logo
24 MAYIS 2025

Niksar Mitingi ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri

20 Haziran 1919 Cuma günü Tokat Niksar’da miting yapılacağı Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından halka duyuruldu

07.03.2022 23:50:00
Niksar Mitingi ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri
Niksar Mitingi ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri
20 Haziran 1919 Cuma günü Tokat Niksar'da miting yapılacağı Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından halka duyuruldu.

Miting manzarası şöyleydi: "Kılınan namaz, kalabalık cemaatin topluca miting alanında toplanması, dualar, tekbir sesleri, cami önünde ve miting alanında kesilen kurbanlar, heyecan içinde çırpınan halk..." 

Önce Mustafa Kemal Paşa'nın halka hitap ettiği mitingde, sözü Abdurrahman Kamil Efendi aldı ve;

"Muhterem evlatlarım!

Paşa Hazretlerinin açıkça izahta bulundukları gibi, Türk milletinin Türk hakimiyetinin artık hikmet-i mevcudiyeti kalmadığı tahakkuk edince ve milletimizin mukadderatı endişeli bir duruma düşünce, artık bir milletin mevcudiyetine hürmet etmek bence doğru bir yol değildir.

Mademki milletimizin şerefi, haysiyeti ve istiklali tehlikeye düşmüştür, artık başımızdaki bu hükûmetten bir iyilik ummak bence abestir. Şu andan itibaren padişah olsun, isim ve unvanı ne olursa olsun, hiçbir şahsın ve makamın hikmet-i mevcudiyeti kalmamıştır.

Yegâne çare-i halas halkımızın doğrudan doğruya hakimiyetini eline alması ve iradesini kullanmasıdır.

Binaaleyh, işte size Mustafa Kemal Paşa'yı gösteriyoruz" dedi ve kendileri de Paşa'ya yönelerek;

"Muhterem Paşa Hazretleri, şu görmüş olduğunuz Türk evlatlarının heyet-i umumimiyesi başta ben olmak şartıyla şu andan itibaren size biat etmiş bulunmaktayız.

Vatan ve milletimizin refah yolunu buluncaya kadar sizlerle el birliği yapacaklarına söz veriyoruz" demekle hitabesine son veriyor ve bu sûretle Millî Mücadele'nin ilk temel taşı burada atılıyordu."  


Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinde yer alan din adamları



Siz, Kurtuluş Savaşı'ndaki manevî boyutu çıkarırsanız, görmezden gelirseniz; Yunan'a, Fransız'a, İtalyan'a, Ermeni'ye karşı girişilen büyük mücadeleyi anlayamazsınız.

İman gücü ile kazanılan zafer, din adamlarının manevî sohbetleri, meydanlardaki çıkışları ile halka güç vermiş bu da savaşın kazanılmasını sağlamıştır.

Mustafa Kemal, Diyarbakır'da İngiliz etkisinde kurulan Kürt Teali Cemiyeti'nin kapatıldığını öğrenmiş ve Amasya'dan 15 Haziran'da Diyarbakır vali vekilliğine çektiği telgrafta Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin ve Redd-i İlhak derneklerinin gayesini şöyle ifade etmiştir:

"... Kürt kulübü konusundaki davranış biçimi bence de pek  uygun görülmüştür. Şu kadar ki, İtilaf Devletleri'nin hak çiğneyici işlemleri, İzmir'in Yunanlılara işgal ettirilmesi etkisiyle ülkenin en uzak köşesinde bile ortaya çıkan çok büyük uyanış her türlü siyasal tutku ve çıkarcı amaçtan arınmış olmak üzere Müdafaa-i Hukuk-i Milliye ve Redd-i İlhak derneklerini doğurmuş ve bu derneklere hangi siyasal kümeye bağlı olursa olsun, her Türk, her Müslüman katılmış ve ulusal vicdanın eylemli görünüşleri bütün dünyaya böylece duyurulmakta bulunmuştur."

Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

Şark vilayetlerinde kuruluş hakkında bizzat şahidi olarak, o dönemde Bitlis Valisi olan ve kendine de Damat Ferit'in bu mânâda bir telgrafı ulaşan Mazhar Müfit Kansu şu yorumu yapar:

"Damat Paşa'nın şark vilayetlerinin Ermenistan'a terki hakkındaki yumuşak ve mütemayil hareket tavrı sezilir sezilmez, teşekkül eden Vilayât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti..."

