Zeytin Dalı Harekâtı tüm hızıyla devam ediyor.
Sınırdaki terör odaklarına kilitlenen Türkiye, haklı bir savaşın içindedir, diye düşünüyorum.
Şu ana kadar yüzlerce terörist etkisiz hale getirilirken, Amerika'nın söylemlerinden bile bu harekâtın ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkıyor.
ABD'nin Pentagon Sözcüsü Galloway'in ifadesi aynen şöyle:
"Türkiye'nin ABD tarafından yabancı bir terör örgütü olarak tanımlanan PKK'ya ilişkin güvenlik kaygılarını anlıyoruz."
Bu ve benzeri cümleler, ABD'nin yetkili ağızları tarafından defaatle ifade edildi.
ABD'li yetkililerin bu ifadelerine bakılırsa, Türkiye'nin öncelikli tehdit olarak gördüğü PKK/YPG'ye yönelik bu harekâtı gayet normal ve hakkıdır.
Bu noktadan sonra ABD'nin Türkiye'nin güvenlik gerekçesiyle gerçekleştirdiği hiçbir operasyona söz söyleme hakkı yoktur.
ABD'nin birinci tehdit olarak DEAŞ'ı göstermesi ve ona odaklanın demesi, Türkiye'nin birinci tehdit olarak PKK/YPG'yi görmesini değiştirmez.
Afrin'den sonra Münbiç'e operasyon konusunu değerlendirecek olursak, şu noktaya dikkat çekmek zorundayız:
Sadece ÖSO'nun Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle böyle bir operasyona girmesi, hem uluslararası hukuk, hem de sahadaki riskler açısından tehlikeli gözükmektedir.
Burada TSK'nın gücünü küçümsediğimizden dolayı endişe içinde değiliz, sadece Türkiye'nin uluslararası hukukta başına bir çorap örmelerinden kaygılıyız.
Şartlar uygun hale getirilmeden böyle bir operasyonun Türkiye'nin aleyhine evrileceğinden endişe ediyoruz.
Türkiye'ye hukuki zemin kazandıran Astana süreci dikkate alınarak Münbiç'e yapılacak bu riskli operasyonun, Türkiye-Rusya-İran'ın desteğiyle Suriye Ordusu ve sahadaki güçler tarafından yapılması doğru bir strateji olacaktır.
Böylece sınırlarımızdaki terör tehditleri hiçbir ülkeye düşman olmadan bertaraf edilmiş olur ve Suriye'nin toprak bütünlüğü de sağlanır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi, "Bölgesel sorunlar ancak bölge ülkelerinin ittifakıyla çözülebilir."
Sınırdaki terör odaklarına kilitlenen Türkiye, haklı bir savaşın içindedir, diye düşünüyorum.
Şu ana kadar yüzlerce terörist etkisiz hale getirilirken, Amerika'nın söylemlerinden bile bu harekâtın ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkıyor.
ABD'nin Pentagon Sözcüsü Galloway'in ifadesi aynen şöyle:
"Türkiye'nin ABD tarafından yabancı bir terör örgütü olarak tanımlanan PKK'ya ilişkin güvenlik kaygılarını anlıyoruz."
Bu ve benzeri cümleler, ABD'nin yetkili ağızları tarafından defaatle ifade edildi.
ABD'li yetkililerin bu ifadelerine bakılırsa, Türkiye'nin öncelikli tehdit olarak gördüğü PKK/YPG'ye yönelik bu harekâtı gayet normal ve hakkıdır.
Bu noktadan sonra ABD'nin Türkiye'nin güvenlik gerekçesiyle gerçekleştirdiği hiçbir operasyona söz söyleme hakkı yoktur.
ABD'nin birinci tehdit olarak DEAŞ'ı göstermesi ve ona odaklanın demesi, Türkiye'nin birinci tehdit olarak PKK/YPG'yi görmesini değiştirmez.
Afrin'den sonra Münbiç'e operasyon konusunu değerlendirecek olursak, şu noktaya dikkat çekmek zorundayız:
Sadece ÖSO'nun Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğiyle böyle bir operasyona girmesi, hem uluslararası hukuk, hem de sahadaki riskler açısından tehlikeli gözükmektedir.
Burada TSK'nın gücünü küçümsediğimizden dolayı endişe içinde değiliz, sadece Türkiye'nin uluslararası hukukta başına bir çorap örmelerinden kaygılıyız.
Şartlar uygun hale getirilmeden böyle bir operasyonun Türkiye'nin aleyhine evrileceğinden endişe ediyoruz.
Türkiye'ye hukuki zemin kazandıran Astana süreci dikkate alınarak Münbiç'e yapılacak bu riskli operasyonun, Türkiye-Rusya-İran'ın desteğiyle Suriye Ordusu ve sahadaki güçler tarafından yapılması doğru bir strateji olacaktır.
Böylece sınırlarımızdaki terör tehditleri hiçbir ülkeye düşman olmadan bertaraf edilmiş olur ve Suriye'nin toprak bütünlüğü de sağlanır.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi, "Bölgesel sorunlar ancak bölge ülkelerinin ittifakıyla çözülebilir."
Osman Baş / diğer yazıları
- EMPATİ (Buram buram merhamet) / 15.08.2020
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019
- Rusya ekonomik bağımsızlığını nasıl kazandı? / 16.01.2020
- ABD’li profesörün itirafı / 15.01.2020
- İslam ve Mevlana - 2 / 12.01.2020
- İslam ve Mevlana -1- / 11.01.2020
- Ehl-i Beyt’i sevenlerin özellikleri / 12.12.2019
- Vatan müdafaası / 10.12.2019
- İmam Seccad; Namaz / 05.12.2019
- İmam Zeynelabidin (a.s) / 04.12.2019
- Gadir-i Hum’u inkâr edemezsiniz / 26.11.2019