logo
25 NİSAN 2024

Ne olacak bu seçim işi?

23.05.2002 00:00:00
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, bir süredir ısrarla seçim tarihinin saptanması gerektiğini dile getiriyor. Sayın Derviş neden böyle bir çıkış yaptı? Acaba IMF mi, Dünya Bankası mı, Türkiye'yi fonlayan ABD'deki global sermaye yöneticileri mi Türkiye'de seçim istiyor? Yoksa bugüne kadar attığı her adımı IMF ve Dünya Bankası etiketi taşıyan Kemal Derviş, ilk kez bir siyasi teşebbüste mi bulunmuştu? Böyle olsa gerek. Neden mi? Devlet Bakanlığı koltuğuna oturduğu 2 Mart 2001 tarihinden bu yana, ekonominin işleyişi konusunda alınan kararlarda kimse Kemal Derviş'e karşı sesini yükseltemedi? Ne Tahkim Yasası'nda, ne şeker üreticisini ölüme mahkum eden Şeker Yasası'nda, ne de Tütün Yasası'nda vesaire... Bu süreçte Derviş'e yan gözle bakanlar, çelme atmaya yeltenenler, dokunduranlar elbette oldu. Telekom'un özelleştirilmesi konusunda milli menfaatleri seslendiren Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, bizzat MHP lideri Devlet Bahçeli'nin talimatıyla biçilerek, kızağa çekildi. ANAP'lı Yüksel Yalova da benzer bir akıbetle karşılaşmadı mı? Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu eski Başkanı Zekeriya Temizel gibi pek çok bürokrat da, ekonominin işleyişi konusunda Derviş'in önüne takoz koydukları gerekçesiyle, elimine edildiler.

Bütün bunlar gösteriyor ki, 'ekonomi düzlemi'nde Kemal Derviş'e karşı kimsenin diklenmesi, babalanması mümkün değil! Çünkü bu alanı bizzat IMF ve Dünya Bankası düzenliyor. Başbakan Bülent Ecevit ile başbakan yardımcıları Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın dahi bu "ekonomi alanına" karışması mümkün değil. Nitekim bir süre önce IMF'nin istekleri doğrultusunda çıkan her yasayla birlikte ihdas edilen "üst kurulların" çokluğu karşısında, Başbakan Ecevit, "demokrasiyi rafa kaldıralım, seçimlere ne gerek var; onlar ülkeyi yönetsin" diyerek, isyanları oynamamış mıydı? Ecevit'in vazgeçilmezliği ise "ekonomi alanı"nda dışardan düzenlemelere gösterdiği uyumluluktan kaynaklanıyor. Dolayısıyla ekonomi alanında bir yönetim boşluğu sözkonusu değil! Washington'daki "kamarilla"lar (Bu ispanyolca kelime, bir büyük güç sahibini perde arkasından yöneten kimse, odak anlamına geliyor) bu boşluğu iri göbekleriyle pekala doldurabiliyorlar!!!

Derviş'in erken seçim selamı

Ancak Derviş'in erken seçim konusundaki çıkışının yansıması farklı oldu. Öncelikle şimdiye kadar 'ekonomi alanı'nda bir dediğini iki etmeyen koalisyon ortaklarından ikisi, DSP ve MHP, bu konuda kesinlikle Derviş'e "hayır" diyebildiler. Derviş, ANAP kulvarından da hatırı sayılır eleştiri aldı. Hatta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, Derviş'in "Seçim kararı ekonomiyi etkilemez" şeklindeki sözlerinin "yanılgı olduğunu" ifade ederek, "Mahalle muhtarlığı seçimini bile gerçekleştirememiş olan veya öyle bir deneyime sahip olmayan bir arkadaşımızın, bu konuda bu kadar iddialı konuşmasını yadırgıyorum" diyebilmişti. Görüldüğü gibi Okuyan'ın tek cümlelik bu açıklamasında "hem küçümseme, ham de kaba deyimiyle dalga geçme" de yer alıyor. Yani daha açıkçası Okuyan, Derviş'e "sen seçim işlerinde cahilsine, bu işlerden anlamazsın"a getiriyordu sözü!

MHP'nin ikinci adamı konumundaki Devlet Bakanı Tunca Toskay da, aşağı yukarı aynı 'eda' ile, "biz oy almış siyasetçiler olarak erken seçimin ekonomiyi olumsuz etkileyeceği kanaatindeyiz" diyebiliyordu.

Hem de IMF Türkiye Masası Şefi Juha Kahkonen ile bir saatten fazla süren bir görüşme yaptıktan sonra.

Hatta Toskay, IMF adına da şunları söylüyordu: "Kahkonen ile erken seçimin ekonomiye etkisini de konuştuk. Erken seçim konusunda bakış açımız üstünde pek bir farklılık yok!"

Daha bitmedi. Kemal Derviş'i IMF destekli ekonomik reformların her türünde destekleyen TÜSİAD bile, Derviş'in 15 aylık görevi süresince ilk kez yaptığı 'siyasi çıkışında' yalnız bırakıyordu. TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, üstelik Başbakan'ın sağlık durumu SOS verirken önceki gün "erken seçim olmaz" diyordu.

Kim kimin 'suflör'ü?

