Kırk senelik demokrasi ayıbı olan, insan haklarına, Anayasamıza ve demokrasiye aykırı seçim barajının kaldırılmasını hala bekliyoruz. Tekrar barajlı bir seçim yapılması tüm ülkenin insanlarına hakarettir. Hak etmeyenlerin iktidarı, saptırılmış kanunlarla hakların gaspıdır. On dört milyonu aşkın insanın seçme ve seçilme hakkına tecavüzdür. Şikayetime rağmen, henüz bir sonucun gelmemesinin nedenini henüz anlamış değilim. Anayasa mahkemesinin bir ay daha gecikmesi halinde PKK'nın emirleri doğrultusunda azaltılmış bir baraja gidilmesi hiç bir şekilde haksızlığı ve davayı ortadan kaldıramaz. Aksine tazminat taleplerinin, istemeden de olsa AİHM'ye kadar yapılmasına sebep olacaktır. Anayasa Mahkemesi neden çekinmektedir. Şunu hatırlatmakta yarar vardır. Hakkın ve adaletin geciktirilmesi mutlak bir haksızlıktır. Sonuçta adaletin olmadığı yerde sefalet haktır.* * *Başka bir haksızlık senelerdir sürdürülmektedir. Anayasaya aykırı olan, insan haklarına uymayan, demokraside yüz karası bir durum. Siyasi partilerden güçlü olanlara yapılan devlet desteğinin mantığı nedir? Siyasette eşitlik ilkesinin yıllardır ayaklar altında sürünmesinin izahı asla mümkün değildir. Belediye seçimleri sırasında da defalarca kaleme almıştım. Yeni seçimlere giderken de tekrarlıyorum. Bu, yüzde 7 barajını aşan partilere devlet yardımı olarak verilen trilyonlar, halkımızın alın terinin gaspıdır. Hem reyini çaldıracaksınız hem de parasını. Aman yarabbi bu ne soygundur. Halkımız soyulma bazında o kadar alıştırılmış ki, her çeşit özel soygunları da sineye çekecek durumdadır. Devlet yardımının bu sene seçimlerden dolayı rekor seviyede olduğunu göreceksiniz. Bakın internete, alın başınızı ellerinizin arasına da düşünün zahmet olmazsa? Zaten barajda boğulmaya mahkum edilmiş, yardıma muhtaç siyasi partilerin, kendilerini duyurmalarına ve eşit şartlara sahip olmalarına imkan olabilir mi? Bu mu demokrasi, bu mu adalet, bu mu insan hakları, Allah(c.c) aşkına. Sessiz kalmışlara, hala kalmaya devam edenlere yazıklar olsun. Halkımızın tek çaresi sadece BTP'nin iktidarıdır. Önümüzdeki seçim ülkenin kesinlikle son şansıdır. Neden hala uyanamıyoruz. Geçmişte toprağın alt kaynakları devlete aitken, şimdi altı da üstü de yabancının, ordusu en güçlü iken NATO'nun uydusu yapıldı.Adaleti malum, bayrağı tek başına kalmasın diye çoğu yerde yanında AB bayrağı; yetmedi, dalgalandığı güney doğuda yerlerinde çaputlar asılmış durumda. Parası da sembolik, eski çek misali, aslı ABD doları. Tek çaremiz Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi'dir. Onun MEM ve Sosyal Devletidir. Ancak sizden vatan için, kurtuluşumuz için, birkaç saatinizi ayırmanızı internetinizin düğmesini ayarlayıp Milli Ekonomi Modeli (MEM)'in ne olduğuna bakmanızı istiyorum. Bu vatan bizimdir. Gidecek yerimiz yoktur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017