Hakan Fidan, milletvekili olmak için istifa edince, şu milletvekili dokunulmazlığının sihrine iyice inandım! Kesinlikle bir sihir, bir büyü bu!Bir adam düşünün ki; geçerli yasa ve tanımlara göre Devletin Başı'ndan Yürütmenin Başı'na kadar; icra makamları ve onlara bağlı bütün kurum ve kuruluşlar tarafından özel korunmaya alınmış olsun.Bir adam düşünün; yaptığı görevin gizliliğinden ve özelliğinden dolayı, özel yasa çıkarılarak özel korunsun.Bir adam düşünün ki; hiç ama hiç kimsenin ona dokunmayı düşünmeğe bile cesâreti olmasın ve bu adam; bütün bu olağanüstü imkân ve hallerden vazgeçerek, bir dönemlik dokunulmazlık için milletvekilliğini tercih etsin! Sihir değilse, büyü değilse ne bu?Millet vekillikleri biter bitmez dokunulur olan ve aldıkları cezaları çeken epeyce milletvekili biliyorum!Tam da bu arada, Hizmet Grubu A.Ş. Ceosu ile AKP Genel Başkanı Uzun Adam arasındaki çatışmaları gününden çok önce haber vererek dikkat çeken ve artık bir fenomen olan Fuat Avni imzasıyla: "BU FİDAN, HANGİ FİDAN" başlığı ile bir yazı dolanıyor sosyal medyada...Bir ara neredeyse Fuat Avni, Hakan Fidan diyesim vardı ama Hakan Fidan aleyhtarı yazı ve haberlere başlayınca, duruverdim!Ama sadece duruverdim! Öfkem kabardıkça kabardı! Tarihin en kadim milleti olan Türk Milletinin devletinin düşürüldüğü hali ve aczi görerek canım acıdı!Yaptıkları görevlerinden dolayı; bir kısımın kahraman, bir kısımın hâin veya zâlim diye itham ettiği epeyce kişiyle doludur Türk Tarihi ama bir bürokrata, bu kadar mecbûr bırakıldığını şahsen bilmiyorum!Fuat Avni anılan yazıda; "Yeni MİT Yasasıyla BB (Başbakan)den bile daha dokunulmazlığa sahip olan Fidan, E. Ala ile birlikte camiaya yapılacak operasyonu yönetiyor. Vatana ihanet, Darbe girişimi ve casusuluk davası açmayı düşündükleri camiaya karşı belge üretmektedirler. Proje adamları iş başında" diyor. Sonunda da; "Soru şu; Başbakan'a bilgi taşıyan mekanizma tek çatı altında toplanmışsa Başbakan, gelen bilginin doğru olup olmadığını kime sorgulatacak?" diye sorulması gereken bir soru soruyor!Bu memlekette akıl almaz, tuhaf işler oluyor, farkında mısınız?Seçim sürecindeyiz! AKP de dahil ne anamuhalefet, ne "yavru muhalefet", ne de hiç kimse seçim havasında değil!Uzun Adam; "Cumhurbaşkanlığı da yetmez biraz daha! Başkanlık ta başkanlık!" ısrarında; Kısa Adam; "Şahsa göre sistem olmaz, önce sistem, sonra başkanlık.." İleri Demokrat edalarıyla sistemin hedef alındığını açıklıyor!Uzun Adam; "Seçim meydanlarında Başbakan'ın da olmazsa olmazı 'Başkanlık' olmalıdır" derken; Kısa Adam; "Bizim sistemi tartışmamız gerekiyor. Sistemi değiştirmek için anayasayı değiştirmek gerekiyor." diyerek anayasayı değiştirecek sayıda vekillik peşinde olduklarını açıklıyor!Yani 367, olmazsa referanduma götürebilecek sayı olan 330 vekil... Gerçek anket kuruluşları; AKP'nin bu seçimlerde alabileceği milletvekili sayısını 220 diye tahmin ediyorlar. Y?MeHaPe Genel Başkanı da seçimlerden 110 milletvekili beklediğini söyleyerek hedefini açıklamıştı! 220 + 110 = 330 hesabı, benim aklımı karıştırmaya yetti bile! Hem de fuatavni'ye gerek kalmadan!Uzun Adam, Bursa'da, ölümle tehdit edildiğini söylüyor ve bunu anlatırken de; "Neymiş biz nereye gidersek onlar da oraya gidecekmiş. ... Onlara şu soruyu sorun: Şimdiye kadar neredeydiniz?" diyor! Taş bitip inşaat paydos olunca veya inek ölüp hâb kesilince bozulan ortaklıktan sonra Uzun Adam'ın "Paralel Yapı" dediği Hizmet Gurubu A.Ş.'nin böyle bir iddiası oldu mu? Olabilir mi? Hizmet Gurubu A.Ş. seçimlere giren bir siyâsi parti mi? Olmadığına göre! Bu iddia sahibini hatırladık değil mi?Beğler!Vallahi aslında olan şu: Sadece almak üzere programlanmış vahşi kapitalizmi; sadece vermek üzere programlanmış Milli Ekonomi Modeli ile tokatlamaya başlayan Haydarizm, artık durdurulamıyor!Sabah haberlerde; dünyanın en fazla dış borcu olan ülkenin, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Japonya olduğunu söylüyorlardı! Yani vahşi kapitalizmde, ülke ekonomisi büyüdükçe borç da büyüyor! Kazanandan az, kazanmayandan çok almak ve bütün alınanları bir kaç aileye vermek üzere programlanmış bu vahşi sistemin karşısına; "Herkese iş, herkese aş; çalışan?çalışmayan herkese maaş" diyerek çıkan ve tüketim programıyla ekonomide devrim yapan "Haydarizm", dünyada ve Türkiyede dengeleri alt?üst etti! Asıl olan bu!Böyle olunca da, yeni oyunlar, yeni planlar, yeni desîseler lazım! Dolayısıyla dövüşüyorlarmış gibi gösterilen "diyalogcu iki zalim"den birini mazlum gösterip ona verilecek destekle diğer zalimin kontrol altında tuttuğu oyları birleştirip bu zalim düzeni devam ettirmek istiyorlar!Biz de, yani İkinci Kuvay?ı Milliyeciler de; "Biz bu oyunu bozarız!" inancı ve iddiasıyla meydandayız!Bizim projelerimiz var, onların entrikaları!Bizim cesaretimiz var, onların korkuları!Bizim BAŞ'ımız var, onların kaçmaya hazırlanan ayakçıları!Bizde; "Veren el, alan elden hayırlıdır." inancıyla vermeye hazırlanan Ehl?i Beyt Nefesli bir Er eli; onlarda; "Rabbenâ! Hep bana!" harîsliği ile sadece almayı hedefleyen Emevist Muaviye eli...Bu sefer, işimiz kolay Vallahi! Hadi bakalım kolay gelsin..."OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017