Türkiye ve İslam dünyasında kan gövdeyi götürüyor.
"Neden birbirimizi kırıyoruz?" diye sormaya vakit yok? Kırıyoruz.
Yüce Allah'ın vahyi ile Hz. Peygamber"Size, kendilerine yapıştığınızda asla sapıtmayacağınız -birbirinden ayrılmaz- iki emanet bırakıyorum; bunlardan biri Kur'an-ı Kerim, diğeri Ehl-i Beyt'imdir" buyurdu.
Yine "Maide Suresi 67. ayetinin emri gereğince" , Veda Haccı dönüşünde Gadir-i Hum mevkiinde İmam Ali'yi, "kendisinin vekili, halifesi, ümmetin hidayet rehberi" ilan etti Resulullah.
Bu ahkâm ve rivayetler, mütevatirdir, şeksizdir.
Nitekim el-Bani bile, Gadir-i Hum hadislerinin ilk kısmının sahih, ikinci kısmının mütevatir derecesinde olduğunu ikrar ediyor.
Ancak Sünni dünyanın allame takımı, adeta çağdaş bir Emevî gayretkeşliğine bürünerek bu gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyor.
Dinimiz İslam'ın ve medeniyetimizin bu temel gerçeklerini, Türk milleti ve İslam dünyası, 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı'nın sahibi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızdan öğrenmeye başladı.
İslam dünyasında, bugün değil ki; Resulullah'ın Hakk'a yolculuğu itibariyle bu "iki emanet"ten savrulmalar yaşandı. İhtilaflar, kan ve katliamlar aldı başını gitti.
Hizip kapışması ve asabiyet (etnik) çatışmaları, son dönemde ayyuka çıktı, doğru?
Lakin bu iki fitnenin tohumları, Müslümanların Resulullah'ın bıraktığı iki emanete ve Gadir-i Hum'da ilan ettiği İmam Ali'ye sırtını dönerek, yangından mal kaçırırcasına Sakife'de düştükleri riyaset hevasıyla ekildi.
Hz. Osman'ın şehadeti ve sonrasında sürüp gelen kesintisiz savaşlarda bu iki fitnenin etkisi oldukça fazladır. Osman'ın başını Ümeyye asabiyeti yedi.
Hakikat şu ki, başı Resulullah olan Ehl-i Beyt, Prof. Dr. Haydar Baş beyin tespitiyle Tevhid'in, imanın ve birliğin merkezdir.
Ehl-i Beyt nefesinin olduğu yerde hizipçilik yoktur, asabiyet davası ve etnik çatışma yoktur.
Velayetin şahı İmam Ali'nin hayatını gözlemleyin; aynı Tevhid'i görürsünüz. O'nun sözünün geçtiği yerde asla hizipçilik, etnik dava ve adam kayırma yoktu. Onun gönlü, her mü'minin sığacağı kadar genişti. Peygamber değildi; fakat peygamber gönüllü idi?
Bu sebeple Ammar b. Yasir, Bilal Habeşi, Ebu Zer Gifari, Selman Farisi, Ebu Eyyüb el-Ensari, Süheyb er-Rumi, Büreyde el-Eslemi, Miktad b. Esved el-Kindî? vs. her boydan ve çok farklı farklı soydan sahabilerin yâranı, can yoldaşı ve hamisiydi İmam Ali?
Alevi cemlerindeki 12 hizmet ehlinden biri olan Zakir (Aşık), Bilal Habeşi'yi temsil eder. Habeşli Bilal, yüreğimizdeki zakir olmuş? Ta nereli, Farslı Selman-ı Pâk, Ehl-i Beyt'tendir, onyedinci kemerbesttir.
İmam Ali ise, mü'min olan herkes için candır. Böyle seçilmiş bir Can Ali olduğu içindir ki, Yemen'den Hicaz'a, Medine'den Basra'ya binlerce insanın hidayetine vesile olmuş, onun velayet sancağı kıyamete kadar da dalgalanacaktır.
Sakife'den tohumlanıp dal-budak salan Emevi saltanatının ise üç ayağı vardı: Hizipçilik, asabiyet ve entrika?
Bu sebeple sadece Emevi devri değil, bu üç mikrobu taşıyan Emevî karakterli siyaset ve oluşumlar, hep Müslüman'a zarar vermiş, İslamlığı ve insanlığı yok etmişlerdir.
