Osmanlı'nın bitişini hızlandıran sebeplerden birisi de sultanların, vezirlerin vs. ihtiraslarını tatmin etmek için devlet ve hazinenin durumuna bakmadan, millete karşı görevlerini yerine getirmeden kendi, adlarına büyük maliyetler tutan saray, köşk, konaklar vs. yaptırma istekleridir. Osmanlı tam 400 yıl Topkapı Sarayı'ndan yönetildi. Gidenler bilir! Topkapı Sarayı mütevazı bir saraydır. Ama Osmanlı'nın 3 kıtaya hükmettiği, azametli yılları bu mütevazı sarayda gerçekleşti. Özellikle 1850'li yıllardan sonra, ekonomiyi İngiliz ve Fransızların eline terk eden Osmanlı'da ciddi bir borçlanma dönemi başladı. İşte bu dönemde devlet hazinesine bu inşaat merakı da eklenince hazine çok daha büyük yüklerin altına girmişti. Sadece Dolmabahçe Sarayı 5 milyon altına mal oldu. Ayrıca Beylerbeyi, Çırağan gibi İstanbul'da yapılan sayısız köşk ve saray ekonominin iflasının nedenlerinden oldu.Günümüze gelmeden önce Gâdir-î Hum'un şahitlerinden, Ben-i Sakife yiğitlerinden, İmam Ali'nin (a.s) ilk Şia'larından (taraftarlarından) olan Ebu Zerr Gifari Hazretleri ile Muaviye arasında yaşanan bir olayı aktaralım?Müslüman kanı akıtan Muaviye, kendine "yeşil bir saray" yaptırıyor. Ebu Zerr Gifari Hazretleri, vatandaşın önünde Muaviye'ye; "Ey Muaviye! Eğer bu sarayı kendi paranla yaptırıyorsan, israftır. Eğer milletin parasıyla yaptırıyorsan, ihanettir (haramdır)" diyor. Hz. Ebu Zerr'in (r.a) bu duruşu en büyük cihattır. Neden? Çünkü Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "En üstün cihâd, zâlim olup haksızlık yapan devlet idarecisine gerçeği söylemektir." (Tirmizi, Fiten, 13; İbn Mâce, Fiten: 5)Günümüze gelirsek? Hazinemiz yabancı sermaye kontrolünde. Borç boğazda ve 19 milyon vatandaşımız yoksulluk sınırı altında bir gelirle geçinmek durumunda. Hükümet ise yıllardır, "Biz, IMF'ye borcu sıfırladık" söylemleriyle vatandaşın önünde? Ama artık deniz bitti. Bizzat Ali Babacan bir yıl içerisinde 169 milyar dolar borç ödemesi gerçekleştirmek zorunda olduklarını açıkladı. En iyimser rakamlarla 50 milyar dolar da cari açık dersek, toplamda 2015 yılında 219 milyar dolar dış borç ödeyeceğiz. AKP iktidara geldiğinde ülkemizin iç ve dış borç toplamı 220 milyar dolardı. Şimdi ise yılda ödeyeceğimiz borç miktarı bu rakama ulaştı. Olsun! IMF'ye borcumuz yok! Erdoğan ve AKP hükümetlerine göre tabi ki sorun yok. Her şey tıkırında gidiyor. Öyle ki, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 6 uçak ve bir helikopteri vardı. Son alınan ve maliyeti 400 milyon doları bulan uçakla filo sekize çıktı. Ve yine Erdoğan, Ankara'da mahkeme kararına rağmen Atatürk Orman çiftliğinde bir saray inşaatına başladı. Cumhurbaşkanı seçildi ve Çankaya'da değil yaptırdığı bu özel sarayda konaklayacağını belirtti. Sarayın adı ise "ak saray". Sarayın maliyetinin ise 350 milyon doların üzerinde olduğu belirtiliyor. Ebu Zerr Gifari Hazretleri, bu dönemde yaşasa idi ne derdi. "Ey Erdoğan! Eğer bu sarayı kendi paranla yaptırıyorsan, israftır. Eğer milletin parasıyla yaptırıyorsan, ihanettir (haramdır)."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Tahsin Aydın / diğer yazıları
- Devlet ve Hüseyin Baş / 26.09.2022
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019
- Tarihi dizilerden öğrenmek / 07.12.2020
- Baba acısı nasıl tarif edilebilir ki! / 20.04.2020
- Terhis edilen ordu / 28.05.2019
- 31 Mart Vakası / 27.05.2019
- ‘Bozkurtların Ölümü’ / 21.05.2019
- Devlet nasıl yıkılır? / 16.05.2019
- İstibdat / 14.05.2019
- O, tarihi çok iyi analiz ederdi / 08.05.2019
- Atatürk diyor ki / 07.05.2019