Memleket sevdalısı bir adam
Oyuncu Sönmez Atasoy'u kızı Fadik Atasoy, "Hep memleketimde olayım, ülkeme hizmet vereyim, memleketim için güzellikler yapayım, bunu çok yürekten istedi. Ben de şimdi onun rızasını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum" dedi
16.12.2020 02:37:00





Tiyatroya olan tutkusuyla pek çok oyunda yazar, yönetmen, oyuncu olarak imzası bulunan ve daha çok "Kurtlar Vadisi" dizisinde canlandırdığı "Halo Dayı" karakteriyle tanınan Sönmez Atasoy'un vefatının üzerinden 9 yıl geçti.
Kızı Fadik Sevin Atasoy, en büyük destekçisi olan babasını anlattı. Babasını özlemle yad ettiğini anlatan Atasoy, "Babam kitap okumayı çok severdi ve binlerce kitabı vardı. Hatta ben de babamın vefatından bir hafta sonra görevim icabı Amerika'ya gitmek zorunda olduğum için kitaplarını Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne bağışlamıştım ve onlar da çok güzel bir kütüphane yaptılar. Şimdi de geldim, arada gidip babamın kitaplarına bakabileyim diye o kütüphanenin dibine yerleştim" diye konuştu.
İşine aşık bir üstat
Atasoy, birkaç özel kitabı kendisine ayırdığını belirterek, şöyle devam etti: "Geçen gün onlardan bir tanesini böyle açtım, babam içine bir not yazmış. 'Sanat ve bunu icra etmek, bir nevi yaradılışla insanoğluna verilen bir hediyedir. Yani yetenek bir hediyedir ve bu hediyenin sahibi de bunu insanlarla paylaşmakla mükelleftir. Sanat ucuz ticaret yapılan alanların yanından bile geçmemelidir. Geçerse de icracı kendini çok iyi korumalıdır' diye yazmış. Düşünen, yaşamın manasını arayan, işine aşık bir üstattı babam benim için. 'Baba'dan çok, bir yoldaşı, bir ustayı kaybetmiş olmanın acısını yaşadım ben onun Hakk'ın rahmetine kavuşmasıyla beraber."
Gerçek bir Anadolu adamı
Babasının dışarıda çok belli etmese de esprili ve çok komik biri olduğuna işaret eden oyuncu, "Herkes babamın önünde çok saygıyla dururdu ve hafif de ürkerlerdi. Ama tabii bütün esprisini, sevimliliğini kızı olarak ben yaşadım. Yakınlarıma 'Babamla karşılıklı komiklik yapardık' diye anlattığım zaman inanmıyorlar. Kendi içinde bir esprisi olan gerçek bir Anadolu adamıydı. Ülkesine, memleketine aşık gelenekselci ama bir o kadar da yeniliğe, teknolojiye meraklı.
Çok şahsına münhasır bir zattı. Büyük bir şans sayıyorum onunla aynı havayı solumayı, sadece evladı olmak değil, yaşama bakışını alabilmeyi... Evet, fiziken babam başka bir boyuta geçti belki ama benimle yaşıyor, ben biliyorum. Ben 'kamera' dendiğinde babamla birlikte oynuyorum ya da bir metin yazdığımda babamla birlikte yazıyorum. Kimi zaman kendime 'O olsa bu cümleyi nasıl kullanırdı?' diye soruyorum. Bana hep 'Ya kızım seninle hiç benzemiyoruz ama o kadar aynıyız ki' derdi." şeklinde konuştu.
İşiyle yaşayan adam
Atasoy, farklı ülkelerde çalışmak üzere yurt dışına gittiğinde babasının da kendisine destek olduğunu belirterek, "Pandemi nedeniyle ben Türkiye'ye döndüm. Babam hiçbir zaman istemedi aslında bir yandan benim o kadar uzaklarda olmamı. Sanatçı olarak istedi ama hep memleketimde olayım, ülkeme hizmet vereyim, memleketim için güzellikler yapayım, bunu çok yürekten istedi. Ben de şimdi tekrar burada olmanın, onun rızasını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum." dedi. AA
Kızı Fadik Sevin Atasoy, en büyük destekçisi olan babasını anlattı. Babasını özlemle yad ettiğini anlatan Atasoy, "Babam kitap okumayı çok severdi ve binlerce kitabı vardı. Hatta ben de babamın vefatından bir hafta sonra görevim icabı Amerika'ya gitmek zorunda olduğum için kitaplarını Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ne bağışlamıştım ve onlar da çok güzel bir kütüphane yaptılar. Şimdi de geldim, arada gidip babamın kitaplarına bakabileyim diye o kütüphanenin dibine yerleştim" diye konuştu.
İşine aşık bir üstat
Atasoy, birkaç özel kitabı kendisine ayırdığını belirterek, şöyle devam etti: "Geçen gün onlardan bir tanesini böyle açtım, babam içine bir not yazmış. 'Sanat ve bunu icra etmek, bir nevi yaradılışla insanoğluna verilen bir hediyedir. Yani yetenek bir hediyedir ve bu hediyenin sahibi de bunu insanlarla paylaşmakla mükelleftir. Sanat ucuz ticaret yapılan alanların yanından bile geçmemelidir. Geçerse de icracı kendini çok iyi korumalıdır' diye yazmış. Düşünen, yaşamın manasını arayan, işine aşık bir üstattı babam benim için. 'Baba'dan çok, bir yoldaşı, bir ustayı kaybetmiş olmanın acısını yaşadım ben onun Hakk'ın rahmetine kavuşmasıyla beraber."
Gerçek bir Anadolu adamı
Babasının dışarıda çok belli etmese de esprili ve çok komik biri olduğuna işaret eden oyuncu, "Herkes babamın önünde çok saygıyla dururdu ve hafif de ürkerlerdi. Ama tabii bütün esprisini, sevimliliğini kızı olarak ben yaşadım. Yakınlarıma 'Babamla karşılıklı komiklik yapardık' diye anlattığım zaman inanmıyorlar. Kendi içinde bir esprisi olan gerçek bir Anadolu adamıydı. Ülkesine, memleketine aşık gelenekselci ama bir o kadar da yeniliğe, teknolojiye meraklı.
Çok şahsına münhasır bir zattı. Büyük bir şans sayıyorum onunla aynı havayı solumayı, sadece evladı olmak değil, yaşama bakışını alabilmeyi... Evet, fiziken babam başka bir boyuta geçti belki ama benimle yaşıyor, ben biliyorum. Ben 'kamera' dendiğinde babamla birlikte oynuyorum ya da bir metin yazdığımda babamla birlikte yazıyorum. Kimi zaman kendime 'O olsa bu cümleyi nasıl kullanırdı?' diye soruyorum. Bana hep 'Ya kızım seninle hiç benzemiyoruz ama o kadar aynıyız ki' derdi." şeklinde konuştu.
İşiyle yaşayan adam
Atasoy, farklı ülkelerde çalışmak üzere yurt dışına gittiğinde babasının da kendisine destek olduğunu belirterek, "Pandemi nedeniyle ben Türkiye'ye döndüm. Babam hiçbir zaman istemedi aslında bir yandan benim o kadar uzaklarda olmamı. Sanatçı olarak istedi ama hep memleketimde olayım, ülkeme hizmet vereyim, memleketim için güzellikler yapayım, bunu çok yürekten istedi. Ben de şimdi tekrar burada olmanın, onun rızasını gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum." dedi. AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.