Geçmişten bugüne Müslümanların başına ağrıtan gaileler de bu Emevî eksenlidir? Ehl-i Beyt eksenli değildir.
Kimi Nakşibendilik kolları, Hindistan'dan Irak'a, Irak'tan Anadolu'ya, Anadolu'dan sınır ötelerine bu Emevi mikroplarını yaydı. Yeri geldi İngilizlerle oldu, yeri geldi Vatikan'ın, Amerika'nın ortakçıları oldular.
İslam coğrafyası üzerinde geçmişte İngilizler, bugün ise Amerika ve ortakçıları, bu fitnelerle iş görüyorlar.
Osmanlı hinterlandına yönelik olarak İngilizlerin dünkü, Amerika ve ortakçılarının ise bugünkü bu fitnelerini, geleceğe dönük perspektifler sunarak deşifre eden yine Prof. Dr. Haydar Baş hocamız oldu.
1710 yılında İngiliz Sömürgeler Bakanlığı'nın emri ile Mısır'a, Irak, İran, Hicaz ve İstanbul'a ajan olarak gönderilen Mr. Humpher'in elindeki talimatnameye dikkat çekti Prof. Dr. Baş? O talimatnamede Sünni-Şii kapışması ve etnik temelli çatışmalar planlanmıştı.
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nde de aynı entrikalar var.
Bugün Türkiye ve İslam dünyasını kanatmaya devam eden, her gün binlerce insanın can verdiği mikrop budur: Mezhep çatışması ve etnik temelli kapışma.
ABD, İsrail, Avrupa, Türkiye, S. Arabistan vs? Sünni cephe olmuşlar; İslam coğrafyasında avlanıyorlar. Aynı eller güneydoğumuzu da serbest avlak ilan ettiler.
Müslümanlar can veriyor, insanlarımız ölüyor.
Çünkü "iki emanet"e sarılmadık; savrulduk? Saptık, sapıttık; birbirimizi kırıyoruz!
Prof. Dr. Baş'ın "Tevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt" çıkışının anlamını ne kadar idrak edersek, kurtulma umudumuz o kadar.
"Neden birbirimizi kırıyoruz?" diye sormaya vakit yok? Kırıyoruz.
Yüce Allah'ın vahyi ile Hz. Peygamber"Size, kendilerine yapıştığınızda asla sapıtmayacağınız -birbirinden ayrılmaz- iki emanet bırakıyorum; bunlardan biri Kur'an-ı Kerim, diğeri Ehl-i Beyt'imdir" buyurdu.
Yine "Maide Suresi 67. ayetinin emri gereğince" , Veda Haccı dönüşünde Gadir-i Hum mevkiinde İmam Ali'yi, "kendisinin vekili, halifesi, ümmetin hidayet rehberi" ilan etti Resulullah.
Bu ahkâm ve rivayetler, mütevatirdir, şeksizdir.
Nitekim el-Bani bile, Gadir-i Hum hadislerinin ilk kısmının sahih, ikinci kısmının mütevatir derecesinde olduğunu ikrar ediyor.
Ancak Sünni dünyanın allame takımı, adeta çağdaş bir Emevî gayretkeşliğine bürünerek bu gerçeklerin üstünü örtmeye çalışıyor.
Dinimiz İslam'ın ve medeniyetimizin bu temel gerçeklerini, Türk milleti ve İslam dünyası, 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı'nın sahibi Prof. Dr. Haydar Baş hocamızdan öğrenmeye başladı.
İslam dünyasında, bugün değil ki; Resulullah'ın Hakk'a yolculuğu itibariyle bu "iki emanet"ten savrulmalar yaşandı. İhtilaflar, kan ve katliamlar aldı başını gitti.
Hizip kapışması ve asabiyet (etnik) çatışmaları, son dönemde ayyuka çıktı, doğru?
Lakin bu iki fitnenin tohumları, Müslümanların Resulullah'ın bıraktığı iki emanete ve Gadir-i Hum'da ilan ettiği İmam Ali'ye sırtını dönerek, yangından mal kaçırırcasına Sakife'de düştükleri riyaset hevasıyla ekildi.
Hz. Osman'ın şehadeti ve sonrasında sürüp gelen kesintisiz savaşlarda bu iki fitnenin etkisi oldukça fazladır. Osman'ın başını Ümeyye asabiyeti yedi.
