Cumhuriyet 97 yaşında… Bayramımız kutlu olsun! Kutlamaya izin verilse de, verilmese de milletçe tek yürekte şöleni yaşayacağız, yaşıyoruz.
Atatürk, 29 Ekim 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken halkın özgürlüğü, eşitliği, kardeşliği ve millilik gibi kavramları devletin temeline yerleştirmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti ulus devlet olarak böylece vücut buldu, 97 yıl bu şekilde yaşadı.
Bugün ne mutlu Türküm demekte güçlük çekenlerin sıkıntılarını anlamak ve onlara en adilane ve insan haklarına uygun şekilde çareler bulmak herkesin temenni ve görevi olmalıdır. Sorunların çözümü, ayrım gözetmeden herkesi Türküm derken mutlu kılabilecek orta yolu bulabilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin en kısa zamanda ve başka olayların karışımı ile iş çıkmaza girmeden halletmesi gereken en ciddi ve önemli sorunu budur. Bu konuda ilk doğru tespiti yaparak soruna çözüm getirecek yolu gösteren Prof. Dr. Haydar Baş olmuştur. Kendisini rahmetle anarken, O'nun arzın temeline attığı devasa barış sözleşmesi MEM (Milli Ekonomi Modeli), Rusya Duma Meclisi eski başkanı Viladimir Jirinovski'ye bile "Ne mutlu Türküm" dedirtmiştir. Bu satırların yazarı, 27 Şubat 2013 tarihinde Sayın Baş'ın Duma'da yaptığı konuşma sonrası davet edildiğimiz Jirinovski'nin Meclis odasındaki olaya tanık olmuştur. Heyetimizde bulunan diğer arkadaşlarımız gibi.
Sözü Atatürk'e bırakalım:
"Yeteneği, cevheri olan bir millet darbelerden uyanıklık kazanır. Geçmişe oranla geleceğini daha çok parlak yapabilir. Felaketler insanları, akılları başında olan milletleri daima kararlı, iyi atılımlara sevk eder…"
"Cumhuriyet ahlâki fazilete dayalı bir yönetimdir. Cumhuriyet fazilettir. Sultanlık korku ve tehdide dayalı bir yönetimdir. Cumhuriyet yönetimi faziletli ve namuskâr insanlar yetiştirir."
"Türk kadını ahlâkta, erdemde ağır, onurlu, ağırbaşlı bir kadın olmalıdır. Türk kadınının görevi, Türk'ü zihniyetiyle, pazısıyla, azmiyle koruma ve savunmaya kadir kuşaklar yetiştirmektir…"
"Ulaşılması zorunlu olan hedefler çoktur: Mutlaka bu aşamalar geçilecek, en ışıklı hedeflere varılacaktır. Onun için birbirimize vereceğimiz işaret: 'İleri! İleri! Daima ileri!'dir."
"Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeye devam edecektir."
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023