalist güçlerin Mustafa Kemal'e nefreti bundandır ve bu gün hâlâ bu nefreti kusmaktadırlar. Mustafa Kemal'in önderliğinde Türk halkının mücadelesi sonucu Türkiye Cumhuriyeti, milletler topluluğu içindeki hak ettiği saygın yerini almıştır. Fakat 1938'lerden sonra büyük millet olma özelliği unutturulmak istenmiş ve ona küçük Amerika olma sıfatını layık gören yöneticilerin iş başına gelmesiyle Türkiye Cumhuriyeti kan kaybetmeye başlamıştır. Bu gün elden ele dolaşan Sevr bozması haritalar, Gümrük Birliği ve Avrupa kapısına bağlanma, IMF ve Dünya Bankası'nın vereceği kredilerle Amerikan ilişkilerine göre inip çıkan borsası ve ekonomisi ile eli kolu bağlanmış durumdadır."