Türk milletinin, sadece bir nesil içinde geçirdiği ciddi tahribat gerçekten de dikkat çekici. Son İstiklal Savaşı gazimizi birkaç yıl önce öte aleme uğurladık. Ve bu asırlık çınarlar, nasıl bir mücadele ile vatan topraklarını düşman askerlerinin çizmelerinden kurtardıklarını dün gibi hatırlıyorlardı, o günün heyecanı içinde anlatıyorlardı.
Ecdadımız, açlık, yokluk, imkansızlık içinde kıvranmış ama damarlarında dolaşan asil kanla vatan müdafaasını asla bırakmamıştır.
Onlar atların pisliklerinin içinden çıkardıkları arpa tanelerini yiyerek ayakta kalmış ama asla düşmana teslim olmayı düşünmemiştir. Top mermileri ıslanmasın diye kağnıların üzerine üşümesine aldırmadan gömleğini seren kahramanlar, düşman askerlerinin bile gıpta ile baktığı azim ile bu yokluk savaşından yüce bir millet ve büyük bir devlet olarak çıkmıştır.
Bugüne geldiğimizde ise yakın tarihimizde verdiğimiz bu Kurtuluş Savaşı kimliğimizden çok uzağız. Cephede kanımız, canımız ile savaştığımız ülkeler, bugün bizim için birer idol olmuşlar.
Müslüman Türk kimliği yerini, Avrupalı olmak için her şeyini feda etmeye hazır bir modele bıraktı.
Henüz bir nesil öncekilerin düşünceleri ile onların evlatları olan bizler arasındaki bu büyük fikri uçurumun nedeni ne olabilir?
Tarihini, kim olduğunu, benliğini yitiren toplumların aslında işgale ihtiyacı yoktur. Çünkü onlar zaten bitmiştir. Türk milleti, Tanzimat’tan itibaren başlayan batı hayranlığı ve batıcılık akımları ile büyük bir kültür erozyonuna maruz kalmıştır. Yazılı ve görsel basın da aynı misyonu desteklemiştir.
Biz, “Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler” isimli eserimizde, İngiliz Sömürgeler Bakanlığı’nın Ortadoğu coğrafyasında faaliyet gösteren ajan Humper a verdiği bir kitaptan bahsetmekteyiz. Bu kitapta şu maddeler vardı:
1- İçki, kumar, fesat ve fuhşu yaymak, domuz eti kullanmayı teşvik etmek.
2- Ailelere nüfuz edilerek, çocuklar artık büyüklerin nasihatlerini dinlemeyecek şekilde bozulmaya çalışılmalıdır.
3- Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağan üstü çaba gösterilmelidir.
4- Seyahat özgürlüğü ortadan kaldırılmalı, şehir ve köylerde fitnecilerin, silahlı soyguncuların cezalandırılmalarının önüne geçilmelidir.
5- Müslüman genç kız ve erkekler arasında dinsizliği yaymalıyız.
6- İslam ülkeleri içinde ve dışında Müslümanlar ve gayrimüslimler arasında çatışma ve kargaşa yaratmak.
Otuza yakın maddenin yer aldığı eserden bir kaçını vererek yetiniyoruz.
Burada önemli olan bu kuralların o dönemden itibaren Türk toplumunda da hayata geçirilmiş olmasıdır.
Şu anda meydana gelen duyarsızlık ve Batı hayranlığının temelinde, Sömürgeler Bakanlığı’nın birkaç asır önce başlattığı bu çalışmaların etkisi vardır. Bu maddeler bir milletin silahsız işgalinin ispatıdır. Ve bunda ne acıdır ki, başarılı da olunmuştur.
Üzerimize düşen uyanmak; milletimize, vatanımıza, dinimize, örf ve adetlerimize sahip çıkmaktır.
Ecdadımız, açlık, yokluk, imkansızlık içinde kıvranmış ama damarlarında dolaşan asil kanla vatan müdafaasını asla bırakmamıştır.
Onlar atların pisliklerinin içinden çıkardıkları arpa tanelerini yiyerek ayakta kalmış ama asla düşmana teslim olmayı düşünmemiştir. Top mermileri ıslanmasın diye kağnıların üzerine üşümesine aldırmadan gömleğini seren kahramanlar, düşman askerlerinin bile gıpta ile baktığı azim ile bu yokluk savaşından yüce bir millet ve büyük bir devlet olarak çıkmıştır.
