Memleketin yoğun gündemi arasında kendine kısmen yer bulabilen Liselere Giriş Sınavını (LGS) geride bıraktık.
O kadar önemli konular var ki! eğitim meselesi sıralamaya bile giremediği için bir iki gün ancak sosyal medyada gündemde kalabildi.
Ekranların müdavimleri var, sıra sıra dizilip yorum yapan arkadaşlar. Malum onlar her şeyi çok bilen uzmanlar, stratejistlerdir.
Depremden futbola, sağlıktan Marmara'daki müsilaja, hukuktan patates yetiştirmeye kadar her bir şeyden anlayan bu yorumcular bile girmiyor eğitim meselesine… Yanlış anlamayın ekranlardan eksik olmayan her şeyi bilen(!) arkadaşlardan bir beklentim yok. Onların hangi konularda, nasıl yorumlar yapmaları gerektiği önceden belli oluyorsa, bir de bu konuya vakit ayırmalarını beklemek saflık olur.
Asıl bu konuda konuşması gerekenlerin sessiz kalması, kendilerine sorulan soruları geçiştirmeleri çok can sıkıyor.
Sanki memleketin dört bir tarafında, bütün öğrencilere aynı şartlarda eğitim verilebiliyormuş gibi, LGS ile ilgili velilerden ve öğrencilerden yükselen sesleri duymazdan geliyorsunuz. Bu rahatlık ve umursamazlık insanın içini daha da acıtıyor.
Eğitimde kronik sorunlar devam ederken, üzerine de bir buçuk yıldır uzaktan yakından doğru dürüst eğitim-öğretim şartları oluşmadan geçen günlerde, ne kadar adil ve eşit eğitim verdiniz? Çocuklarımıza yazık değil mi? Bu nasıl bir mantıktır? Vermediğiniz, veremediğiniz eğitimin karşılığını bu şekilde mi alacaksınız?
Diğer taraftan şartlarını zorlayarak, aylardır bu sınava çalışan, gecesi gündüzüne karışan da çok öğrenci var. Küçücük yaşta, üzerlerine yüklenen yükü kaldırmaya çalışan, gayret eden, çocukluğunu bile yaşayamadan sınavlarla yüzleşmek zorunda kalan çocuklarımızın hakkını nasıl ödeyeceksiniz?
Bu çocuklar dile kolay 100-150 bin soru çözdüler. 100'ün üzerinde deneme sınavı çözdüler. Yani ortalama, iki günde bir deneme sınavı demek oluyor.
Kıymetli okuyucular, bu tabloyu doğru okursanız, çocuklarımızın ve onlara elinden gelen desteği veren velilerin yaşadıklarını daha iyi anlarsınız.
Sınavdaki ders ağırlığına göre düşünürseniz, ders başına 20 bin ile 40 bin arasında soru çözmüşler. Yani konularla ilgili alternatif olarak ne kadar soru varsa çözmüşler.
Bilmem tahayyül edebiliyor musunuz? Çok büyük bir yük, küçücük omuzlar bunu yükleniyor, mücadele veriyor. Ama birilerinin hiç umurunda değil. Onlar kendilerini tatmin etmenin derdindeler.
Ne eşit olmayan eğitim öğretim ortamında mağdur olan çocuklar umurlarında, ne de imkan bulup da bunu değerlendirmek için hiç durmadan çalışan çocukların emekleri…
İlgililer duysun istiyorum ve şu soruyu soruyorum;
LGS ile siz neyi ölçmüş oldunuz?
Doğru dürüst verilemeyen eğitimi mi ölçtünüz?
Yoksa, öğrenci ne kadar çalışırsa çalışsın, son sözü biz söyleriz diye bir iddianız vardı da onu mu ispatlamak istediniz?
Birkaç hafta sonra da YKS var, yani üniversiteye giriş sınavı… YKS'ye girecek öğrenciler de çok tedirgin, inşallah aynı sorunları orada da yaşamayız…
Çocuklarımızın geleceğinin birkaç saatlik sınavlara mahkum edilmediği, adil ve eşit bir eğitime tüm çocuklarımızın en kısa sürede kavuşması temennisiyle…
- Atatürk olmasaydı! / 22.09.2023
- Dikkat! Konu Anayasa / 15.09.2023
- Sohbet ‘spaces’ odası izlenimleri / 08.09.2023
- Hatırlıyor musunuz? / 01.09.2023
- Haydar Baş olmak / 14.04.2023
- Kitap, ama hangi kitap? / 15.01.2022
- Bırakın gençler konuşsun… / 08.01.2022
- Gözlerdeki ışıltı / 01.01.2022
- Eserinizle gurur duyabiliyor musunuz? / 29.11.2021