Bush uyguladığı politikaları tasvip ettirmek ve Avrupa ülkelerinin tepkilerini en aza indirebilmek için Avrupa turlarını sürdürüyor.
Yanına sadık dostu Dışişleri Bakanı Condolleza Rice'yi de alarak alarak nabız tutmaya çalışan Bush, 22 Şubat 2005'te Brüksel üzerinden çıktığı turda son durak olara Moskova'yı görüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile yapacağı görüşme öncesi "Ben gerçek bir kovboy arayışındayım'' diyerek espri anlayışını göstermeye çalışan Bush aslında beynindeki algılamayı yansıtıyordu.
Peşinden Almanya Başbakanı Schröder ile geziler tertiplenerek Fransa ve Almanya aynı ziyaretle ılıman bir sürece çekilecek.
Suriye, İran ve Lübnan dosyaları turlar esnasında yeniden açılırken Çin'in de bulunduğu bölgede tecridi konuşulanlar arasında yeraldı.
Berlin, Londra ve Paris sokaklarında ise Bush7a karşı büyük bir tepki vardı. Binlerce insan taşıdıkları pankartlarda "Hoşgelmedin Bush"diyerek tepkilerini ortaya koyuyorlardı.
Bush'u savunanların başında ise eşi Laura Bush geliyordu. "Kocam tehlikeli bir adam değildir" diyen bayan Bush eşinin "iyi bi insan" olduğunu anlatarak, insanların bunu gördüğünü umduğunu söyledi.
Bayan Bush, kocasının, bir ABD Başkanı'nın sahip olması gereken tüm kaliteyi taşıdığını, disiplinli, dikkatli, güçlü ve çözüm üretici olduğunu da anlatmaktan geri kalmadı.
İyi bir insan (!)olan Bush'un iyiliğini tüm dünya biliyordu.
Teksaslı kovboy Bush, yanına yeni kovboylar katarak sürüsüne yeni sürüler eklemek niyetindeydi.
Bir yandan artan Amerikan karşıtlığı, diğer yandan karizması sarsılan ve lanetlenen Amerikan yönetimi.
Dünya genelinde estirdiği terör eylemlerini meşru kılmak için karşıt pozisyonda yeralan liderlere karşı takındığı umursamaz tavırlarla Putin'in de tepkisini alan Bush'u Avrupa halkı kendi liderlerinden daha az seviyorlar.
Hatta son yıllarda hiçbir liderden Amerikan halkı bu kadar nefret etmemişti.
Yükselen Anti Amerikancılık dolayısıyla Türkiye'ye ince ayar yapmaya kalkışan Amerikan Savunma ve Dışişleri diplomatlarının yeniden Türkiye ile başlatmaya çalıştıkları sıcak ilişkilerin bundan böyle pek sıcak olacağını beklememek gerek.
Avrupa'nın nabzını okşayan Amerika Türkiye'nin nabzını sıkarak yeni sinyaller göndermeye çalışıyor.
Amerikan halkı bile başkanını beğenmezken Türk halkı Bush'u tasvip etmek zorunda mı?
Ya onun yaptıkları tasvip edilebilir mi?
Yanına sadık dostu Dışişleri Bakanı Condolleza Rice'yi de alarak alarak nabız tutmaya çalışan Bush, 22 Şubat 2005'te Brüksel üzerinden çıktığı turda son durak olara Moskova'yı görüyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile yapacağı görüşme öncesi "Ben gerçek bir kovboy arayışındayım'' diyerek espri anlayışını göstermeye çalışan Bush aslında beynindeki algılamayı yansıtıyordu.
Peşinden Almanya Başbakanı Schröder ile geziler tertiplenerek Fransa ve Almanya aynı ziyaretle ılıman bir sürece çekilecek.
Suriye, İran ve Lübnan dosyaları turlar esnasında yeniden açılırken Çin'in de bulunduğu bölgede tecridi konuşulanlar arasında yeraldı.
Berlin, Londra ve Paris sokaklarında ise Bush7a karşı büyük bir tepki vardı. Binlerce insan taşıdıkları pankartlarda "Hoşgelmedin Bush"diyerek tepkilerini ortaya koyuyorlardı.
Bush'u savunanların başında ise eşi Laura Bush geliyordu. "Kocam tehlikeli bir adam değildir" diyen bayan Bush eşinin "iyi bi insan" olduğunu anlatarak, insanların bunu gördüğünü umduğunu söyledi.
Bayan Bush, kocasının, bir ABD Başkanı'nın sahip olması gereken tüm kaliteyi taşıdığını, disiplinli, dikkatli, güçlü ve çözüm üretici olduğunu da anlatmaktan geri kalmadı.
İyi bir insan (!)olan Bush'un iyiliğini tüm dünya biliyordu.
Teksaslı kovboy Bush, yanına yeni kovboylar katarak sürüsüne yeni sürüler eklemek niyetindeydi.
Bir yandan artan Amerikan karşıtlığı, diğer yandan karizması sarsılan ve lanetlenen Amerikan yönetimi.
Dünya genelinde estirdiği terör eylemlerini meşru kılmak için karşıt pozisyonda yeralan liderlere karşı takındığı umursamaz tavırlarla Putin'in de tepkisini alan Bush'u Avrupa halkı kendi liderlerinden daha az seviyorlar.
Hatta son yıllarda hiçbir liderden Amerikan halkı bu kadar nefret etmemişti.
Yükselen Anti Amerikancılık dolayısıyla Türkiye'ye ince ayar yapmaya kalkışan Amerikan Savunma ve Dışişleri diplomatlarının yeniden Türkiye ile başlatmaya çalıştıkları sıcak ilişkilerin bundan böyle pek sıcak olacağını beklememek gerek.
Avrupa'nın nabzını okşayan Amerika Türkiye'nin nabzını sıkarak yeni sinyaller göndermeye çalışıyor.
Amerikan halkı bile başkanını beğenmezken Türk halkı Bush'u tasvip etmek zorunda mı?
Ya onun yaptıkları tasvip edilebilir mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005