Bakan Yılmaz bir açıklama yaptı geçenlerde, dedi ki: "TÜİK kişi başı geliri 20.313$'a çıkaracak çalışmayı yıl ortasında tamamlayacak." Kâğıt üstünde milli gelir arttırıyoruz hale bak! Peki, şu an ne kadar, kişi başı gelir? Hemen söyleyeyim: 9 bin 364$. Bunu hak ettik mi? Evet, bal gibi de hak ettik.
Bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni ekonomi politikalarına bir bir işleyen Çin ve Hindistan Hint Okyanusu'ndaki limanlar için yarışırlarken, biz 10.000$'ın altına düşen kişi başı gelirden bahsediyoruz.
Çocuk Bayramı'nı kutladığımız bu günlerde Türkiye'deki çocuk işçi sayısından da bahsetmek istiyorum. TÜİK'in açıkladığı istatistiklere göre, 719 bin çocuk işçi var ülkemizde. Soruyorum: Milli Ekonomi Modeli'nin bir gereği olan ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın sözünü verdiği 250 TL çocuk maaşı ve ev hanımlarına 1500 TL maaş verilse idi ülkemizde bayramı coşkuyla kutlaması gereken çocuklarımız işçi olarak çalışma mecburiyetinde kalır mıydı? Hayır.
Türkiye'ye yüzlerce yıl bakacak olan zenginliğin üzerinde oturup da bu hale gelmeyi hak ettik mi? Evet bal gibi de hak ettik. Çünkü kanıtıyla, belgeleriyle, "Ben size 5 bin lira asgari ücret vereceğim, yoksulluğu bu ülkede yasak edeceğim" diyen Haydar Hoca'yı değil, madenlerimizi yok pahasına yabancılara satan, devletin kurumlarını hiç uğruna özelleştiren insanları başa getirdik. Eğer bu hatayı yapmamış olsaydık bugün Türkiye mültecilerle, çocuk istismarıyla, tutuklu gazetecilerle gündem olmazdı. Bugün biz ekonomimizle gündem olur; bütün Batı'yı da dize getirmiş olurduk.
Bugün hâlâ rüya olan 'Büyük Türkiye', kâğıt üstünde kişi başı gelir arttırmakla olmuyor. Türk Milleti bunu anlamakta geciktiği her vakit yoksullaştıkça yoksullaşacak. Bizim hakkımız olan yeraltı kaynaklarımızla başkaları zengin olurken, biz ancak onların işlettiği madenlerde can vereceğiz.
Bu gidişata dur diyecek tek bir insan var o da Prof. Dr. Haydar Baş. Ama unutulmamalıdır ki Haydar Hoca da fani ve inanın bir daha böyle bir dahi gelmeyecek. Aklımızı başımıza devşirip bir şekilde hatalarımıza bir son vermeliyiz. Eğer istikrar(!) bu şekilde sürecekse vay halimize. Ülkede adaleti de, huzuru da, istikrarı da sağlayacak olan tek insan Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Bu millet ya bunu anlayacak ve rahata erecektir ya da yanlışı devam ettirip bakan çocuklarının nasıl zenginleştiğini izleyecektir. Kâğıt üzerinde değil gerçekten zenginleşmek ümidiyle?
Bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni ekonomi politikalarına bir bir işleyen Çin ve Hindistan Hint Okyanusu'ndaki limanlar için yarışırlarken, biz 10.000$'ın altına düşen kişi başı gelirden bahsediyoruz.
Çocuk Bayramı'nı kutladığımız bu günlerde Türkiye'deki çocuk işçi sayısından da bahsetmek istiyorum. TÜİK'in açıkladığı istatistiklere göre, 719 bin çocuk işçi var ülkemizde. Soruyorum: Milli Ekonomi Modeli'nin bir gereği olan ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın sözünü verdiği 250 TL çocuk maaşı ve ev hanımlarına 1500 TL maaş verilse idi ülkemizde bayramı coşkuyla kutlaması gereken çocuklarımız işçi olarak çalışma mecburiyetinde kalır mıydı? Hayır.
Türkiye'ye yüzlerce yıl bakacak olan zenginliğin üzerinde oturup da bu hale gelmeyi hak ettik mi? Evet bal gibi de hak ettik. Çünkü kanıtıyla, belgeleriyle, "Ben size 5 bin lira asgari ücret vereceğim, yoksulluğu bu ülkede yasak edeceğim" diyen Haydar Hoca'yı değil, madenlerimizi yok pahasına yabancılara satan, devletin kurumlarını hiç uğruna özelleştiren insanları başa getirdik. Eğer bu hatayı yapmamış olsaydık bugün Türkiye mültecilerle, çocuk istismarıyla, tutuklu gazetecilerle gündem olmazdı. Bugün biz ekonomimizle gündem olur; bütün Batı'yı da dize getirmiş olurduk.
Bugün hâlâ rüya olan 'Büyük Türkiye', kâğıt üstünde kişi başı gelir arttırmakla olmuyor. Türk Milleti bunu anlamakta geciktiği her vakit yoksullaştıkça yoksullaşacak. Bizim hakkımız olan yeraltı kaynaklarımızla başkaları zengin olurken, biz ancak onların işlettiği madenlerde can vereceğiz.
Bu gidişata dur diyecek tek bir insan var o da Prof. Dr. Haydar Baş. Ama unutulmamalıdır ki Haydar Hoca da fani ve inanın bir daha böyle bir dahi gelmeyecek. Aklımızı başımıza devşirip bir şekilde hatalarımıza bir son vermeliyiz. Eğer istikrar(!) bu şekilde sürecekse vay halimize. Ülkede adaleti de, huzuru da, istikrarı da sağlayacak olan tek insan Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Bu millet ya bunu anlayacak ve rahata erecektir ya da yanlışı devam ettirip bakan çocuklarının nasıl zenginleştiğini izleyecektir. Kâğıt üzerinde değil gerçekten zenginleşmek ümidiyle?
Mehmet Can Sevinç / diğer yazıları
- Hak ettik mi? / 28.04.2016
- Hak ettik mi? / 26.04.2016
- Öyle dindar nesil yetiştirilmez! / 01.03.2016
- Ebu'l-vakt / 26.02.2016
- Hak ettik mi? / 26.04.2016
- Öyle dindar nesil yetiştirilmez! / 01.03.2016
- Ebu'l-vakt / 26.02.2016