Hani kendilerini Avrupalı görüyor, geleceklerini bile Avrupa'ya endeksleyerek, 'biz, sizinle yürümek istiyoruz' diyorlardı ya! Avrupa mesajı almamış olacaklar ki, yine ambargodan, yine yaptırımdan, yine tehditten bahsediyorlar. Gemimizi basıyorlar, camilerimizi kapatıyorlar, Türkiye aleyhine her türlü girişimin arkasındalar.
Dolar-Euro, BTP Lideri
Hüseyin Baş'ın bakan ve başkan değiştirdikleri günlerde, "bu kafayla dolar fren tutmaz" sözleri de ispatlandı. Döviz bastı gaza gidiyor.
Şaşırdık mı? Hayır. Merhum Prof. Dr.
Haydar Baş yıllarca, 'Haç ile Hilal'in' asla bir araya gelemeyeceğini dini, siyasi, tarihi ve ekonomik sebepleriyle anlattı. Anlamadılar.
Anlamayanlara kısaca bir daha anlatayım. Bir kişiyle, anlayışla, yapıyla beraber yürümek için ilk önce onun ile aynı kafada, düşüncede, hizada, seviyede, şartlarda olman lazımdır.
Değilsen beraber yürüyemezsin. Takipçisi olursun, taşıyıcısı olursun veya askıntısı olursun. Öyle değil mi?
Peki, Türkiye Avrupa ile beraber yürüyebilir mi? Asıl sebepler bir kenara sadece ekonomik olarak bir bakalım. İşte Avrupa'daki asgari ücretler;
1.Lüksemburg 2.143 Euro
2.İrlanda 1.658 Euro
3.Hollanda 1.635 Euro
4.İngiltere 1.597 Euro
5.Belçika 1.594 Euro
6.Almanya 1.580 Euro
7.Fransa 1.540 Euro
8.İspanya 1.050 Euro
9.Slovenya 940 Euro
10.Malta 777 Euro
11.Yunanistan 758 Euro
12.Portekiz 741 Euro
13.Polonya 611 Euro
14.Lituanya 607 Euro
15.Estonya 584 Euro
16.Slovakya 580 Euro
17.Çek Cumhuriyeti 575 Euro
18.Hırvatistan 546 Euro
19.Macaristan 487 Euro
20.Romanya 466 Euro
21.Letonya 430 Euro
22.Bulgaristan 312 Euro
23.Arnavutluk 213 Euro
Türkiye'de ise asgari ücret brüt 2.940 TL (9 TL sabitten 326 Euro. Net; 258 Euro)
Danimarka, İtalya, Kıbrıs, Avusturya, Finlandiya, İzlanda, Norveç, İsviçre ve İsveç gibi ülkelerde asgari ücret uygulaması yok.
Şimdi soruyorum; Nasıl yürüyeceğiz Avrupa ile?
İlginç bir bilgi daha vereyim; Kıbrıshaberci.com sitesinin başlığı aynen şöyle; "Türkiye'nin ilerisinde, Avrupa'nın gerisindeyiz
Ülkemizde 2020 yılının ilk asgari ücreti net 3 bin 132 TL olarak açıklanırken diğer Avrupa ülkelerindeki asgari ücret rakamları arasında sondan 10'uncu sırada yerimizi aldık.
KKTC'nin belirlenen asgari ücreti Türkiye'nin önüne geçerken Avrupa'da birçok ülkenin de gerisinde kaldı."
Bir daha soruyorum; nasıl yürüyeceğiz Avrupa ile?
Ha! Beraber yürümekten kasıt millet değil devlet başkanları, bakanlar, vekiller, eş-dost-akraba diyorsanız eyvallah! Yürürsünüz. Hatta size yetişmek için bayağı çaba serf ederler!
Hayır! Yürümekten kasıt devlettir, diyorsanız, o da inandırıcı değil. Borçlu olduğun, üstüne borç almak için bin bir dereden su getirdiğin devletlerle yan yana yürümek ancak photoshop ile mümkündür.
Yani siz isteseniz de Avrupa bizimle asla yürümez. Neden yürüsün ki! 5 milyondan fazla mülteci barındıran, işsizlik rakamlarının 10 milyona dayandığı, milli gelire göre borcu kırmızı alarm veren bir ülke ile neden yürüsünler!
Diğer taraftan 1071'den, 1453'ten, 1915'ten ve Kurtuluş mücadelesinden kalan hezimetleri, kuyruk acıları var. Bunu hala hazmedemediler, hazmetmezler de. Neden bizimle yürüsünler ki!
En önemlisi ise tahrif ettikleri İncil ve Tevrat'ta ve 1500 yıllık öğretilerinde Türk-İslam-Müslüman düşmanlığı, Anadolu ve Mezopotamya'nın kendi toprakları olduğu inanç ve ilkesi var.
Bu zihniyet, Müslüman Türk ile Türkiye Cumhuriyeti ile yürür mü?
Yürümez. O halde bu ısrar ve sadakatiniz neden?
Prof. Baş yaptığı açıklamada, "Ben milletimden icazet alıp, milletime hizmet edeceğim. Hayat standartlarını yükseltip, huzur ve güven içinde yaşatacağım. ABD ve Avrupalıları işçi olarak getireceğim. Bu millete hizmet ettireceğim. Kaynaklarımızı kullanarak bütün dünya ülkelerini bu milletin ayağına getireceğim. Dünyanın bir numaralı ülkesi olacağız. Öyle bir zaman gelecek ki bütün dünya ülkeleri bizden borç para istemeye gelecek. İşte Türk milleti gücünün ne derece büyük olduğunu bizim iktidarımızda görecek" şeklinde konuştu.
Haydar Baş programda
Milli Ekonomi Modeli merkezli projelerini de anlattı. Projelerinin kaynaklarını tek tek sıralayan Haydar Baş, değeri 3 katrilyon dolar dediği yeraltı kaynakları konusuna özel vurgu yaptı.
Türkiye'nin madenleriyle ilgili değerlendirmede bulunan Haydar Baş, "Biz bu madenleri geri alıp devlet millet ortaklığıyla işleteceğiz ve bu gelir yabancıların cebine değil milletin evlatlarının cebine girecek" dedi.
