Ne güzel de ağırlanmıştı sarayda, kaçak maçak?ne de olsa saraydı ve ilk görkemli(!) konuğuydu mekânın.Tayyip Beyin onur konuğu Hıristiyan âleminin Katolik lideri Papa Francesco idi. Müslüman kardeşi ve de aile dostu Esat mı, çoktan unutulmuş ve düşman bellenmiş. İslâmiyet'in baş düşmanı olan bir camianın lideri ise başının tacı olmuş.Sen istediğin kadar, Allah(cc)'ın buyruklarına aykırı olarak, onları dost edin, adına da dinlerarası diyalog de. Kollarını açtığın Papa İslâmiyet'e karşı Hıristiyan dünyasının kiliselerini birleştirme ve yeniden haçlı seferini başlatma harekâtı içinde. Üstüne üstlük kaçak sarayın şeref misafiri Vatikan'daki ayinde yüz yıllık Ermeni yalanına destek çıkarak "soykırım" demiş. Nefretin böylesi? Düşmanlık bu kez Türklere karşı (Turcophobia).Papa'nın sözleri AKP hükümetinde paniğe yol açtıysa da, bakalım buna nasıl çanak tutulmuş:Davutoğlu Ahmet hoca, o zaman Dışişleri Bakanı, Aralık 2013'de Karadeniz Ekonomik İşbirliği toplantısı için Ermenistan'a giderken 1915 olayları için, "Tehciri tamamıyla yanlış bir uygulama olarak görüyorum. İttihatçıların yaptığı şey gayri insanidir" demişti.Dönemin Başbakanı Tayyip Bey, yaklaşık bir yıl önce, 23 Nisan 2014'de "taziye" mesajında "tehcirin gayri insani sonuçları" olduğunu ifade etmişti.Hem işi Ermenilerden özür dileme noktasına getireceksin, hem de "soykırım" lafına karşı köpüreceksin. Bi karar verin de safınızı görelim!Türkiye soykırım baskısına boyun eğer mi? Boyun eğmese de, AKP'nin açılım sevdalarının coştuğu bir furyada resmen özür dileyebilirler. Ancak Türk Milleti asla özür dilemez zira böyle bir borcu yoktur. Kendilerini borçlu hisseden ve ağızlarına "Türk" ve "Türk Milleti" sözünü almayan, Sevr Muahedesini hortlatmak isteyen güruh, Ermenilerden özür dilemeye çoktan heveslidirler.Hukuk açısından Ermeni soykırım iddiasını masaya yatırdığımızda Türkiye'ye atfedilecek herhangi bir suç unsuru bulunmamaktadır;Birinci Dünya Savaşı sonrasında İstanbul'u işgal eden İngilizler bir kısım ittihatçıları yargılanmak üzere Malta Adası'na göndermiştir. Ne için yargılanacaklardı? Ermenileri toplu olarak katletmek suçundan. Soruşturmayı İngiliz Kraliyet Başsavcılığı yürütüyordu. Soruşturma Sevr Muahedesinin 230 ve 231. maddelerine dayandırılıyordu. İşgal süresince İngilizlerin el koyduğu ve büyük bir bölümü Londra'ya taşınan Osmanlı arşivi ve Amerika'da bulunduğu öne sürülen belgeler taranmış ancak "Ermeni katliamı" konusunda herhangi bir delil bulunamamıştır. Tabii bizim kumpasçılar ortada yoktu. İngiliz Dışişleri Bakanlığı, Kraliyet Başsavcılığından "hukuki bir dava açılamayacaksa siyasi bir dava açılmasını istemiş, ancak başsavcılığı hukuk dışı bir siyasi dava açmaya ikna edememişti (Uluç Gürkan, Malta Yargılaması-İst.Kaynak Yaynları).Hukuk ve tarihten bihaber Papa'nın, Ermenilerle bir olup "soykırım" yalanına ortak olması, İslâm'a ve Türk'e olan düşmanlıklarının nefrete dönük hezeyanıdır. Kaçak saray sâkini ve şürekâsı, tuzağa düşmeyin, diyalog için uzattığınız elinizi, kolunuzla birlikte koparıp götürmesinler!Yüz yılın yalanının siyasi ve hukuki boyutlarını yoklamaya devam edeceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023