Halk padişahtan, saraydan, başbakandan ümidini keserek ve hatta onların vatan sathını vermeye başladığını görerek ayağa kalkmıştır.

Mazhar Müfit, 2 Aralık 1918'de kurulan cemiyetin faaliyete geçiş günlerini şöyle anlatır:

". Şubenin reisi Hoca Raif Efendi (şimdi Erzurum Milletvekili) idare heyeti azası da, Hacı Hafız Efendi, emekli Binbaşı Süleyman ve Kazım Beyler, Necati Bey ve Dursun Beyzade Cevat (şimdi Erzurum Mebusu ve CHP Genel Sekreter Yardımcısı) Bey'di.

Cemiyet ve gayesi hakkında pek muhterem bir zat olan Raif Efendi, bana daha ilk mülakatımızda şu malümat ve izahatta bulunmuştu:

Ermenistan'a şark vilayetlerinden toprak terkedilmesi şayiaları dolaşmaya başlar başlamaz içinde bulunduğumuz mütareke şartlarını da gözönüne getirerek hemen İstanbul'a gittim. İstanbul'da bir iki Türk gazeteci maalesef hezeyan halindeydi.

Şimdi mebus ve miralay (Albay) mütekaidi. Ve memleket bunaltıcı bir havanın sıkıntısı içindeydi. Memleketin kurtulması ilk hedefimiz olmalı ve şark vilayetlerimizden bir karış toprak dahi her ne şekil ve her ne vesile ile olursa olsun anavatandan ayrılmamalıydı.

İstanbul'a varır varmaz temaslarıma başladım. Bu arada Ayasofya civarında merhum Süleyman Nazif Bey'e rastladım. Selamlaştıktan ve hal hatır sorduktan sonra: Erzurum'dan yeni mi geldin,diye sordu.

Evet.

Halk nasıl ve ne düşünüyor?

Maneviyat yüksek fakat bazı gazetelerin tehcir aleyhindeki ve Ermenileri mazlum mevkiinde gösteren yazıları ile doğu topraklarımızdan bir kısmının Ermenistan'a terki hakkındaki mütalaaları çok fena tesirler hâsıl etmekte ve zararlı akıbetler tevlit etmesinden hakkiyle endişe edilmektedir.

Üstad Nazif tereddütsüz: 'Haklısın, doğru düşünüyorsun. Ben de seninle beraberim, dedi.

Beyazıt'a kadar beraber yürüdük ve hep bu bahsi görüştük. Nihayet Beyrut eski valisi İsmail Hakkı, Hicaz eski valisi Mahmut Nedim, Bayezid (Ağrı) mebusu Şefik, Diyarbekir mebusları Zülfü ve Feyzi, Süleyman Nazif, Cevat Beyler ve ben, bir gün aramızda toplandık ve uzun görüşmelerden sonra, bir temel şart üzerinde mutabık kaldık.

Bu temel şart; kayıtsız ve şartsız Türk hukukunu muhafaza, doğu topraklarımızdan herhangi bir parçanın Ermenistan'a terkedilmesi gibi bir hal vukuunda veya herhangi bir fiil tecavüz karşısında doğu vilayetlerimiz halkının müttehiden silahlı müdafaasını temin eylemeye çalışmak üzere Vilayât-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti'ni kurmak ve buna ait diğer tali esasları tesbit etmek oldu." 

Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri daha sonra Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla teşkilatlanmış ve amacı da vatan sathını korumak olarak netleşmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi de, bu teşkilatlar üzerine bina edilmiştir. 

Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri

Çoğunluğu müftülerden, imamlardan oluşan Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden bazıları şöyleydi:

Ankara Vilayeti: Müftü M. Rıfat Efendi (başkan) Kınacızade Şakir, Hanifzade Mehmet ve Hatib Hacı Ahmet Efendiler.

Edirne Vilayeti: Müftü Mestan Efendi (üye).

Erzurum Vilayeti: Hoca Raif Efendi (başkan), Müftü Sadık, Hacı İsmail Efendizade Tevfik, Leylizade İbrahim, Dervişağa Camii Hatibi Ahmet, Çitzade Ragıp Efendiler.

Bitlis Vilayeti: Müftizade Mahmut (başkan), Kalelizade Şevket, Hacı Babuzade Nuri, Şeyh Abdülgazi Efendiler.

Diyarbakır Vilayeti: Ahmet Hamdi Efendi.

