Geçtiğimiz hafta sonu içerisinde Mahmut Erdem ve Mustafa Reşit Sofuoğlu'nun da bulunduğu bir grup arkadaşla İstanbul Çatalca'nın Gökçeali ve Subaşı köylerinde vatandaşlarla dertleşme fırsatımız oldu.
Bütün bu görüşmelerde hükümetin çözüm sunamayan politikalarından bıktıkları konusunda vatandaşların hem fikir olduklarını müşahade ettim.
Bir çiftçimiz, Arpa ürettiğini ifade ederek, 40 YKr maliyeti olan ürünlerini ancak 20 YKr'tan satabildiğini ifade ederek, çok zarar etiğini bunun sorumlusunun da hükümet olduğundan bahisle AKP hükümetini eleştiri yağmuruna tutarken, başka çiftçiler sözü alıp mazot ve gübre fiyatlarındaki artışlardan yakınarak bu problemleri çözmeyen iktidardan hoşnut olmadıklarını ifade ettiler.
İşsiz geçler ise kahve köşelerinde pineklemekten bıktıklarını artık kendilerine iş imkanı sağlayacak ve ekonomik problemlerini çözecek hükümetler istediklerini ifade ettiler.
Sinop'tan gelip Çatalca'nın Subaşı köyüne yerleşmiş olan bir vatandaşımız ise hükümetten yaka silkerek, sıva ustası olduğunu inşaat sektörü kriz yaşadığı için küçük bir dükkan açtığını ama işlerin çok kötü olduğunu ifade ederek iktidara veryansın etti.
İçinde bulundukları ekonomik problemlere rağmen bu köylerde Türkiye'nin problemlerine bu kadar duyarlı vatandaşlarımızla karşılacağımı hiç tahmin etmiyordum. Hem şaşırdım hem de çok sevindim.
Türkiye'nin önemli kuruluşlarının yok pahasına özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekildiğinin ve ülkenin iç ve dış borçlarının sürekli olarak artığının farkındalar. Yabancılara AKP hükümeti tarafından çok büyük miktarlarda toprak satıldığının, Türkiye'de kiliselerin mantar gibi çoğaldığının, Türk milletinin ve özellikle gençlerin misyonerlik çalışmasıyla Hıristiyanlaştırılmaya çalışıldığının hep farkındalar.
Artık politikacıların karşısında sıradan bir halk değil, bugüne kadar defalarca politikacılar tarafından kandırılma tecrübesini yaşamış olan kolay kolay kanmayacak çiftçiler, işçiler ve gençler var. Bu insana daha çok ümit veriyor.
Bir vatandaşımız, "göreceksiniz yapılacak olan olan ilk seçimlerde şu anki iktidar ve bundan önce denenmiş olanlar yok olup gidecekler, yeni bir hareket iktidar olacak" diyerek artık çözüm istediklerini ifade etti.
Türkiye'nin problemlerine "milli ekonomi modeli ve sosyal devlet anlayışıyla" çözüm öneren, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı çok yakından takip eden ve BTP teşkilatlarında görev almak istediklerini ifade eden gencinden yaşlısına çiftçi, küçük esnaf ve işçi onlarca kişiye ziyaret etiğimiz her köyde rastladık.
Türkiye için belki de son şans olan ikinci Kuvayı Milliye Hareketini önderi ve BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı problemlerini çözebilecek tek kişi olarak görmeleri artık Türkiye için aydınlık günlerin hiç de uzak olmadığını göstermektedir..
Bütün bu görüşmelerde hükümetin çözüm sunamayan politikalarından bıktıkları konusunda vatandaşların hem fikir olduklarını müşahade ettim.
Bir çiftçimiz, Arpa ürettiğini ifade ederek, 40 YKr maliyeti olan ürünlerini ancak 20 YKr'tan satabildiğini ifade ederek, çok zarar etiğini bunun sorumlusunun da hükümet olduğundan bahisle AKP hükümetini eleştiri yağmuruna tutarken, başka çiftçiler sözü alıp mazot ve gübre fiyatlarındaki artışlardan yakınarak bu problemleri çözmeyen iktidardan hoşnut olmadıklarını ifade ettiler.
İşsiz geçler ise kahve köşelerinde pineklemekten bıktıklarını artık kendilerine iş imkanı sağlayacak ve ekonomik problemlerini çözecek hükümetler istediklerini ifade ettiler.
Sinop'tan gelip Çatalca'nın Subaşı köyüne yerleşmiş olan bir vatandaşımız ise hükümetten yaka silkerek, sıva ustası olduğunu inşaat sektörü kriz yaşadığı için küçük bir dükkan açtığını ama işlerin çok kötü olduğunu ifade ederek iktidara veryansın etti.
İçinde bulundukları ekonomik problemlere rağmen bu köylerde Türkiye'nin problemlerine bu kadar duyarlı vatandaşlarımızla karşılacağımı hiç tahmin etmiyordum. Hem şaşırdım hem de çok sevindim.
Türkiye'nin önemli kuruluşlarının yok pahasına özelleştirme adı altında yabancılara peşkeş çekildiğinin ve ülkenin iç ve dış borçlarının sürekli olarak artığının farkındalar. Yabancılara AKP hükümeti tarafından çok büyük miktarlarda toprak satıldığının, Türkiye'de kiliselerin mantar gibi çoğaldığının, Türk milletinin ve özellikle gençlerin misyonerlik çalışmasıyla Hıristiyanlaştırılmaya çalışıldığının hep farkındalar.
Artık politikacıların karşısında sıradan bir halk değil, bugüne kadar defalarca politikacılar tarafından kandırılma tecrübesini yaşamış olan kolay kolay kanmayacak çiftçiler, işçiler ve gençler var. Bu insana daha çok ümit veriyor.
Bir vatandaşımız, "göreceksiniz yapılacak olan olan ilk seçimlerde şu anki iktidar ve bundan önce denenmiş olanlar yok olup gidecekler, yeni bir hareket iktidar olacak" diyerek artık çözüm istediklerini ifade etti.
Türkiye'nin problemlerine "milli ekonomi modeli ve sosyal devlet anlayışıyla" çözüm öneren, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı çok yakından takip eden ve BTP teşkilatlarında görev almak istediklerini ifade eden gencinden yaşlısına çiftçi, küçük esnaf ve işçi onlarca kişiye ziyaret etiğimiz her köyde rastladık.
Türkiye için belki de son şans olan ikinci Kuvayı Milliye Hareketini önderi ve BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ı problemlerini çözebilecek tek kişi olarak görmeleri artık Türkiye için aydınlık günlerin hiç de uzak olmadığını göstermektedir..
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012