'Milli duruş sahibi kadro şart'
05.02.2002 00:00:00
Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul İl Kongresinde bağımsızlık ve egemenlikten asla taviz vermeyecek milli duruş sahibi tek kadroya sahip BTP'nin, mevcut krizi 24 saatte çözerek, ülkemiz üzerindeki bazı heveslerin kursaklarda kalacağı müjdesi verildi
Çok kısa bir zamanda Türkiye çapında teşkilatlanmasını tamamlayan Bağımsız Türkiye Partisi'nin İstanbul İl Teşkilatı da ilk olağan kongresini gerçekleştirdi. Kurucu il başkanı Fikret İnan, yeniden il başkanlığına seçildi.
Büyük bir coşku içinde gerçekleştirilen kongreye BTP Genel Başkan Yardımcıları Ali Değirmenci ve İbrahim Berk de katıldı.
TÜRKİYE'NİN EMSALSİZ ÖNEMİ
Kongrede, delegelere hitaben bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, ülkemiz Türkiye'nin önemi, içinde bulunduğu vahim tablo, bu vahim tabloya sürükleniş sebebleri ve BTP'nin bu vahim tabloyu 24 saatte ters yüz edecek çözüm formülleri hakkında bilgiler sundu.
Ülkemizin 2. Dünya Savaşında dahi böyle bir çöküşü yaşamadığı bir ortamda birilerinin cesarete gelerek, "Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir" diyecek kadar pervasızlaştığını söyleyen İbrahim Berk, "Biz de BTP olarak, 'Türkiye, Türklerin dışındakilere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir' diyoruz" dedi.
Osmanlının, düşmanının çok güçlü olmasından çok dönemin aydınlarının, siyasi kadrolarının bedbin, teslimiyetçi bir ruh hali ile hadiseleri kabullenmeleri sebebiyle tasfiye edildiği tespitinde bulunan Berk, ülkemizin aynı güçler tarafından kuşatma altına alındığı günümüzde de, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel hayatta savrulmamızın sebebinin de o günkü teslimiyetçi ruh halinin devşirilmiş aydınlar ve yönetici elitler tarafından topluma sindirilmesi olduğunu söyledi.
MİLLİ DURUŞ SAHİBİ TEK KADRO
Mevcut çöküşün, teslim oluşun altına imza atan teslimiyetçi kadroların önüne bariyer olmak, iradesini arkasına alarak milleti ayağa kaldırmak için BTP'yi kurduklarını ve BTP'nin tam da zamanında kurulduğunu belirten İbrahim Berk, "41. partiye ne gerek vardı?" şeklinde, şark kurnazlığıyla söylenenlere karşı BTP'nin farklarından birkaçını şöyle dile getirdi:
" BTP'nin farkı, küreselleşme adlı sömürü düzeninin karşısında milli duruşa sahip bir kadro olmaktır. BTP'ye göre icazet ve güç Atlantik ötelerinden değil milletten alınır, hizmet millete yapılır. BTP, ülkemizin AB kıskacına alınmış durumda olduğunu gören tek parti, BTP kadrosu, AB'ye karşı milli duruşu temsil eden, düne kadar AB'ye karşı olanların bugün AB'nin hizmetine koştuğu bir ortamda bu farkı yüksek sesle ortaya koyan tek kadrodur. Bütün siyasilerin IMF'ye 'evet', 'IMF'ye direnenleri anlamsız buluyoruz' dedikleri bir ortamda, IMF'ye, 'geriye dön marş marş' iradesini koyan tek kadroyuz. Bunun içini dolduran, yepyeni bir milli ekonomik model ortaya koyan tek kadroyuz. Hepsinden önemlisi, 'Türkiye'deki krizi 24 saatte çözeriz' diyen bir liderliğe, olacakları önceden öngören bir öndere sahibiz."
