Model ortak taviz peşinde
ABD, Bursa siyah incirinin yıllık 3-5 milyon dolarlık ithaline karşılık Türkiye’nin yasalarda değişiklik yaparak bu ülkeden GDO’lu mısır, soya gibi ürünleri kısıtlama olmadan satın almasını talep ediyor
09.06.2013 00:00:00
RECEP BAHAR / BURSA Uludağ Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birliği (UYSMİB) Başkanı Dr. Salih Çalı, ABD’nin Türkiye’den yaş meyve ithal etmediğine işaret ederek, Washington’un bu konuda ipe un serdiğini ifade etti. Bursa’da Yeni Mesaj’ın sorularını cevaplayan Çalı, ABD’nin Türkiye’den ithal edilebilecek ürünlere izin vermeyi sürekli ertelediğini dile getirerek, şunları söyledi: “ABD, ‘Akdeniz sineği zararlısı olabilir’ gerekçesiyle ilimizde sadece 40 köyde, yılda 35 bin ton üretilen, yaş - sebze ve meyve içinde en fazla ihracat geliri gelir elde ettiğimiz 4. kalem olan ‘Bursa siyah inciri’nin ihracatına izin vermiyor. ABD’li teknik uzman heyete bunun böyle olmadığını ispat ettik. 2007 yılından bu yana durum böyle. ABD, Türk ürünlerine tarife dışı engel koyuyor. Ocak 2013’e kadar bize bu iznin verileceği söylenmişti. ABD’nin tarım ürünleri konusunda Türkiye’den beklentileri var.” Bu beklentilerin neler olduğu konusunda yorum yapmak istemeyen Çalı, “Türkiye’nin yasal düzenlemeler yaparak ABD’den mısır, soya gibi GDO’lu tarım ürünleri ithal etmesini talep ediyor” tespitimizi onayladı. ABD’ye yapılacak incir ihracatının ilk yıllarda 5 milyon dolar olabileceğini, ilerleyen yıllarda artabileceğini ifade eden Çalı, “3-5 milyon dolarlık ihracat karşılığında taviz bekleniyorsa, ben bu ürünü satmayalım, dedim” şeklinde konuştu. Türkiye’nin doğrudan GDO’lu ürünlerin Türkiye’ye ithal edilmesi mevcut mevzuata göre yasak ancak özellikle ABD’den yüklü miktarda GDO’lu ürün göz yumulması sonucunda ülkemize giriyor. Dr. Salih Çalı, ayrıca Çin’in de bu ülke lehine 20 milyar doları aşan dış ticaret açığına rağmen Türkiye’den henüz yaş sebze ve meyve ithalatına izin vermediğini hatırlattı. AB de ihracatımızı engelliyor Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de Türkiye’nin yaş - sebze meyve ihracatına engeller çıkardığını ifade eden Dr. Salih Çalı, şunları söyledi: “Türkiye, 2010 yılından bu yana domates ve biberde yüzde 10 oranında analize tabi. Ancak 10 TIR’dan birini değil hepsini Bulgaristan’da durduruyorlar. TIR’lar kuyrukta bekliyor. Laboratuvar sonuçları Sofya’dan 3-4 günden önce gelmiyor. Ürünlerin pazara ulaşması bir haftayı aşıyor. Durum bu olunca ihracat aşağı iniyor. Öte yandan, İran da 2010 yılında armut satın aldı. Daha sonra gümrük vergilerini yükselttikleri için 2011 ve 2012’de ihracat olmadı.” Bursa sebze - meyvede bir markaBursa’nın tarımsal potansiyelinin bulunmaz nimet olduğunu dile getiren Dr. Çalı, şunları söyledi: “Dağ köylerinde kiraz, ahududu, çilek, elma, armut yetişiyor. Ancak Bursa Ovası’nın 4’te 3’ü yok oldu çünkü sanayiye ve yapılaşmaya açıldı. Karacabey ve Yenişehir ovalarını korumamız lazım. Yenişehir Ovası’nda ihracata yönelik biber çıkıyor. Bursa’da 130 bin ton armut üretiliyor ama ihracat 10 bin ton. Hem de şahane armut... 1.5 kiloluk Deveci Armudu yetişiyor. Öte yandan Türkiye’nin sebze - meyve mamullerinin yüzde 50’den fazlası Bursa’da üretiliyor. Geçen yıl Bursa’dan 100 milyon dolarlık yaş sebze ve meyve ihracatı yapıldı. Dolayısıyla Bursa’nın potansiyeli çok büyük.” Türkiye’nin yaş sebze - meyve ihracatının 2012’de 2.3 milyar dolar olduğunu hatırlatan Dr. Çalı, “Şayet ABD, Güney Kore, Japonya gibi pazarlara 15 - 20 yıl önceden girebilmiş olsaydık, bu rakam bugün 6-7 milyar dolara çıkardı. ABD, Japonya’ya ilk kiraz ihracatını 1982’de yaptı. Şimdi yılda 10 bin ton ihraç ediyor. Pazarı eline geçirdi” dedi. Çalı, Japonya’ya limon ihracının yakında başlayacağını, kiraz için de çalışmalar yaptıklarını ifade etti.Tarımda en büyük sorun maliyetler Türkiye’de tarımın durumuna ilişkin değerlendirmelerde de bulunan UYSMİB Başkanı Dr. Salih Çalı, Türkiye’de 2004 yılında yapılan 2. Tarım Şurası dahil bugüne kadar gerçekleştirilen çok sayıda toplantıda alınan kararların icra edilmediğine işaret etti. Çalı, tarım kesiminde tespit edilen sorunlarla ilgili kararların 10’da 9’unun uygulanmadığını dile getirdi. Türkiye’de tarım kesiminin başlıca sorununun girdi maliyetleri olduğunu hatırlatan Çalı, “Yüksek mazot, gübre, ilaç, tohum vesaire fiyatları ortada durdukça, üretim ve ihracat artışından söz etmenin anlamı yoktur. Mazotun litresi 4.3 TL. Araziler hâlâ parçalanıyorsa, ben bunları konuşmaktan bıktım!” dedi. İhracat nasıl artar?İhracatın artabilmesi için üretilen ürünün talep edilebilecek fiyat aralığında, kaliteli ve belli sertifikalara sahip olması gerektiğine işaret eden Çalı, Avrupa Birliği’nde üst düzey marketlerin üretilen yere, üretim koşullarına baktığını ifade etti. Çalı, “Söz konusu marketler, üretilen yerlerde ürünü görüyor, işçilerin nasıl çalıştığına bakıyor, dahası sertifika istiyor” dedi.