Kartel medyası ise erken seçim tartışmalarına yumuşak baktı. Mesela böyle bir çıkış MHP'den gelmiş olsaydı, bakış açıları çok ama çok farklı olurdu. Bunu anlamak zor değil. Sözkonusu medyanın siyasi platformda ilk tercihi Mesut Yılmaz'dır. Yılmaz'ın hoşuna gitmeyen senaryolara kolay kolay yer vermezler. Nitekim önceki akşam Başkent Hastanesi'nde yapılan liderler zirvesinde, erken seçim tarihinin belirlenmesi konusunda Derviş'e arka çıkan tek isim de Mesut Yılmaz oldu.

Yılmaz da, tıpkı Derviş gibi, (Kim kimin suflörü belirsiz. Derviş mi Yılmaz'ın suflörü, yoksa tersi mi. Ancak tiyatroda bir kural vardır: Önce suflör konuşur!) seçim tarihinin açıklanmasının yararlı olacağını, ülkenin sürekli seçim stresinden kurtaracağını söyledi. Zirveye bu konuda hazırlıklı geldiği belli olan Yılmaz, Ecevit'e ve Bahçeli'ye "19 Ekim 2003 Pazar günü seçimi yapacağımızı açıklayalım. O zaman tartışmalar da biter. Ülke de bir rahatlamaya girer" dedi.

Hesapları tutmadı

Yılmaz'ın bu teklifine Bahçeli tereddütsüz karşı çıktı. Anlaşılan 40 yılda bir iktidar fırsatını ele geçirmiş olan MHP lideri, 'altın yumurtlayan tavuk'tan biraz daha istifade etmek istiyor. Bahçeli, seçimin tarihinin açıklanmasının beraberinde bazı sıkıntıları da getireceğini, ülkenin 1,5 yıl seçim ortamı içine sokulacağını savundu. Anlaşılan Bahçeli de en az Yılmaz kadar hazırlıklı gelmişti zirveye. Başbakan Ecevit de seçimin tarihinin açıklanması önerisine katılmadı. "Tarih açıklamak doğru olmaz'' diyen Ecevit, "seçim tarihinin açıklanması" halinde ekonominin olumsuz yönde etkilenebileceğini, ülkeyi sıkıntıya sokabileceğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan da seçim tarihinin açıklanmasına karşı çıktı. Özkan, bu tür bir açıklamanın seçim tartışmalarını bitirmek yerine alevlendireceğini vurguladı.

Sonuçta şimdilik Yılmaz'ın, bir çeşidiyle Derviş'in bu teklifi DSP ve MHP blokuyla şimdilik reddedildi.

Seçim tarihini

belirleyecek faktörler

Genel itibariyle bir koalisyon hükümeti içinde seçim tarihini belirleyen faktörler vardır. Mesela koalisyon içi uyum; medya, sermayedarlar gibi güç odakları ile ilişkiler; koalisyon partilerinin kendi içlerindeki ahenk bunlardan önemli üçüdür. Mevcut hükümet dışa karşı 'uyumlu' görünüyor. Nitekim önceki günkü liderler zirvesi sonrasında yapılan açıklamada da bunu gördük. Bu uyumluluk bir kere 'zorunluluk'tan kaynaklanıyor. Her üç parti de kamuoyu anketlerinde barajın altında kaldığından, 'denize düşen yılana sarılır misali' birbirlerine kenetlenmişler! Aralarında birinin durumu az iyi olsa (Mesela koalisyonun X ortağının anketlerdeki oy potansiyeli farz-ı muhal yüzde 20 olsa, bu X partisinin lideri seçimde mevcut milletvekili sayısından daha fazlasını çıkarabileceğine kani olsa), erken seçime bakışı farklı olurdu. Koalisyon ortaklarının güç odakları ile ilişkileri, tüm başarısızlıklarına rağmen iyi düzeyde.

Türkiye'de 'bağımsızlık, milli egemenlik' adına bir şey kalmasa da maalesef bu böyle.

Bu hükümeti erken seçime itecek en güçlü faktör, parti içlerinden çıkacağa benziyor. Burada MHP, masif bir görüntü veriyor. ANAP da Mumcu'nun çıkışı, Yılmaz'ın konumunu sarsacak bir potansiyeli barındırmaktan çok uzak. Kala kala DSP içindeki hareketlilik kalıyor: Ecevit'in sağlık durumunun seyri, bu barede belirleyici olacak. Maalesef Başbakan'ın genel sağlık durumuyla ilgili elimizde net bir bilgi olmadığından, bu eksende sağlıklı fikir yürütebilmek imkansız.

Peki mevcut hükümeti seçime zorlayacak başka etmenler yok mu? Siyaset bilimi kitaplarında mevcut. Bunlardan biri de yeni bir ekonomik krizdir. Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerini atlatan hükümetin yeni bir ekonomik krizi kaldıracak gücü olmayacaktır. Çekirge genelde bir sıçrar, iki sıçrar ama üçüncüsünde sıçrayacak gücü bulamaz.

Değişimi getirecek bir ihtimal de halkın gücüdür. Ancak Türk demokrasi tarihinde böyle bir örnek bulunmamaktadır.

Sonuç itibariyle, mevcut verileri dikkate aldığımızda, seçim tarihini kestirebilmek bir hayli güç. İnanın bunu Türkiye'yi yönetenler de kestiremiyor. Çünkü yarının ne getireceği, hangi faktörleri denkleme sokacağı, hangilerini çıkaracağı belirsiz. Gayb-ı bilmek ise yalnızca Allah'a mahsus...
 
Recep Bahar / diğer yazıları
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.