Türkiyede İmam Hatip okullarının açılışları zaruri bir ihtiyaçtan doğmuştur. Çünkü 2. Dünya savaşından sonra Avrupa'nın ve nerdeyse tüm medeni dünyanın yarısını komünizm ideolojisi kaplamıştı.
Türkiye ise büyük tehdit altında bulunuyordu! Sovyetler Birliği demirperde ülkeleri ile beraber yüksek çapta ideoloji-Marksist-Leninist rejimi olan "dinsizliği" var gücü ile dünyaya, hem ihraç ediyordu, hem de elinden geldiği kadar, zorla, tehditle, kabul ettirmeye çalışıyordu.
O zamanları Kapitalist-Demokrasi blok'unda olan Türkiyenin Kafkaslar bölgesinde ve batıdaki, Bulgaristan sınırında, yani her iki taraftan da Karadeniz dahil, bu ideolojik ve Dinsizlik-Ateizm tehdidi altında bulunmaktaydı!
Savaştan sonra Türkiye'den istenen topraklar
Almanlar, 4-5 yıl süren ( 1939-1944) 2.Dünya Savaşından sonra tamamen yenildiler ve Avrupa'nın doğu kısmı Komünist idarenin eline geçmiş oldu.
ABD-İngiltere-Fransa ve Almanlara karşı müttefikleri olan Sovyetler Birliği galip gelmişti. Kendini çok güçlü hisseden SSCBD. Türkiye'yi hem İdeolojik hem de siyasi olarak tehdit etmekteydi. Sovyet Rusya, boğazların serbest idaresini ve doğu vilayetlerin bazılarını Türkiye'den resmen istedi ve tehdit etti! Türkiye de o zamanları sığınacak tek yer olan ABD-İngiltere Kapitalist-Demokratik blok'a ve Kuzey Atlantik Paktına-NATO' ya girerek sığındı ve kendini bir, nevi Sovyetlere karşı garantiye almış oldu!
Sovyetlerin ideolojik
tehditleri ve Komünizm
Savaştan sonra Türkiye çok partili sisteme geçti. Bayar-Menderes devri başladı. DP iktidardaydı. CHP ise Muhalefet yapmaktaydı.
Türkiye 1952 de NATO' ya girdikten sonra İlk olarak Komünizme karşı müttefik güçlerle beraber Kore-Kunuri savaşlarına katıldı orada kahramanlıklar gösterdi, fakat 5.000 Kadar şehit te vermiş oldu! Ancak Türkiyede Komünizm yeşermeye başlamıştı. Her iki sınırdan yapılan ideolojik baskılar, gittikçe artmaya başladı. İşçilerde organizasyonlar-sendika hareketleri gittikçe çoğalmaktaydı. Öğrenci hareketleri de, özellikle üniversitelerde büyük gerginlik oluşturuyordu.
Sağ-sol çatışmaları
her gün çoğalmaktaydı
Arada 27 Mayıs askeri idare yönetimi devraldı. Menderes Yassı adada muhakeme edildi, Polatkan-Zorlu ve Menderes idam edildi.
Yeni bir anayasa hazırlandı. Sol görüşlülük adeta moda halini aldı. İşçi hareketleri yoğunlaştı. Sendikalar güçlendi. Önce Üniversitelerde öğrenci hareketleri hararetlendi. Sonra işçilerin sokak yürüyüşleri başladı. Lenin- Stalin- Engelsin- Marksın portreleri taşındı. Sovyet bayrakları adeta moda oldu. Bu nümayişlerde Türk bayraklarını taşıyanlar hemen hemen hiç yoktu! Ama sol yumruklar havadaydı ve sol sloganlar atılıyordu!
Daha sonraları sağ-sol çatışmaları çoğaldı. Sokaklarda insanlar öldürülmeye başlandı. Her Allah'ın günü birkaç tanınmış kişi hayatını kaybediyordu. Çatışmalar sadece polisiye tedbirlerle önlenemiyordu. Ülke çapında tedbir almak gerekiyordu. İşte o atmosferde Dini inançların kuvvetlenmesi için İHL, yani Dini daha yoğun olarak öğretecek olan okulların, süratle açılmasına gidildi. İHL'er çoğaltılarak faaliyete geçmiş oldu.
