İnsan insan olalı şeytan (aleyhillane) peşini bırakmamış, kimi zaman vesvese vererek, kimi zaman kandırarak onu Hak yoldan saptırmaya çalışmıştır ve çalışmaktadır. Şeytan kan damarlarımızda dolaşan kan gibi bizi etkileyebiliyor, onu tanımak ve onun oyunlarından korunmak ancak nefsini bilmekle ve Rabbine giden yollarda yürümekle mümkün olabiliyor.
Bazı eski menkıbelerde şeytanın nasıl bir cisme sahip olduğu anlatılır fakat biz bu yazıda daha çok onu, verdiği vesveselerle tanımaya çalışmak gereği üzerinde duracağız. Çünkü önemli olan şeytani düşünceleri Rahmani olanlardan ayırdedebilmek değil midir? İnsanın kalbine çok çeşitli yönlerden düşünceler gelebilir. İşte mümin olan kişi bu düşünceleri tahlil ederek kimden geldiğini ayırdeder, böylece şeytana uymaktan kendi çabasıyla kurtulmaya çalışır. Fakat eğer bu düşünce tahlilimizi gerçekleştiremezsek ve şeytanın şerrinden Allah'a sığınmazsak o zaman kalbimiz şeytanın cirit attığı bir alan olmaya başlar. Allah (cc) cümlemizi bundan muhfaza buyursun.
Kalbimize gelen kötü düşünceler, başkaları hakkında kötü zan beslemek, kıskançlık, kendini beğenme, öfke ve hırs gibi kalbî hastalıklara neden olur. Hucurat suresinde şöyle buyrulur: "EAy iman edenler! Zanın çoğundan kaçının! Çünkü zannın bir kısmı vardır ki (iyi adam hakkında beslenen bu zan aslına uygun olmadığından) günahtır. Sakın tecessüs etmeyin (insanların ayıplarını araştırmayın, gizliliklerini açığa çıkarmayın). Bir kısmınız diğer kısmınızın gıybetinde bulunmasın. (Onun gıyabında, kendisinin hoşlanmadığı şeyleri konuşmayın). Sizden biri ölü kardeşinin etini yemeği sever mi? (Çünkü gıybet, kardeşinin ölü etini yemiş gibi hoşlanılmayacak şeylerdir.) Bundan hemen iğrendiğiz (değil mi?) Allah'ın azabından sakının. Şüphesiz ki Allah tevbeyi çok kabul edendir (müminleri esirgeyendir).
Hz. Peygambere (sav) gıybet nedir? diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Gıybet, din kardeşini hoşlanmayacağı bir şeyle anmandır. Eğer o şey kendisinde mevcut ise ona gıybet etmiş olursun, mevcud değilse ona iftira etmiş olursun." (Müslim).
Gıybet, haset ve suizan (yani mümin kardeşin hakkında kötü bir zanda bulunmak) şeytanın nefisle ortaklığında gerçekleşen günahlardır. Şeytan bize günahımızı masum gösterir hatta onu savunur. Gıybet eden insanların çoğu kendilerinin haksızlığa uğradığını iddia ederek kardeşleri hakkında söylemediklerini bırakmaz hem kendilerini, hem de dinleyenlerini günaha sokarlar. Zaten şeytan da gıybet edenin ağzına bir parmak bal çalarmış.
Bizim ahir zamanı yaşadığımız bu devirde şeytanı tanıyabilmemiz ve vesveselerinden uzaklaşabilmemiz ancak kamil insanlarla birlikte olmak ile gerçekleşebilir. Gönlünü iİlahi nazargâh eylemiş insanlar bir dedektör gibi şeytanın vesveselerini teşhis eder ve doğru telkinlerle ondan uzaklaşırlar. Bizim de vesvese ve kötü zanlardan uzaklaşmamız kendimize doğru telkinler vermekle mümkündür. Mümin olmak gerçekten zor bir iş değil mi?