KRİZİ 24 SAATTE BERTARAF EDECEK ÇÖZÜMLER
Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, mevcut krizi 24 saatte çözmek için BTP'nin uygulayacağı reçetelerden bazılarını şöyle sıraladı:
"Bugün gelişmiş dünya ülkeleri, GSMH'nın % 30-35 kadarını piyasaya para olarak arzetmiş bulunuyor. Bizde ise bu oran % 3'tür. Biz, vücudumuzdaki kanı akıtmış durumdayız. BTP, para arzını, gelişmiş ülkelerdeki orana çıkaracaktır. Ayrıca, likiditeyi, kayıt dışı gelirimizi hesaba katarak da arttıracaktır. Piyasada dolaşan dövizi çekerek TL'yi hakim kılacaktır. Bugün işletmeleri pas tutan sanayicilerimizin işletmelerini yeniden hayata geçirmek için proje karşılığı faizsiz kredi yöntemi izleyecektir."
"Bunları yapmak 24 saat alır. Kriz önlenir. Kriz önlendikten sonra da kalkınma yarışına girilecektir. Vücuda kan pompalanmazsa siz onu yarışa sokamazsınız. Acımasız rekabetin yaşandığı dünyamızda ülke olarak rekabet edebilmemiz ancak bu politika ile mümkündür. Bunu yaptığımız zaman ikili-üçlü rakamlarla enflasyon hesabı yapılan Türkiye, BTP iktidarında 100'lü rakamlarla kalkınma hızlarını ifade eden Türkiye'ye dönüşecektir. Bunların yapılabilmesi için de, geçmişlerine baktığımız zaman ülkedeki siyasi, ekonomik kriz ve yozlaşmalarda bir şekilde ortaklığının olduğunu gördüğümüz yenilik iddiasındaki siyasi aktörlere, ceketinin astarını çevirerek yenilikçi olduğunu iddia edenlere, bir yanlıştan başka bir yanlışa göç etmeyi değişim zanneden siyasi aktörlere değil, kâinat devleti vizyonlu yepyeni bir lider ve pırıl pırıl bir kadroya ihtiyaç vardır. İşte o lider ve kadronun adresi BTP'dir."
BA?IMSIZLIK VE EGEMENLİKTEN ASLA TAVİZ YOKGenel Başkan Yardımcısı Ali Değirmenci ise yaptığı konuşmada, Türkiye'deki mevcut krizin kendi özünden kaynaklanmadığını, dış güçlerin içimize soktukları karıştırıcı eller sebebiyle bir bunalım geçirmekte olduğumuzu, siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik sahalarda açık ve yakın tehlike ile karşı karşıya bulunduğumuzu, dışa bağımlılığın egemenlik ve bağımsızlığımızı tehdit eder hale geldiğini belirterek, bu tarihi dönemeçte tarihi bir misyon ifa etmek ve çökmeye doğru sürüklenen bu milleti tekrar ayağa kaldırmak için BTP'nin kurulduğunu söyledi.
BTP'nin sırrının "bağımsızlık" kelimesinde yattığını söyleyen Değirmenci, tarihte söz sahibi olmuş, adalet dağıtmış bir milletin, birtakım güçlerin himayesinde bir manda olmayı kabul etmesinin mümkün olmadığını belirterek, ülkemizi mandacılık yolunda tehlikelere sürükleyen iki kavrama, küreselleşme ve AB'ye dikkat çekti. Küreselleşme ve AB'nin, uygulamaları itibariyle Türk milletini tarihten silmek gibi büyük bir tehditle karşı karşıya bıraktığı açıklamasında bulunan Değirmenci, "Atatürk'ün önderliğinde 4.11.1919'da toplanan Sivas Kongresi'nde, tam bağımsızlık ve egemenlikten vazgeçilemeyeceği belirtilmiş, 'mandacılık ve himayecilik kabul edilemez' denmiş, İstiklal Savaşının şiarı 'Ya İstiklal Ya Ölüm' olmuştur" bilgisini vererek, "Bağımsızlık ve egemenlikten vazgeçilecekse biz İstiklal Harbini boşuna mı yaptık?" diye sordu.