Hakikat şu ki, başı Resulullah olan Ehl-i Beyt, Prof. Dr. Haydar Baş beyin tespitiyle Tevhid'in, imanın ve birliğin merkezdir.
Ehl-i Beyt nefesinin olduğu yerde hizipçilik yoktur, asabiyet davası ve etnik çatışma yoktur.
Velayetin şahı İmam Ali'nin hayatını gözlemleyin; aynı Tevhid'i görürsünüz. O'nun sözünün geçtiği yerde asla hizipçilik, etnik dava ve adam kayırma yoktu. Onun gönlü, her mü'minin sığacağı kadar genişti. Peygamber değildi; fakat peygamber gönüllü idi?
Bu sebeple Ammar b. Yasir, Bilal Habeşi, Ebu Zer Gifari, Selman Farisi, Ebu Eyyüb el-Ensari, Süheyb er-Rumi, Büreyde el-Eslemi, Miktad b. Esved el-Kindî? vs. her boydan ve çok farklı farklı soydan sahabilerin yâranı, can yoldaşı ve hamisiydi İmam Ali?
Alevi cemlerindeki 12 hizmet ehlinden biri olan Zakir (Aşık), Bilal Habeşi'yi temsil eder. Habeşli Bilal, yüreğimizdeki zakir olmuş? Ta nereli, Farslı Selman-ı Pâk, Ehl-i Beyt'tendir, onyedinci kemerbesttir.
İmam Ali ise, mü'min olan herkes için candır. Böyle seçilmiş bir Can Ali olduğu içindir ki, Yemen'den Hicaz'a, Medine'den Basra'ya binlerce insanın hidayetine vesile olmuş, onun velayet sancağı kıyamete kadar da dalgalanacaktır.
Sakife'den tohumlanıp dal-budak salan Emevi saltanatının ise üç ayağı vardı: Hizipçilik, asabiyet ve entrika?
Bu sebeple sadece Emevi devri değil, bu üç mikrobu taşıyan Emevî karakterli siyaset ve oluşumlar, hep Müslüman'a zarar vermiş, İslamlığı ve insanlığı yok etmişlerdir.
Geçmişten bugüne Müslümanların başına ağrıtan gaileler de bu Emevî eksenlidir? Ehl-i Beyt eksenli değildir.
Kimi Nakşibendilik kolları, Hindistan'dan Irak'a, Irak'tan Anadolu'ya, Anadolu'dan sınır ötelerine bu Emevi mikroplarını yaydı. Yeri geldi İngilizlerle oldu, yeri geldi Vatikan'ın, Amerika'nın ortakçıları oldular.
İslam coğrafyası üzerinde geçmişte İngilizler, bugün ise Amerika ve ortakçıları, bu fitnelerle iş görüyorlar.
Osmanlı hinterlandına yönelik olarak İngilizlerin dünkü, Amerika ve ortakçılarının ise bugünkü bu fitnelerini, geleceğe dönük perspektifler sunarak deşifre eden yine Prof. Dr. Haydar Baş hocamız oldu.
1710 yılında İngiliz Sömürgeler Bakanlığı'nın emri ile Mısır'a, Irak, İran, Hicaz ve İstanbul'a ajan olarak gönderilen Mr. Humpher'in elindeki talimatnameye dikkat çekti Prof. Dr. Baş? O talimatnamede Sünni-Şii kapışması ve etnik temelli çatışmalar planlanmıştı.
Amerika'nın Büyük Ortadoğu Projesi'nde de aynı entrikalar var.
Bugün Türkiye ve İslam dünyasını kanatmaya devam eden, her gün binlerce insanın can verdiği mikrop budur: Mezhep çatışması ve etnik temelli kapışma.
ABD, İsrail, Avrupa, Türkiye, S. Arabistan vs? Sünni cephe olmuşlar; İslam coğrafyasında avlanıyorlar. Aynı eller güneydoğumuzu da serbest avlak ilan ettiler.
Müslümanlar can veriyor, insanlarımız ölüyor.
Çünkü "iki emanet"e sarılmadık; savrulduk? Saptık, sapıttık; birbirimizi kırıyoruz!
Prof. Dr. Baş'ın "Tevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt" çıkışının anlamını ne kadar idrak edersek, kurtulma umudumuz o kadar.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019