Hafta içinde yaklaşık 30 bin çiftçimiz Hükümetin tarım politikalarını tel'in için Aydın istasyon meydanındaydı. Şahit olduğum en büyük katılımlı mitinglerden biri olan çiftçi mitingi hayli coşkulu ve kalabalık olmasına rağmen malum medyada yankı bulmadı maalesef.
Eli nasırlı milletin efendisi çiftçinin tepkilerini görüp vücut dillerini izledikten sonra inanın insanın kahrolmaması elde değil.
Üreteni baş tacı etmesi gerekirken , cezalandıran bir hükümet dünyanın neresinde görülmüş Allah aşkına.
AB diye diye gözü kör olan hükümet niçin AB ülkelerinin tarımına , çiftçisine verdiği desteği görmezlikten gelir.
Eğeli böyle suskun ve sabırla bir meydanda toplanıyorsa bu;sabrının tükendiğinin göstergesidir.Çiftçinin bu kadar sabır göstermesi, hayra alamet değil!"Vur vur inlesin, Ankara dinlesin "ve "Hükümet istifa"sloganları hançerleri yırtarcasına meydanları inletiyordu.
Meydana hakim olan tüm parti binalarının açık olması ve desteklemeleri görülürken AKP il binası pencereleri kapalı ve kimsecikler yoktu.
Köylü artık eski köylü değil. Körü körüne bir siyasi bir partiye bağlanıp kalmayacak kadar olayları sağlıklı değerlendirebiliyor ve ona göre tavır koyabiliyor.
Köylü taşıdığı pankartlarda "Üreten de biz yöneten de biz olmalıyız.", "Tarım bakanına kurs, çiftçiye de gerek burs" diyor artık.
İnşallah bundan böyle mitingde konuşan Aydın Ziraat Odası Başkanı Arif Gürdal'ın dediği şekliyle olur: "Ama artık bundan sonra çiftçiler olarak davamıza sahip çıkacağız. Biz ne dersek o olur, bizler üreticiyiz. Bizler üreten toplumuz, tüketen toplum istemiyoruz. Üretime saygı istiyoruz. Türkiye'de hiçbir zaman ziraat odalarının dediği yapılmamıştır. Ama bundan sonra, herkes bu sesi duymak zorunda. Çiftçinin meşalesi Aydın'da yanmıştır ve Türkiye'yi aydınlatacaktır. Dağıtılan "Doğrudan Gelir Desteği" çiftçiye yardım değil, sosyal yardımdır. Dünya ülkeleri tarımı destekliyor, Türkiye'de desteklemek zorundadır.
Çiftçinin rüyası adam yerine konduğu bir ülkedir.Bu ülkelerdeki üreticilerin, AB ile eşit haklara sahip olmasını istiyorum.'gözünü toprak doyursun' demeyen bir tarım bakanı istiyorum. Biz üreticiyiz, fabrikatör değiliz."
Eli nasırlı milletin efendisi çiftçinin tepkilerini görüp vücut dillerini izledikten sonra inanın insanın kahrolmaması elde değil.
Üreteni baş tacı etmesi gerekirken , cezalandıran bir hükümet dünyanın neresinde görülmüş Allah aşkına.
AB diye diye gözü kör olan hükümet niçin AB ülkelerinin tarımına , çiftçisine verdiği desteği görmezlikten gelir.
Eğeli böyle suskun ve sabırla bir meydanda toplanıyorsa bu;sabrının tükendiğinin göstergesidir.Çiftçinin bu kadar sabır göstermesi, hayra alamet değil!"Vur vur inlesin, Ankara dinlesin "ve "Hükümet istifa"sloganları hançerleri yırtarcasına meydanları inletiyordu.
Meydana hakim olan tüm parti binalarının açık olması ve desteklemeleri görülürken AKP il binası pencereleri kapalı ve kimsecikler yoktu.
Köylü artık eski köylü değil. Körü körüne bir siyasi bir partiye bağlanıp kalmayacak kadar olayları sağlıklı değerlendirebiliyor ve ona göre tavır koyabiliyor.
Köylü taşıdığı pankartlarda "Üreten de biz yöneten de biz olmalıyız.", "Tarım bakanına kurs, çiftçiye de gerek burs" diyor artık.
İnşallah bundan böyle mitingde konuşan Aydın Ziraat Odası Başkanı Arif Gürdal'ın dediği şekliyle olur: "Ama artık bundan sonra çiftçiler olarak davamıza sahip çıkacağız. Biz ne dersek o olur, bizler üreticiyiz. Bizler üreten toplumuz, tüketen toplum istemiyoruz. Üretime saygı istiyoruz. Türkiye'de hiçbir zaman ziraat odalarının dediği yapılmamıştır. Ama bundan sonra, herkes bu sesi duymak zorunda. Çiftçinin meşalesi Aydın'da yanmıştır ve Türkiye'yi aydınlatacaktır. Dağıtılan "Doğrudan Gelir Desteği" çiftçiye yardım değil, sosyal yardımdır. Dünya ülkeleri tarımı destekliyor, Türkiye'de desteklemek zorundadır.
Çiftçinin rüyası adam yerine konduğu bir ülkedir.Bu ülkelerdeki üreticilerin, AB ile eşit haklara sahip olmasını istiyorum.'gözünü toprak doyursun' demeyen bir tarım bakanı istiyorum. Biz üreticiyiz, fabrikatör değiliz."
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012