Türkiye ise büyük tehdit altında bulunuyordu! Sovyetler Birliği demirperde ülkeleri ile beraber yüksek çapta ideoloji-Marksist-Leninist rejimi olan "dinsizliği" var gücü ile dünyaya, hem ihraç ediyordu, hem de elinden geldiği kadar, zorla, tehditle, kabul ettirmeye çalışıyordu.
O zamanları Kapitalist-Demokrasi blok'unda olan Türkiyenin Kafkaslar bölgesinde ve batıdaki, Bulgaristan sınırında, yani her iki taraftan da Karadeniz dahil, bu ideolojik ve Dinsizlik-Ateizm tehdidi altında bulunmaktaydı!
Savaştan sonra Türkiye'den istenen topraklar
Almanlar, 4-5 yıl süren ( 1939-1944) 2.Dünya Savaşından sonra tamamen yenildiler ve Avrupa'nın doğu kısmı Komünist idarenin eline geçmiş oldu.
ABD-İngiltere-Fransa ve Almanlara karşı müttefikleri olan Sovyetler Birliği galip gelmişti. Kendini çok güçlü hisseden SSCBD. Türkiye'yi hem İdeolojik hem de siyasi olarak tehdit etmekteydi. Sovyet Rusya, boğazların serbest idaresini ve doğu vilayetlerin bazılarını Türkiye'den resmen istedi ve tehdit etti! Türkiye de o zamanları sığınacak tek yer olan ABD-İngiltere Kapitalist-Demokratik blok'a ve Kuzey Atlantik Paktına-NATO' ya girerek sığındı ve kendini bir, nevi Sovyetlere karşı garantiye almış oldu!
Sovyetlerin ideolojik
tehditleri ve Komünizm
Savaştan sonra Türkiye çok partili sisteme geçti. Bayar-Menderes devri başladı. DP iktidardaydı. CHP ise Muhalefet yapmaktaydı.
Türkiye 1952 de NATO' ya girdikten sonra İlk olarak Komünizme karşı müttefik güçlerle beraber Kore-Kunuri savaşlarına katıldı orada kahramanlıklar gösterdi, fakat 5.000 Kadar şehit te vermiş oldu! Ancak Türkiyede Komünizm yeşermeye başlamıştı. Her iki sınırdan yapılan ideolojik baskılar, gittikçe artmaya başladı. İşçilerde organizasyonlar-sendika hareketleri gittikçe çoğalmaktaydı. Öğrenci hareketleri de, özellikle üniversitelerde büyük gerginlik oluşturuyordu.
Sağ-sol çatışmaları
her gün çoğalmaktaydı
Arada 27 Mayıs askeri idare yönetimi devraldı. Menderes Yassı adada muhakeme edildi, Polatkan-Zorlu ve Menderes idam edildi.
Yeni bir anayasa hazırlandı. Sol görüşlülük adeta moda halini aldı. İşçi hareketleri yoğunlaştı. Sendikalar güçlendi. Önce Üniversitelerde öğrenci hareketleri hararetlendi. Sonra işçilerin sokak yürüyüşleri başladı. Lenin- Stalin- Engelsin- Marksın portreleri taşındı. Sovyet bayrakları adeta moda oldu. Bu nümayişlerde Türk bayraklarını taşıyanlar hemen hemen hiç yoktu! Ama sol yumruklar havadaydı ve sol sloganlar atılıyordu!
Daha sonraları sağ-sol çatışmaları çoğaldı. Sokaklarda insanlar öldürülmeye başlandı. Her Allah'ın günü birkaç tanınmış kişi hayatını kaybediyordu. Çatışmalar sadece polisiye tedbirlerle önlenemiyordu. Ülke çapında tedbir almak gerekiyordu. İşte o atmosferde Dini inançların kuvvetlenmesi için İHL, yani Dini daha yoğun olarak öğretecek olan okulların, süratle açılmasına gidildi. İHL'er çoğaltılarak faaliyete geçmiş oldu.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006