HEVESLER KURSAKLARDA KALACAKAB'ye Katılım Ortaklığı Belgesi'nin 2. Sevr dayatması olduğu tespitinde bulunan Ali Değirmenci şunları söyledi: "İşte BTP, ülke ile milletin karşı karşıya bulunduğu böyle zor bir dönemde tarihi görev ifa etmek için kurulmuştur. Büyük bir ses, 'Bağımsız Türkiye' sesi çıkarmaktadır. Bizi sessiz sedasız mahkum ve yok etmek isteyenleri faş etmektedir. Bu milletin büyük millet olduğunu haykırmaktadır. Ekonomik krizden nasıl çıkılacağını haykırmaktadır. Bu milletin büyüklüğündendir ki her çökmeye maruz kaldığı dönemde içinden kendi liderini çıkarmıştır. Bu gün bir kuay-ı milliye ruhuna ihtiyaç vardır. Bu ruhu ateşleyen lider Prof. Dr. Haydar Baş hocamız olmuştur. BTP, bu kuvay-ı milliye ruhunun mahsulüdür. BTP, Türkiye'nin bağımsızlığını üstlenmek suretiyle bu milleti dimdik ayağa kaldıracak, bu milleti bölüp parçalamak isteyenlerin de niyetleri kursaklarında kalacaktır."
İstanbul'un yükünü sırtlanan alperenlerTürkiye'yi mevcut krizden kurtaracak reçetelerle yüklü proğramıyla tek parti konumundaki BTP'nin, İstanbul İl Kongresinde, il başkanlığına, kurucu il başkanı Fikret İnan yeniden seçildi. Kongrede, il yönetim kurulu üyeleri Ali Cengiz Taygan, Bekir Gedik, İsmail Çolak, Tahsin Saltık, Yasin Kaya, A. Rıdvan Murat şeklinde teşkil olunurken, il disiplin kurulu da Mustafa Sarı, Ekrem Sayan ve Hakan Özkul'dan oluştu. İl yönetim ve disiplin kurulu yedek üyeliklerine ise şu isimler seçildi: M. Yavuz Dokuzoğlu, Mehemmet Turgut, Hakan Rona, Hamit Toy, Sami Tüter, M. Reşit Sofuoğlu, Ali Altınbil, Tarık Çanak, Adnan Aydın, Medeni Berk.
Çok kısa bir zamanda Türkiye çapında teşkilatlanmasını tamamlayan Bağımsız Türkiye Partisi'nin İstanbul İl Teşkilatı da ilk olağan kongresini gerçekleştirdi. Kurucu il başkanı Fikret İnan, yeniden il başkanlığına seçildi.
Büyük bir coşku içinde gerçekleştirilen kongreye BTP Genel Başkan Yardımcıları Ali Değirmenci ve İbrahim Berk de katıldı.
TÜRKİYE'NİN EMSALSİZ ÖNEMİ
Kongrede, delegelere hitaben bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, ülkemiz Türkiye'nin önemi, içinde bulunduğu vahim tablo, bu vahim tabloya sürükleniş sebebleri ve BTP'nin bu vahim tabloyu 24 saatte ters yüz edecek çözüm formülleri hakkında bilgiler sundu.
Ülkemizin 2. Dünya Savaşında dahi böyle bir çöküşü yaşamadığı bir ortamda birilerinin cesarete gelerek, "Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemlidir" diyecek kadar pervasızlaştığını söyleyen İbrahim Berk, "Biz de BTP olarak, 'Türkiye, Türklerin dışındakilere bırakılmayacak kadar önemli bir ülkedir' diyoruz" dedi.
Osmanlının, düşmanının çok güçlü olmasından çok dönemin aydınlarının, siyasi kadrolarının bedbin, teslimiyetçi bir ruh hali ile hadiseleri kabullenmeleri sebebiyle tasfiye edildiği tespitinde bulunan Berk, ülkemizin aynı güçler tarafından kuşatma altına alındığı günümüzde de, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel hayatta savrulmamızın sebebinin de o günkü teslimiyetçi ruh halinin devşirilmiş aydınlar ve yönetici elitler tarafından topluma sindirilmesi olduğunu söyledi.
