Putlarla ilgili âyet-i kerimeleri gösterip, "Resulullah müminlere şefaat edemez" demek, mezhepsizliğe has bir taktiktir. Duha suresinin, "Sen razı olana [yeter diyene] kadar, her dilediğini vereceğim" mealindeki 5. âyeti, Allahü teâlânın, Peygamberine bütün ilimleri, bütün üstünlükleri, ahkam-ı İslamiyeyi, düşmanlarına karşı yardım ve ümmetine kıyamette her türlü şefaat ve tecelliler ihsan edeceğini vaad etmektedir. Bu âyet-i kerime gelince, Cebrail aleyhisselama bakıp, "Cehennemde bir müminin kalmasına razı olmam" buyurdu. Yine buyurdu ki: "O kadar çok kimseye şefaat ederim ki, Rabbim Allahü teâlâ, bana, "Razı oldun mu?" diye sorunca, "Evet razı oldum" derim." "Kıyamette Sırat köprüsünün başında durur, ümmetimin geçmesini beklerim. Allahü teâlâ, "Dilediğini iste, istediklerine şefaat et, şefaatin kabul olunacaktır" buyurur. Ümmetime şefaatten sonra, yalvarmaya devam ederim. Rabbim bana "Ümmetinden ihlasla bir defa "La ilahe illallah" diyen ve imanla ölen herkesi Cennete koy" buyuruncaya kadar yerimden kalkmam." "Allahü teâlâ bana, "Ümmetinin üçte ikisini sorgusuz sualsiz Cennete koymamı mı istersin, yoksa şefaat izni mi istersin?" buyurdu. Ben de şefaat hakkı vermesini istedim. Şefaatim elbette bütün müslümanlaradır." "Şirk üzere ölmeyen [imanla ölen] herkese şefaat edeceğim." Resulullahı vesile edenlerin, onun şefaati ile tevbelerinin kabul olunacağını şu âyet-i kerime de göstermektedir: "Nefslerine zulmedenler, sana gelip, Allah'tan af diler ve Resulüm olarak sen de, onlar için af dilersen, Allahü teâlâyı, tevbeleri kabul edici ve merhamet edici bulurlar." [Nisa 64]Kabirden, önce Resulullah, üzerinde Cennet elbisesi ile kalkacak. Burak üzerinde, elinde liva-ül-hamd isimli bayrakla mahşer yerine gidecek, peygamberler ve bütün insanlar bu bayrağın altında duracak, hepsi, beklemekten çok sıkılacak, önce peygamberlerden Hz. Âdem, sonra Hz. Nuh, sonra Hz. İbrahim, Hz. Musa ve Hz. İsa'ya gidip, hesaba başlanması için şefaat etmelerini dileyeceklerdir. Her biri, birer özür bildirerek, Allahü teâlâdan utandıklarını söyleyecekler, şefaat edemeyecekler, sonra Resulullaha gelip yalvaracaklardır. Önce, Onun ümmeti, Sırattan geçip Cennete girecektir. Sonra bütün peygamberler şefaat edecektir. "Buhari" Peygamber efendimizin şefaati şöyle olacak: 1- Makam-ı Mahmud şefaati ile, mahşerde beklemek azabından kurtaracaktır.2- Çok kimseyi, sorgusuz, sualsiz Cennete sokacaktır.3- Azap çekmesi gereken müminleri azaptan kurtaracaktır.4- Günahı çok olan müminleri Cehennemden çıkaracaktır.5- Sevapla günahı eşit olup, Araf'ta bekleyen kimselerin Cennete gitmelerine şefaat edecektir.6- Cennete girmiş olanların derecelerinin yükselmesine şefaat edecektir. Şefaat ile hesaptan kurtardığı yetmiş bin kimsenin her birinin şefaatleri ile de, yetmişer bin kişi sorgusuz, sualsiz Cennete girecektir.İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki: "Peygamberlerin sonuncusu gibi bir şefaatçi olmasaydı, bu ümmetin günahları kendilerini helak ederdi. Bu ümmetin günahları çok ise de, Allahü teâlânın af ve mağfireti de sonsuzdur. Allahü teâlâ, bu ümmete af ve mağfiretini o kadar saçacak ki, geçmiş ümmetlere böyle merhamet ettiği bilinmiyor. Doksandokuz rahmetini, sanki bu günahkâr ümmet için ayırmıştır. Allahü teâlâ, af ve mağfiret etmeyi sever. Günahı çok olan bu ümmet kadar af ve mağfirete uğrayacak hiçbir şey yoktur. Bunun için, bu ümmet, ümmetlerin en hayırlısı oldu. Bunların şefaatçileri olan Peygamberleri, peygamberlerin en üstünü oldu. Furkan suresi, 70. âyet-i kerimesinde mealen, "Allahü teâlânın, günahlarını iyiliklerle değiştireceği kimseler, onlardır. Onun mağfireti, merhameti sonsuzdur" buyuruldu." [C.2, m.3]
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.