Türkiye NATO'ya istenmeksizin alındı. Alınmasında sorunlar vardı, alınır alınmaz yeni sorunlar da çıktı.
Türkiye NATO üyeliği yüzünden bağımsızlığını kaybetti.
NATO Türkiye'ye gizli ve yasal olmayan örgütlenmesiyle girdi ve Süper NATO olarak adlandırılan bu örgüt hemen faaliyetlerine başladı.
Çeşitli bakanlıklarda Amerikalı "danışmanlar" görev yaptığı gibi, hem çeşitli devlet dairelerinde, hem istihbarat mekanizmalarında, hem de silahlı kuvvetler içinde NATO'nun gizli bölümü (Gladyo) ve CIA olarak kadrolar devşirdi ve örgütlendi.
Ordunun yerleşik anlayışlarına, yapısına, geleneklerine müdahale edildi, önemli ölçüde tasfiyeler de yapıldı. Silahlı Kuvvetler ABD'ye bağlanır ve NATO'nun askeri gücü yapılmaya çalışılırken, Türk subayı da NATO personeli haline getirilmek istendi. NATO için yurt dışına gönderilen subaylarımız NATO subayı ve Amerikancı olmaya özendirildi. Başarılsaydı ordumuz Atatürk'ten koparılacak ve ideolojik bakımdan çökertilecekti.
Süper NATO, en belirgini 6/7 Eylül Olayları olmak üzere ilk tertiplerine başladı, "başarılı" oldu.
Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri içinde tepkiler ve itirazlar oluşmaya başladı. 27 Mayıs, aynı zamanda Süper NATO faaliyetlerine önemli sınırlamalar getirdi ve ABD'nin Türkiye'deki varlığını sarstı.
1960 sonrasında yavaş yavaş tekrar eski konumuna dönen Gladyo, CIA, NATO, Türkiye'nin dış politikasında etken duruma geldi, önemli krizler çıktı.
1964 Kıbrıs olaylarında başlayan Amerikan karşıtı tepkiler, 1966 yılındaki antiemperyalist eylemlerle protestolara dönüştü. Türkiye 68'i (68 Kuşağı), NATO ve ABD karşıtlığını kitlesel bir tabana yaydı. Türkiye artık NATO'yu istemiyordu.
NATO, on yıllar boyunca tertipler, saldırılar, tehditler, suikastlar, şantajlar, provokasyonlar düzenledi. İki Amerikancı darbe (12 Mart ve 12 Eylül) gerçekleştirdi.
Günümüze yaklaştığımızda, Karadeniz'de, Ege'de, Akdeniz'de Türkiye adeta kuşatmaya alındı.
ABD, BOP'u (Büyük Ortadoğu Projesi) tasarladığında Türkiye, bölgedeki yirmiden fazla ülkeyle birlikte parçalanacaktı.
Türk Ordusu, ABD'nin çıkarlarına hizmet etmeyeceğini belli etti ve Amerika tarafından "hizadan çıktığı" belirlendi!
Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi davalarla ordumuz, yurtseverlerimiz, aydınlarımız, Atatürkçüler operasyona uğradı.
Türkiye'ye kabul ettirilen "açılım" tamamen Türkiye'nin bölünmesine hizmet ediyordu.
Türkiye, NATO, ABD ve onların oyuncağı olan FETÖ'nün 15 Temmuz girişimiyle karşı karşıya kaldı.
NATO Amerikan emperyalizminin bir saldırı gücüdür. 70 yıldır biz bir hayrını görmediğimiz gibi başımıza açtığı işleri satırbaşlarıyla yukarıda belirtmeye çalıştık.
Artık şu ortaya çıkmış bulunuyor: Türkiye, NATO'da daha fazla kalamaz! Kendisini düşman gören bir örgütte üye kalmaya devam etmek, üye kalmayı istemeyi sürdürmek milli bir intihardır!
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023