Bugüne geldiğimizde ise yakın tarihimizde verdiğimiz bu Kurtuluş Savaşı kimliğimizden çok uzağız. Cephede kanımız, canımız ile savaştığımız ülkeler, bugün bizim için birer idol olmuşlar.
Müslüman Türk kimliği yerini, Avrupalı olmak için her şeyini feda etmeye hazır bir modele bıraktı.
Henüz bir nesil öncekilerin düşünceleri ile onların evlatları olan bizler arasındaki bu büyük fikri uçurumun nedeni ne olabilir?
Tarihini, kim olduğunu, benliğini yitiren toplumların aslında işgale ihtiyacı yoktur. Çünkü onlar zaten bitmiştir. Türk milleti, Tanzimat’tan itibaren başlayan batı hayranlığı ve batıcılık akımları ile büyük bir kültür erozyonuna maruz kalmıştır. Yazılı ve görsel basın da aynı misyonu desteklemiştir.
Biz, “Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler” isimli eserimizde, İngiliz Sömürgeler Bakanlığı’nın Ortadoğu coğrafyasında faaliyet gösteren ajan Humper a verdiği bir kitaptan bahsetmekteyiz. Bu kitapta şu maddeler vardı:
1- İçki, kumar, fesat ve fuhşu yaymak, domuz eti kullanmayı teşvik etmek.
2- Ailelere nüfuz edilerek, çocuklar artık büyüklerin nasihatlerini dinlemeyecek şekilde bozulmaya çalışılmalıdır.
3- Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağan üstü çaba gösterilmelidir.
4- Seyahat özgürlüğü ortadan kaldırılmalı, şehir ve köylerde fitnecilerin, silahlı soyguncuların cezalandırılmalarının önüne geçilmelidir.
5- Müslüman genç kız ve erkekler arasında dinsizliği yaymalıyız.
6- İslam ülkeleri içinde ve dışında Müslümanlar ve gayrimüslimler arasında çatışma ve kargaşa yaratmak.
Otuza yakın maddenin yer aldığı eserden bir kaçını vererek yetiniyoruz.
Burada önemli olan bu kuralların o dönemden itibaren Türk toplumunda da hayata geçirilmiş olmasıdır.
Şu anda meydana gelen duyarsızlık ve Batı hayranlığının temelinde, Sömürgeler Bakanlığı’nın birkaç asır önce başlattığı bu çalışmaların etkisi vardır. Bu maddeler bir milletin silahsız işgalinin ispatıdır. Ve bunda ne acıdır ki, başarılı da olunmuştur.
Üzerimize düşen uyanmak; milletimize, vatanımıza, dinimize, örf ve adetlerimize sahip çıkmaktır.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Dine dışarıdan müdahale olamaz / 19.04.2024
- Din Allah’a vuslat yoludur / 18.04.2024
- 'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' / 17.04.2024
- Arif olmak abid olmaktan geçer / 16.04.2024
- Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 / 15.04.2024
- Dosdoğru yol üzere yaşamak -1 / 14.04.2024
- Allah'ın ahlakı ile ahlaklanmak / 13.04.2024
- Sevgi Allah’ın eseridir -2- / 12.04.2024
- Sevgi Allah’ın eseridir -1- / 11.04.2024
- Ramazan Bayramımız mübarek olsun / 10.04.2024
- Din Allah’a vuslat yoludur / 18.04.2024
- 'Çekilirsen aradan geri kalır Yaradan' / 17.04.2024
- Arif olmak abid olmaktan geçer / 16.04.2024
- Dosdoğru yol üzere yaşamak -2 / 15.04.2024
- Dosdoğru yol üzere yaşamak -1 / 14.04.2024
- Allah'ın ahlakı ile ahlaklanmak / 13.04.2024
- Sevgi Allah’ın eseridir -2- / 12.04.2024
- Sevgi Allah’ın eseridir -1- / 11.04.2024
- Ramazan Bayramımız mübarek olsun / 10.04.2024