Mevlana'lar için

"Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır" (Mevlana).Hz. Mevlana'nın bir talebesi olsaydık ona anlatamayacağımız derdimiz olur muydu acaba? Ne zaman Mevlana Hazretlerinden bir söz okusam, farkettiğim ama dile dökemediğim bazı olay ve kavramların en yalın ve güzel haliyle dile döküldüğünü ve artık güzel bir nağme gibi olduğunu farkeder buna için için sevinirim. İnsan bazı şeyleri ayırt edebilir, üzerinde düşünebilir fakat bir türlü gözünü kulağını nereye koyacağını bilemez, belki idrakı yeterince olgunlaşmamıştır. Hazreti Mevlana gibi duygusal zekası gelişmiş, insan ruhunu ve davranışlarını anlamayı ve yardım etmeyi kendine ilke edinmiş insanlar oldukça, bizim gibi ham meyveler de bir gün pişer, olgunlaşır, ne dersiniz? Aynı duyguyu paylaşmak, aynı şeyleri sevmekten ileri gelir. Sevgide ortak olanlar duyguda da ortak olurlar. Mesela; Resulullah'ı çok seven bir insan, kendisi gibi bir insanla karşılaşınca, ne olur biliyor musunuz? Muhabbetler birbirine eklenir, her birinin eksik olan yönleri tamamlanır, sohbet ettikçe güzel bahçelere de hoş kokulu güller açılır sanki.Mevlana Hazretleri, kendisini ariflerin gönüllerinde aramamız gerektiğini söylüyor; yani arifler, aşklar, sadıklar, salihler ölmez. Ne hazindir ki; günümüz Mevlanaları da tıpkı Hz. Mevlana gibi bazı kesimlerin hücumuna uğramakta, iftiralara maruz kalmaktadır. Böylelikle özümüzden çıkan bu cevherlere gereken değer verilemiyor, gereken ihtimam gösterilmiyor. Yine ne hazindir ki; bu özel insanlardan, sözlerinden, işlerinden, hallerinden yararlanmak yerine, onları karalamaya çalışanlar maalesef karanlığı doğru yürüyor. Kör olmuş gözler, sağır olmuş kulaklar, paslanmış kalpler Hakk'ı, hakikati görebilir, anlayabilir mi?Ne mutlu sözünde, işinde ve halinde Resulullah'ı (SAV) takip edenlere.