Bazı eski menkıbelerde şeytanın nasıl bir cisme sahip olduğu anlatılır fakat biz bu yazıda daha çok onu, verdiği vesveselerle tanımaya çalışmak gereği üzerinde duracağız. Çünkü önemli olan şeytani düşünceleri Rahmani olanlardan ayırdedebilmek değil midir? İnsanın kalbine çok çeşitli yönlerden düşünceler gelebilir. İşte mümin olan kişi bu düşünceleri tahlil ederek kimden geldiğini ayırdeder, böylece şeytana uymaktan kendi çabasıyla kurtulmaya çalışır. Fakat eğer bu düşünce tahlilimizi gerçekleştiremezsek ve şeytanın şerrinden Allah'a sığınmazsak o zaman kalbimiz şeytanın cirit attığı bir alan olmaya başlar. Allah (cc) cümlemizi bundan muhfaza buyursun.
Kalbimize gelen kötü düşünceler, başkaları hakkında kötü zan beslemek, kıskançlık, kendini beğenme, öfke ve hırs gibi kalbî hastalıklara neden olur. Hucurat suresinde şöyle buyrulur: "EAy iman edenler! Zanın çoğundan kaçının! Çünkü zannın bir kısmı vardır ki (iyi adam hakkında beslenen bu zan aslına uygun olmadığından) günahtır. Sakın tecessüs etmeyin (insanların ayıplarını araştırmayın, gizliliklerini açığa çıkarmayın). Bir kısmınız diğer kısmınızın gıybetinde bulunmasın. (Onun gıyabında, kendisinin hoşlanmadığı şeyleri konuşmayın). Sizden biri ölü kardeşinin etini yemeği sever mi? (Çünkü gıybet, kardeşinin ölü etini yemiş gibi hoşlanılmayacak şeylerdir.) Bundan hemen iğrendiğiz (değil mi?) Allah'ın azabından sakının. Şüphesiz ki Allah tevbeyi çok kabul edendir (müminleri esirgeyendir).
Hz. Peygambere (sav) gıybet nedir? diye sorulunca şöyle buyurmuştur: "Gıybet, din kardeşini hoşlanmayacağı bir şeyle anmandır. Eğer o şey kendisinde mevcut ise ona gıybet etmiş olursun, mevcud değilse ona iftira etmiş olursun." (Müslim).
Gıybet, haset ve suizan (yani mümin kardeşin hakkında kötü bir zanda bulunmak) şeytanın nefisle ortaklığında gerçekleşen günahlardır. Şeytan bize günahımızı masum gösterir hatta onu savunur. Gıybet eden insanların çoğu kendilerinin haksızlığa uğradığını iddia ederek kardeşleri hakkında söylemediklerini bırakmaz hem kendilerini, hem de dinleyenlerini günaha sokarlar. Zaten şeytan da gıybet edenin ağzına bir parmak bal çalarmış.
Bizim ahir zamanı yaşadığımız bu devirde şeytanı tanıyabilmemiz ve vesveselerinden uzaklaşabilmemiz ancak kamil insanlarla birlikte olmak ile gerçekleşebilir. Gönlünü iİlahi nazargâh eylemiş insanlar bir dedektör gibi şeytanın vesveselerini teşhis eder ve doğru telkinlerle ondan uzaklaşırlar. Bizim de vesvese ve kötü zanlardan uzaklaşmamız kendimize doğru telkinler vermekle mümkündür. Mümin olmak gerçekten zor bir iş değil mi?
Kevser Doyurum / diğer yazıları
- İrfan sofrası / 24.10.2023
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022
- Tecelli / 27.07.2023
- İmam Hüseyin'in kıyamının sebepleri / 24.07.2023
- Kâmil insan, insanlar için bir aynadır / 21.07.2023
- Hayat rehberi Kur'an-ı Kerim / 01.12.2022
- Gaflet ve uyanıklık / 29.11.2022
- Bilinçli olgunlaşma / 26.11.2022
- Hayat memat / 22.11.2022
- Güzel ülkemin güzel insanları / 19.11.2022
- Bir tez olarak Milli Ekonomi Modeli / 26.09.2022