Orta Asya steplerinde Cenabı Fahr?i Âlem Efendimizin müjdelediği biçimde, savaşılmadan ve kan dökülmeden kitleler halinde İslam ile şerefyâb olmasından bu tarafa, bu yüce dinin sancaktarı olma şerefine nail olmuş ve Üstadımız Prof. Dr Haydar BAŞ Beyefendi'nin ifadesiyle "Asakirullah" unvanına sahip necip Türk milletinin, son yıllardaki ahvali cidden içler acısı...Peki bunu neye dayanarak söylüyoruz?2002 yılında AKP'nin iktidar olmasıyla birlikte, artık ülkede resmen yetkili bir makam haline ve açıklamalarıyla gündemi tayin etme noktasına gelen terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması KCK'nın eş başkanı Cemil Bayık'ın en son vermiş olduğu röportaja bir göz atalım;"Bugün Kobani savaşını yürüten Türkiye'dir, AKP'dir. IŞİD'in içerisinde Türk Özel Harp Dairesinin elemanları var. Yine Suriye muhalefeti içinde, Özgür Suriye Ordusu dediğimiz farklı gruplardan oluşuyor; farklı farklı gruplardır, onun içinde Türk Özel Harp Dairesinin adamları var. Yine Türkiye'ye doğrudan bağlı güçler var: Nusra, el Tevhid gibi güçler... Kobani savaşını Süleyman Şah Türbesi'nden yürütüyorlar. O türbenin etrafı IŞİD'in elinde. Peki, neden o türbeye dokunmuyor? Türkiye ile ilişkilerinden dolayı dokunmuyor. Ve orasını bir savaş merkezi olarak kullandığı için dokunmuyor."Bu açıklama çerçevesinde şu soruları sormak gerekir;1? YPG'nin, IŞİD'in Kobani kuşatması esnasında ele geçirmiş olduğu MİT kimlikleri ne anlama geliyor?2? Geçtiğimiz günlerdeki, IŞİD'in Musul saldırısının arifesinde, Büyükelçilik çalışanlarının yardım çağrılarına rağmen Dışişleri Bakanlığının "Onlar dostumuz, yerinizde kalın" cevabı, Bayık'ın dediği gibi IŞİD ile mevcut Türk hükümetinin dostluğundan mı kaynaklanıyor?3? Yerel seçimler öncesi, meşhur ?ki yapılan adli incelemeler sonucu doğruluğu kanıtlanmış olan? 27 Mart tapesinde Hakan Fidan'ın Davutoğlu'na hitaben "Oraya 2000 tır silah gönderdik" dediği ve Milli Savunma Bakanı Yılmaz tarafından "Sportif amaçlı" denen bu silahlar Bayık'ın dediği gibi Türkiye'ye doğrudan bağlı eli kanlı barbarlara mı gönderiliyor?4? Dönemin Başbakanı Erdoğan ve bakanlar tarafından "Müdahil olunmaz ise Kobani düşecek" minvalinde açıklamalar yapılırken, orada Alevi?Kürt halkı katliama tâbi tutan IŞİD canilerini finanse etmek ikiyüzlülük değil de nedir?Bunları bir kenara bırakıp iktidarın imza attığı en sonki ifşaata dikkat çekmek istiyoruz; "Eğit?Donat."Bildiğiniz üzere bu sistemle birlikte insan onuruna, haysiyetine karşı zerre saygısı olmayan, tarih boyu eşi benzeri görülmemiş bir biçimde vahşet sergileyen ve adına "Suriye Muhalefeti" denen oluşumlar, silahlandırılacak ve çeşitli eğitimlere tabii tutulacak. Ama burada devleti idare eden kadronun görmekten aciz olduğu ve Üstadımız Prof. Dr. Haydar Baş Beyefendi'nin de üzerinde durup uyardığı bir nokta mevcut; Kardeş Suriye topraklarında bu katliamlara ortak olan Türkiye, çok yakın bir vakitte terörle birlikte anılacak ve bunun faturası Erdoğan ve avanesine kesilecek. Özetle kendi siyasi menfaati uğruna bu drama öncülük eden Erdoğan'ın sonu Hüseyin b. Ali'den farksız olmayacak.Şimdi yüce Türk milletinin bir karar vermesi gerekiyor; ya Ortadoğu İslam coğrafyasında her türlü mezhebi ihtilafı kaşıyıp kardeşi kardeşe kıran bu siyasi iradeyi desteklemeye devam edip çok büyük musibetlere düçâr olacak ya da bir an önce hakkı sahibine teslim edip refah, huzur ve adaleti tesis edecek yegâne lideri başa getirecek!
Mehmet Fatih Erata / diğer yazıları