"Yine yakmış Dost, mektubun ucunu!"Kalem-kâğıt ikilisinin yüz yıllarca süren birlikteliğinde, çok mektup alınmış, çok mektup yazılmıştır...Mektup yazmanın nasıl zor bir iş olduğunu; -sözün uçucu, yazının kalıcılığının farkındalıkla- bizzat yaşayarak bilenlerdenim...Bir de mektûbun muhatabı dostsa ve dostluğunu sevgi ve saygı temeli üzerine kuran bir söz ehliyse; her cümlenin her kelimesini, dünya kuyumcuları önünde yarıştırılacak bir takıda kullanılacak cevherce seçmek mecbûriyeti, vardır...Seçilmiş kelimelerle oluşturulan cümleler, fâiline yakışır fiiller çıkarmalıdır! Yazana verdiği zevkli sıkıntı kadar, okuyana da ferâhlık vermelidir mektup..Veya tam tersi; muhatabı, öfkeye muhatapsa; her harf mermi, her cümle en ağır darbeli silah olmalıdır..Velhâsıl zor iştir mektup yazmak ve yürek işidir mektup okumak!..Varlığı ile müftehîr olduğum bir söz ustasından, bir ozandan, bir halk aşığından bir mektup aldım...Günlerdir mektubu kaç kere okuduğumu, kaç kere cevaba niyetlendiğimi ve işim gereği saatbaşı bir kaç kere değiştirilen sûni gümdemlerle mecbûren ilgili olduğum için cevapta geciktim...Mektup da, yazan da farklıydı ve özeldi çünkü!Mektup; sözün özü diye bildiğim şiir diliyle yazılmış! Cevâbını okuduğum anda irticâlen/doğaçlama verdim, yazdım cevabımı ama sizin de tanıklığınızda gönül arşivime kaydetmekte biraz zorlandım!Hem mektubun sahibine, hem de size bir ön ikramla takdim etmeliydim!Gecikmem bu titizliğimden kaynaklandı... Tek tek seçilerek kullanılmış kelimelerden oluşan her dizeye; tek tek seçilmiş kelimelerle mukabele etmeli; fakîre gösterilen ihtirâma misliyle karşılık vermeliydim ki, zor işti...Yaşayan usta şairlerden, halk ozanı Maksut Koca (FERYÂDİ)'dandı mektup, sağ olsun."Şair, yazar Mustafa ASLAN'a mektup..." sunumuyla gelmişti gönlümü coşturmak için..Ve Maksut Feryâdi ile karşılıklı söyleşiyormuşuz gibi, bir kıta ondan, bir kıta bendenizden olmak kaydıyla buyurun mektuplaşmaya: "BİLİYOR MUSUN?" Soru başlığıyla açar sohbeti Maksut Feryâdi..Maksût aydur: Kurallar değişti Aslan Mustafa'm,Naylonlar sert oldu biliyor musun?Haslar ötelendi, rağbet gördü ham,Düşünmek şart oldu biliyor musun? Mustafa dedi: Maksûd'um değişsin önemli değilDeğişen değişir, bilmiyor musun?Demiri döverek deriz ki; "Eğil!"Örs ile çekici duymuyor musun?* * *Maksût aydur: Mertler nâmert oldu bilmedim niye?Dokunmak gerekir sabuna, suya,Duysunlar, görsünler, desinler diye,Namertler mert oldu biliyor musun? Mustafa dedi: Mert mertleri bilir; nâmert, nâmerdiAksi olsa dünya terse dönerdi.Sığırtmaç koyunlar, çoban güderdi,Kurtların payını, saymıyor musun? * * *Maksût aydur:Kimse bilmez ben garibin derdinden,Ağlıyorum geçen günün ardından,Aslan, Kaplan göç eyledi yurdundan,Tilkiler kurt oldu biliyor musun?Mustafa dedi:Paylaşınca dert hafifler Maksûd'um,Gidenler dönünce şenlenir yurdum.Issız dağ başında kurda yol sordum,Dedi, sen izini sürmüyor musun? * * *Maksût aydur:Maksut Feryadi'yim dertlerim kat kat,Yüreğim kaygılı, ahvalim berbat!Velhasılı kelam bu ters gidişat,İçime dert oldu biliyor musun?Mustafa dedi:Tokkalı Mustafa dermân dilenirSabreden gönülde umut bilenir.Gecenin Sahibi şemsi gönderirHer sabah gün doğar bilmiyor musun? * * * "Selam olsun Yürek Pârem'e.. Aşık Maksut Koca (Feryâdi)" diye sonlamış mektûbunu..Ve aleyküm selam Yürek Pârem'e vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017