MİLLİ DURUŞ SAHİBİ TEK KADRO
Mevcut çöküşün, teslim oluşun altına imza atan teslimiyetçi kadroların önüne bariyer olmak, iradesini arkasına alarak milleti ayağa kaldırmak için BTP'yi kurduklarını ve BTP'nin tam da zamanında kurulduğunu belirten İbrahim Berk, "41. partiye ne gerek vardı?" şeklinde, şark kurnazlığıyla söylenenlere karşı BTP'nin farklarından birkaçını şöyle dile getirdi:
" BTP'nin farkı, küreselleşme adlı sömürü düzeninin karşısında milli duruşa sahip bir kadro olmaktır. BTP'ye göre icazet ve güç Atlantik ötelerinden değil milletten alınır, hizmet millete yapılır. BTP, ülkemizin AB kıskacına alınmış durumda olduğunu gören tek parti, BTP kadrosu, AB'ye karşı milli duruşu temsil eden, düne kadar AB'ye karşı olanların bugün AB'nin hizmetine koştuğu bir ortamda bu farkı yüksek sesle ortaya koyan tek kadrodur. Bütün siyasilerin IMF'ye 'evet', 'IMF'ye direnenleri anlamsız buluyoruz' dedikleri bir ortamda, IMF'ye, 'geriye dön marş marş' iradesini koyan tek kadroyuz. Bunun içini dolduran, yepyeni bir milli ekonomik model ortaya koyan tek kadroyuz. Hepsinden önemlisi, 'Türkiye'deki krizi 24 saatte çözeriz' diyen bir liderliğe, olacakları önceden öngören bir öndere sahibiz."
KRİZİ 24 SAATTE BERTARAF EDECEK ÇÖZÜMLER
Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Berk, mevcut krizi 24 saatte çözmek için BTP'nin uygulayacağı reçetelerden bazılarını şöyle sıraladı:
"Bugün gelişmiş dünya ülkeleri, GSMH'nın % 30-35 kadarını piyasaya para olarak arzetmiş bulunuyor. Bizde ise bu oran % 3'tür. Biz, vücudumuzdaki kanı akıtmış durumdayız. BTP, para arzını, gelişmiş ülkelerdeki orana çıkaracaktır. Ayrıca, likiditeyi, kayıt dışı gelirimizi hesaba katarak da arttıracaktır. Piyasada dolaşan dövizi çekerek TL'yi hakim kılacaktır. Bugün işletmeleri pas tutan sanayicilerimizin işletmelerini yeniden hayata geçirmek için proje karşılığı faizsiz kredi yöntemi izleyecektir."
"Bunları yapmak 24 saat alır. Kriz önlenir. Kriz önlendikten sonra da kalkınma yarışına girilecektir. Vücuda kan pompalanmazsa siz onu yarışa sokamazsınız. Acımasız rekabetin yaşandığı dünyamızda ülke olarak rekabet edebilmemiz ancak bu politika ile mümkündür. Bunu yaptığımız zaman ikili-üçlü rakamlarla enflasyon hesabı yapılan Türkiye, BTP iktidarında 100'lü rakamlarla kalkınma hızlarını ifade eden Türkiye'ye dönüşecektir. Bunların yapılabilmesi için de, geçmişlerine baktığımız zaman ülkedeki siyasi, ekonomik kriz ve yozlaşmalarda bir şekilde ortaklığının olduğunu gördüğümüz yenilik iddiasındaki siyasi aktörlere, ceketinin astarını çevirerek yenilikçi olduğunu iddia edenlere, bir yanlıştan başka bir yanlışa göç etmeyi değişim zanneden siyasi aktörlere değil, kâinat devleti vizyonlu yepyeni bir lider ve pırıl pırıl bir kadroya ihtiyaç vardır. İşte o lider ve kadronun adresi BTP'dir."
