Mü’mine verilen en güzel hediye
Allah Teâlâ'nın görülmesi bir kula hediye edilen nimetlerin en yücesi ve en güzelidir. Anlattığımız cennet ehline cennette verilecek bütün nimetler bu nimetin yanında unutulur, iltifat edilmez.





İmam Gazali Hazretleri, Mukaşefetü'l-Kulûb adlı eserinde şöyle buyuruyor:
"Müslim Sahîh'inde, Suheyb b. Sinan'dan şu rivayeti aktarır:
Resûlullah (s.a.v), 'Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır' âyetini okuduktan sonra şöyle buyurmuştur: 'Cennet halkı cennete, cehennem halkı da cehenneme girdiği zaman bir münadi, ey cennet ehli, Allah Teâlâ'nın size bir vaadi var. Onu yerine getirmek istiyor diye seslenir. Bunun üzerine cennet ehli, o vaad nedir, Allah Teâlâ tartılarımızı (rahmetiyle) ağırlaştırmadı mı? Yüzlerimizi ak etmedi mi? Bizleri cehennemden kurtarıp cennetine koymadı mı? Bizlere daha ne gibi bir vaadi olabilir ki derler. Derken perde kaldırılır ve cennet halkı Allah'ın cemâlini seyrederler. Onlara yüce Rablerinin cemâlini seyretmekten daha büyük bir nimet verilmemiştir.' (Tirmizî, Cennet 16 nr. ,552; İbn Mâce, Zühd, 13; Tayâlisi, Müsned, nr. 1411; Bezzâr, Müsned, nr. 2087).
Yüce Allah'ın cemâlinin görülmesi hakkında sahabeden pek çok kişi hadis rivayet etmiştir.
Allah Teâlâ'nın görülmesi bir kula hediye edilen nimetlerin en yücesi ve en güzelidir. Anlattığımız cennet ehline cennette verilecek bütün nimetler bu nimetin yanında unutulur, iltifat edilmez. Cennet ehlinin Allah'ı görmeleriyle başlayan bu nazlarının bir sonu yoktur, o hiç tükenmez. Hatta cennet nimetlerinin hiçbiri bu nimete kıyas dahi edilemez.
Resûlullah (s.a.v) işittiği şeyleri hayra ve uğura yormayı severdi.
Bizi kurtarmaya yetecek kadar amelimiz olmadığından hiç olmazsa bu hususta Resûlullah'a tâbi olmalıyız. Dünyada ve âhirette akıbetimizin hayırla son bulmasını ümit ediyoruz.
Allah Teâlâ âyet-i kerimelerde şöyle buyurmuştur: 'Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını (günahları) dilediği kimse için bağışlar.' (Nisa 4/48).
'(Resulüm) De ki: Ey nefislerine kötülük ederek haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.' (Zümer 39/53).
'Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah'tan mağfiret dilerse, Allah'ı çok bağışlayıcı ve esirgeyici olarak bulur.' (Nisa 4/110)."
OKAN EGESEL