Ya ifâde eksiklikleri var, ya da başka bir şey!Ya duyanı incitecek kadar doğruyu söylüyoruz, ya da kaale alınmayacak derecede şeyler!İkisi de bize âr, ikisi de susmamız için tazyik ama susmayacağız!Emeksiz hiç bir kazanımın mümkün olmadığı biliriz!En kolay iş sanılan, yemek için bile; el uzanacak, lokma kopacak, ağıza atılacak, çiğnenecek, yutulacak, ..cak, ..cek, v.s.!Kolay bulduğumuz için kolay yapıldığı zannedilen yoğurdu elde etmek için; süt lâzım, ateş lâzım, mayalamayı bilen biri ve olmazsa olmaz maya lâzım. Süt, mayalanmazsa yoğurt olmaz biliriz!Yine bilinir ki, her insanın, imkânsızı elde etmeğe hevesi vardır!Hayâldir ve hayâle güç yetmez biliriz ve yine biliriz ki; insan, istediği zaman hayaliyle istediği kadar başbaşa kalır ve insan hayâl ettiği kadar vardır!Bilinir ki, insanlığın büyük bir çoğunluğunun hevesidir barış ve kolay zannedilir ama barışı sağlamak, savaşmaktan zordur! En uzun barışlar, maalesef en sert ve kanlı savaşlardan sonra oluşur!Savaşı, kavgayı yok etmek için, barışmak için iki taraf gerekir. Taraflar olmazsa ne savaş olur, ne de sonrasında barış!Bazen küslük sebebi incir çekirdeği kadar bile değilken dağlaştırılır; bazen de dağlar kadar büyük sebepler incir çekirdeği mesabesine indirgenerek yok sayılabilir!Bunu başaracak ganî gönüllü barış savaşçılarına ihtiyâç vardır barış için. Bu ganî gönüller barışın-kucaklaşmanın-karışmanın-birleşmenin mayalarıdırlar!Günümüzde; "İnsan; gönüldür, gönül!" diyerek meydan açan Türkoğlu Türk bir Gönül Adam var, birliğin-dirliğin mayası olarak..."İki el bir baş içindir" diye Türkçe haykıran bir Baştürk var...Yani ülkemizde; ülkücülerin ve devrimcilerin; vatanperverlerin ve milliyetperverlerin millî meselelere sahip çıkmaları ve sahip çıkabilmek için Bağımsız Türkiye Partisi saflarında yerlerini sür'atle almaları şarttır eğer barış istiyorlarsa!Önce Türk Milletine sonra dünya insanlığına ayran ikrâma niyetli bir Türkoğlu Türk, yeterli miktarda yoğurt üretti! Aslında ithâl yoğurtla da ayran yapmak isteyenler olabilir ama bu "Gönül Adam"ın gönlüne sinmez!Vahşi doğa belgesellerinde, av ve avcı yırtıcıları izleriz. Avcı yırtıcıların attıkları pusu nerdeyse birbirinin aynıdır. Gözlerini ava diker, atılmak üzere gerilerek sessizce beklerler. Menzile giren avın kurtuluşu mûcizedir...Yaratılmışların en vahşîsi insan, milyonlarca yıldır birbirine karşı pusuda! Fırsatını yakalayan, aman vermeden saldırıyor ve dünya cehenneme, kan gölüne dönüşüyor!Otuz yıldan fazladır bir Sevda Süvarisi, 21. yy. Hacı Bektaş'ı gibi, barış için dip dalgalar oluşturmakla meşgul! Artık bu dip dalgalanmalar, "millî tsunami"ye dönüştü! Duymayanlar, görmeyenler Vallahi ziyandadır!Maalesef, "Yasak, Yolsuzluk ve Yoksulluk"la yani "Üç Y" ile mücadele vaadiyle seçimler kazanan AKP'nin demokrat olmayan vatmanları sayesinde, yasak üstüne yasaklar var!Bu yasaklardan ikisi çok önemli!Birincisi; "Kâinat Devleti" idealiyle millî seferberlik ilan etmiş ve bu sefer gereği; Türkiye merkezli AVRASYA BİRLİĞİ'ni inşa etmek üzere Rusya Duma'sı yetkilileri ve Rusya LDP Milletvekilleri ile Rusya Başkonsolosu'nun da katılımıyla siyasi, ticari, sosyal konularda ve eğitim alanında işbirliği mutabakat imza törenini, tarihte ilk olmasına rağmen haber etme ve Haydar BAŞ'ı duyurma yasağı!...İkincisi ise AKP Hükümetinin yıllardır desteklediği hatta beslediği IŞİD'le ilgili, ÖSO ile ilgili haber yapma yasağı!..Yasaklara değil ama yasalara uymak vatandaşlık görevim ama Haydar Hoca'nın millî duruşunu, görünen takva yaşantısını, birlik için gayretlerini anlatmama hiç bir yasa ve yasak mani olamaz! Diğer konularda fazla söze gerek yok! Bir de o konuda söze başlarsak susmak için epeyce söylenmem gerek!Böylesine bir acziyetin, teslîmiyetin yaşandığı ülkemizde bir Vatan-Millet Evlâdı çıkıyor ve Ruslara; "Haydar Hoca'ya dünyanın ihtiyacı var!" dedirterek protokol imzalıyor! Bilinen en sert Türk düşmanı Jirinovsky'ye; "Ne mutlu Türk'ün diyene" dedirtiyor!Demek ki Resulullah (s.a.a)'ın; "Nuh'un Gemisi gibidir" dediği Haydar BAŞ kaptanlığındaki Ehl-i Beyt Gemisi sefere çıkmış! İş artık yelkenleri kontrol edecek, gemi dümenini ele alarak karaya oturmayı engelleyecek yetenekteki yardımcı kaptanların göreve gelmesine kalmış!Rüzgâr kuvvetli, yelkenler şişiyor, geminin yolcuları tamam, kaptan da hazır! Olumlu haberler, davet edilenler, davet edilecekler, davet edilip buluşma gününü bekleyenler var!Bütün bilgili ilgililer, bu millî hareket koşarak gelirken siyâset çakalları da yeniden pusuya yattılar!Bilinir ki; mayalanmamış sıcak süte soğuk kaşık değerse çürür!Bu müthîş sefere samimiyetle koşanlar olduğu kadar, sıcak süte soğuk kaşık sokmak için bekleyenler de var! Hatırlatırım ki; II. Kuvay-ı Milliyeciler olarak biz, yoğurt mayalamaya niyetliyiz! Çünkü elinde kocaman bardaklarıyla ayran içmeye hazırlanmış, sayısız insan kuyrukta! İstanbul-Bakırköy Özgürlük Maydanı gösterdi ki, epeyce içi yanan var!Dahası bu susamışların çoğunun, yoğurt yemek için kaşıkları da ellerinde!Yoğurda iştahlanan eli kaşıklıları, incitmeden, panikletmeden, yoğurt mayalanıncaya kadar uyarmamız lazım! Yoğurt mayalandıktan sonra ne diyebiliriz; "Afiyet olsun!"dan başka?Yoğurdumuz mayalansın, sütümüz çürümesin, biz oruca talimliyiz, birkaç gün daha aç kalsak da olur! Çünkü sonunda; Türk yurdunda fakirlik suç sayılacak biliyoruz..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm... Selâm, sevgi, dua...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017