Rusya'dan Avrupa'ya doğalgaz taşıyan iki büyük boru hattında beklenmedik üç sızıntıyı meydana geldi.
Önce Kuzey Akım 2'de meydana gelen ve sebebi bulunamayan sızıntılar, son olarak Kuzey Akım 1'de de tespit edildi.
Boru hatlarına saldırı yapılmadan böyle sızıntıların meydana gelmesinin mümkün olmadığı ifade ediliyor.
Saldırılar sonucu boru hatları en azından bu kış kullanılamaz hale gelmiş durumda.
Zaten iki boru hattı da bir süredir işler durumda değildi.
Birbirine paralel iki boru hattından oluşan Kuzey Akım 1 hattı, Rusya'nın Ağustos ayında 'tamirat' gerekçesiyle kapatmasından bu yana işlemiyor; hatlardan gaz geçişi olmuyordu.
İkizi olan Kuzey Akım 2'nin çalışması ise Rusya'nın 24 Şubat'ta başlayan Ukrayna işgalinin hemen ardından durdurulmuştu.
İki hattan da gaz akışı olmasa da, hatlarda gaz mevcut.
Faili meçhul bu saldırılar sonrası Rusya ile Avrupa arasında gaz krizini aşabilmek için bir ara formül bulunabilme ve bu iki boru hattını hızla devreye sokabilme ihtimali de artık söz konusu olamayacak.
Rusya'dan Avrupa'ya gaz akışını daha da zorlaştıran boru hatlarına bu saldırı olayında olağan şüpheli ABD.
Çünkü malumunuz giderek dozu artan kamuoyu baskısıyla Avrupa'da hükümetlerin Rusya'yla bir şekilde uzlaşma yolları arayışına girmelerini istemeyen cephenin başını ABD çekiyor.
Nitekim geçtiğimiz haftalarda başta Almanya olmak üzere Avrupa genelinde bazı ülkelerde Rusya'yla ilişkilerin bozulmasından dolayı baş gösteren enerji krizini protesto etmek için binlerce kişi sokaklara dökülmüştü. Bu halk baskısı mutlaka sonuç alacaktı ki boru hatlarına bu saldırılar gerçekleşti.
Bu gelişmeler enerji krizinin de Ukrayna savaşının da daha uzunca bir süre devam edeceğini göstergesi.
Bu olaylarla eş zamanlı olarak gelen başka açıklamalar da insanı endişelendiriyor.
Bu bağlamda NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, müttefik ülkelere 'en kısa sürede silah stoklarını doldurun' çağrısında bulundu.
NATO üyesi ülkelerin Ulusal Silahlanma Direktörleri'nin katılımıyla gerçekleşen ve Ukrayna'daki savaşın etkileri, müttefiklerin imkan ve silah stokları konusunun masaya yatırıldığı olağanüstü toplantıda konuşan Stoltenberg, "NATO stoklarını geliştirmek Ukrayna'ya desteği sürdürmemizi sağlayacak" dedi.
Boru hatlarının büyük ihtimalle ABD tarafından sabote edilmesi ve NATO'dan gelen 'silahlanın' çağrısı, Rusya'yla daha şiddetli ve 'geniş çaplı' bir çatışma beklendiğinin göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Rusya ile Batılı ülkelerin Ukrayna üzerindeki mücadelesinde gidişat Türkiye'nin dengeli bir politika izleyebilmesini daha da zorlaştıracak bir noktaya doğru evriliyor.
Türkiye ne ABD, NATO ve Avrupa ülkelerinin Rusya karşıtı beklentilerini karşılayabiliyor, ne de Rusya bağımlılığından vazgeçebiliyor.
Yani Türkiye olarak iki arada bir derede durumu yaşıyoruz.
Korkarım dış politikayı yapboz tahtasına çevirmiş olan AKP hükümeti sayesinde bu krizden de en büyük zararı yine Türkiye olarak biz göreceğiz.
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024