BA?IMSIZLIK VE EGEMENLİKTEN ASLA TAVİZ YOKGenel Başkan Yardımcısı Ali Değirmenci ise yaptığı konuşmada, Türkiye'deki mevcut krizin kendi özünden kaynaklanmadığını, dış güçlerin içimize soktukları karıştırıcı eller sebebiyle bir bunalım geçirmekte olduğumuzu, siyasi, kültürel, sosyal ve ekonomik sahalarda açık ve yakın tehlike ile karşı karşıya bulunduğumuzu, dışa bağımlılığın egemenlik ve bağımsızlığımızı tehdit eder hale geldiğini belirterek, bu tarihi dönemeçte tarihi bir misyon ifa etmek ve çökmeye doğru sürüklenen bu milleti tekrar ayağa kaldırmak için BTP'nin kurulduğunu söyledi.
BTP'nin sırrının "bağımsızlık" kelimesinde yattığını söyleyen Değirmenci, tarihte söz sahibi olmuş, adalet dağıtmış bir milletin, birtakım güçlerin himayesinde bir manda olmayı kabul etmesinin mümkün olmadığını belirterek, ülkemizi mandacılık yolunda tehlikelere sürükleyen iki kavrama, küreselleşme ve AB'ye dikkat çekti. Küreselleşme ve AB'nin, uygulamaları itibariyle Türk milletini tarihten silmek gibi büyük bir tehditle karşı karşıya bıraktığı açıklamasında bulunan Değirmenci, "Atatürk'ün önderliğinde 4.11.1919'da toplanan Sivas Kongresi'nde, tam bağımsızlık ve egemenlikten vazgeçilemeyeceği belirtilmiş, 'mandacılık ve himayecilik kabul edilemez' denmiş, İstiklal Savaşının şiarı 'Ya İstiklal Ya Ölüm' olmuştur" bilgisini vererek, "Bağımsızlık ve egemenlikten vazgeçilecekse biz İstiklal Harbini boşuna mı yaptık?" diye sordu.
HEVESLER KURSAKLARDA KALACAKAB'ye Katılım Ortaklığı Belgesi'nin 2. Sevr dayatması olduğu tespitinde bulunan Ali Değirmenci şunları söyledi: "İşte BTP, ülke ile milletin karşı karşıya bulunduğu böyle zor bir dönemde tarihi görev ifa etmek için kurulmuştur. Büyük bir ses, 'Bağımsız Türkiye' sesi çıkarmaktadır. Bizi sessiz sedasız mahkum ve yok etmek isteyenleri faş etmektedir. Bu milletin büyük millet olduğunu haykırmaktadır. Ekonomik krizden nasıl çıkılacağını haykırmaktadır. Bu milletin büyüklüğündendir ki her çökmeye maruz kaldığı dönemde içinden kendi liderini çıkarmıştır. Bu gün bir kuay-ı milliye ruhuna ihtiyaç vardır. Bu ruhu ateşleyen lider Prof. Dr. Haydar Baş hocamız olmuştur. BTP, bu kuvay-ı milliye ruhunun mahsulüdür. BTP, Türkiye'nin bağımsızlığını üstlenmek suretiyle bu milleti dimdik ayağa kaldıracak, bu milleti bölüp parçalamak isteyenlerin de niyetleri kursaklarında kalacaktır."
İstanbul'un yükünü sırtlanan alperenlerTürkiye'yi mevcut krizden kurtaracak reçetelerle yüklü proğramıyla tek parti konumundaki BTP'nin, İstanbul İl Kongresinde, il başkanlığına, kurucu il başkanı Fikret İnan yeniden seçildi. Kongrede, il yönetim kurulu üyeleri Ali Cengiz Taygan, Bekir Gedik, İsmail Çolak, Tahsin Saltık, Yasin Kaya, A. Rıdvan Murat şeklinde teşkil olunurken, il disiplin kurulu da Mustafa Sarı, Ekrem Sayan ve Hakan Özkul'dan oluştu. İl yönetim ve disiplin kurulu yedek üyeliklerine ise şu isimler seçildi: M. Yavuz Dokuzoğlu, Mehemmet Turgut, Hakan Rona, Hamit Toy, Sami Tüter, M. Reşit Sofuoğlu, Ali Altınbil, Tarık Çanak, Adnan Aydın, Medeni Berk.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
