Milletimiz "kel başa şimşir tarak" hesabını bozmalı

Asıl horon bundan sonra başlıyor? En alt gelir grubundan en üst gelir grubuna kadar herkes, kendine göre tatile çıkmıştı. Kimi kendi köyüne gitmiş, kimi tatil köylerine!Bahar bitiyor; horon yeni başlıyor. Kış hazırlığı gerekiyor; odunsa odun, kömürse kömür, gazsa gaz? Okullar başlıyor; kıyafet, kitap, defter, çanta, kayıt parası vs? Bayramlar geliyor; Ramazan ve Kurban?Hepsinin üstüne zamlar geliyor, vergiler geliyor!Ne kasa kaldı, ne kese, ne para, ne de pul!AKP hükümetinin ekonomi yönetimi mızıkçılığa başladı. Ekonomiden sorumlu Bakan Ali Babacan, minareden salâ veren müezzin gibi, musalla taşındaki "ölü ekonomi"yi ilan ediyor, ağıt yakıyor.Babacan, bu yıl, bütçe artık faiz dışı fazla veremeyecek, diyor. Eski hesapla 65-70 katrilyon açık veren bütçe, nasıl "faiz dışı fazla" versin! Bu demektir ki, artık devlet, borçlarının faizini ödemek için bile borç dilenecek! 600 milyar doları aşan borç yükü ise, olduğu gibi durmuyor, katlanarak büyüyor; ödenemeyen faiz ve taviz de üstüne biniyor!Babacan, bütçe açıklarını, vergi gelirleri ve borçlanmalarla kapatacağız, diyor. Yani, vergiler ve yeni zamlar yolda.Kara haberci olarak "elektrik zammı" kendini gösterdi; yüzde 21? Gaza zam, tuza zam, suya zam yolda. Vergi bindirimleri de cabası! Elektriğe ilk adımda yüzde 21'lik zam; memura-işçiye ise yüzde 2-3? Bozdur bozdur harca!  IMF, AB ve ABD'den başka akıl alacağı mercii bulunmayan AKP'nin, vergi, zam ve faizli borçtan başka enstrümanı olur mu?!Elektriğe daha ilk celsede yüzde 21 zam... Dagha çok celseler var! İşçiye-memura sıra gelince, hesap şu; zam, yüzde 2 mi olsun, yüzde 2.5 mu?! Köylüye-çiftçiye sıra gelince; mahsulüne para yok, taban fiyatları kefen parası bile değil? Çiftçi, bağını-bahçesini, evini-barkını, kaldıysa davarını-traktörünü satarak haciz ve icradan kurtulmaya çalışıyor. Olmadı; toprağını satarak şerefini kurtarmaya çabalıyor! Hiçbir çözümü bulunmayan AKP, milletin anasını işte böyle ağlatıyor.Bakan Babacan, iç piyasadan borçlanmayı mahsurlu bulduklarını belirtiyor; iç borçlanma, bankaların özel sektöre kullandırabilecekleri kaynakları tüketiyor, diyor.AKP hükümeti için, yaşasın dış kreditörler ve küresel tefeciler! Ecnebiler bassın banknotları, boyasınlar kağıtları; şu kadar faiz ve taviz maliyetiyle satsınlar bize "kredi" namıyla karşılıksız banknotları? Türk devleti de, kendi TL'sini basmasın; ecnebinin karşılıksız kağıtlarını para diye dilensin! AKP, ecnebi tefecileri faiz ve taviz ile besleyerek, koltukta bir müddet daha kalmanın hesaplarını yapıyor.AKP hükümetinin elinde oyuncak hale gelen devletin hazinesi ise işsizlik fonundan nemalanıyor. Hazine, işsizlik fonu nemasından 4,5 milyar dolarlık açığını kapatıyor!Anlayacağınız AKP, Türk devleti ve milletine tutunacak dal bırakmadı. AB, ABD ve IMF'den konma akıl ile devlet bitti, hazine bitti. Köylü bitti, çiftçi bitti. İşçi, memur, dar gelirli, tüketici kesim bitti. Tüketim bitti. Dolayısıyla piyasadan can gitti, üretim bitti. İşsizlik, aşsızlık, yoksulluk, borç, haciz ve icra devri açıldı!200'ü aşkın dünya çapında bilim adamı tarafından Nobel'e aday gösterilen Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet tezinin sahibi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, bu olan-bitenleri çok önceden anlattı, çözüm yollarını gösterdi. Elin gâvurları can kulağıyla dinleyip istifade ederken, bizimkilerden kimse kulak asmadı; olan oldu!Şimdilerde "ölü ekonominin yerli artistleri" ekranlardan, sanki vatandaşın cebinde para varmış da kullanmıyormuş gibi, "alın verin ekonomiye can verin" tiyatrosu oynayarak, müflis AKP ekonomi kafalarının üstüne şal çekmeye çalışıyorlar. Ekonomiden sorumlu Bakan ise, musalla taşındaki ekonomiye ağıt yakıyor! AKP hükümetinin elindeki Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Hazine'si "işsizlik fonu"ndan nemalanmaya düşecek kadar, işsiz-garip gurebanın hakkına çöreklenecek kadar, iş bitti.Anlaşılan şu ki, AKP hükümeti aklını başına devşirmek yerine, AB, ABD ve IMF'den konma akıl ile "durmak yok batmaya devam" diyor. Öyleyse görev milletimize düşüyor, aklını başına devşirmek halkımıza düşüyor!Türk milleti aklını başına devşirerek, bütün bu devlet ve millet meselelerine dair çözüm ve proje üreten Prof. Dr. Baş'a, 80'i aşkın devletin akl-ı selim sahiplerinin kulak verdikleri gibi kulak vermeli, BTP'yi işbaşına getirmelidir. Aksi halde kel başa şimşir tarak hesabıyla ne Türkiye kalır, ne de Türk milleti!Daha önce aktardım mı bilmiyorum; güngörmüş Anadolu'muzda şu hikaye anlatılır? Sürüsüne kurtlar dadanan çoban, köyün danışman mevkiindeki büyüğü olan Ali Ağa'ya geliyor, sürekli akıl danışıyormuş. Ali Ağa, her defasında "Ateş yak; kurtlar dumandan kaçar. Etrafı tel örgüyle çevir; kurtlar geçemez" türünden tavsiyelerde bulunuyormuş. Fakat bunların hiçbirisi fayda vermiyor; kurtlar, koyunları kapıp kapıp götürüyor, parçalamaya devam ediyormuş.Yedinci, sekizinci akıl alma da fiyaskoyla sonuçlanınca; çoban son bir kez daha gelmiş Ali Ağa'ya? "Efendim, bana vereceğiniz yeni bir akıl var mı?" demiş.Ali Ağa, "Bizde akıl çok da evladım" demiş, "sende koyun kaldı mı?"AKP hükümetinin icraatlarındaki AB, ABD ve IMF'den konma aklı da bu hesap; ortada ne kaldı?! Türkiye kaldı mı, Türkiye?