Kastamonu Vilayeti: Müftü Salih Efendi, Şeyh Şemsizade Ziyaeddin Efendi.

Konya Vilayeti: Ali Kemalî Efendi (Başkan), Müftü Ömer Vehbi Efendi.

Mamuretilaziz (Elazığ) Vilayeti: Halil Efendi.

Sivas Vilayeti: Müftü Abdürrauf Efendi (Başkan).

Trabzon Vilayeti: Müftü Mehmet İzzet, Hafız Mahmud Efendi.

Van Vilayeti: Müftü Şeyh Masum Efendi (Başkan).

Aksaray Mutasarrıflığı: Müftü Kazızade İbrahim Efendi, Hacı Şerif Efendizade Hüseyin Efendi.

Amasya Mutasarrıflığı: Müftü Hacı Tevfik Efendi (Başkan).

Aydın Mutasarrıflığı: Müderris Hacı Süleyman Efendi, Hafız Ahmet Efendi.

Beyazıd Mutasarrıflığı: Şeyh İbrahim ve Abdülkadir Efendiler.

Bolu Mutasarrıflığı: Müderris Kürtzade Mehmet Sıtkı Efendi (Başkan).

Burdur Mutasarrıflığı: Müderris Hatibzade Mehmet Efendi.

Canik (Samsun) Mutasarrıflığı: Müftü Ömerzade Hoca Hasan Efendi, Müderris Adil Efendi.

Çorum Mutasarrıflığı: Müftü Ali Efendi.

Denizli Mutasarrıflığı: Müftü Ahmet Hulusi Efendi (Başkan), Müftüzade Kazım Efendi.

Erzincan Mutasarrıflığı: Müftü Osman Fevzi Efendi, Şeyh Safvet Efendi, Şeyh Hacı Fevzi Efendi.

Giresun Mutasarrıflığı: Müftü Lazzade Ali Fikri Efendi.

Gümüşhane Mutasarrıflığı: Mehmet Şükrü Efendi, Müftüzade Mehmet Efendi.

Ertuğrul (Bilecik) Mutasarrıflığı: Müftü Mehmet Nuri Efendi (Başkan), Hafız Arif Efendi.

Hakkari Mutasarrıflığı: Müftü Ziyaeddin Efendi (Başkan).

Hamidabad (İsparta) Mutasarrıflığı: Müftü Hüseyin Efendi, Şeyh Ali Efendi (Başkan), Hafız İbrahim Efendi, Müderris Şerif Efendi.

İçel Mutasarrıflığı: Hocazade Emin Efendi.

Karahisar-ı Sahib (Afyon) Mutasarrıflığı: Müftü Said Efendi (Başkan), Gevikzade Hacı Hafız Efendi, Nebizade Mehmet Efendi.

Kengiri (Çankırı) Mutasarrıflığı: Müftü Bekirzade Ata Efendi (Başkan).

Kırşehir Mutasarrıflığı: Müftü Halil Hilmi Efendi (Başkan).

Kütahya Mutasarrıflığı: Mazlumzade Hafız Hasan Efendi, Hacı Musazade Hafız Mehmet Efendi.

Lazistan Mutasarrıflığı: Müftü Mehmet Hulusi Efendi, Mataracızade Mehmet Şükrü Efendi, Şeyh İlyas Efendi.

Malatya Mutasarrıflığı: Müderris Tortumluzade Hacı Hafız Efendi.

Maraş Mutasarrıflığı: Müftü Abdullah Mehmet Efendi.

Mardin Mutasarrıflığı: Müftü Hüseyin Efendi.

Muş Mutasarrıflığı: Müftü Hasan Kamil Efendi.

Niğde Mutasarrıflığı: Müftü Süleyman Efendi.

Oltu Mutasarrıflığı: Müftü Mehmet Sadık Efendi, Müderris Emin ve Yakup Efendiler.

Ordu Mutasarrıflığı: Müftü Ahmet İlhami Efendi.

Siirt Mutasarrıflığı: Müftü Hoca Ömer Efendi.

Sinop Mutasarrıflığı: Müftü Salih Hulusi Efendi.

Teke (Antalya) Mutasarrıflığı: Müftü Yusuf Talat Efendi, Hacı Hatip Osman Efendi.

Tokat Mutasarrıflığı: Müftü Katibzade Hacı Mustafa Efendi, Habib Efendizade Hoca Fehmi Efendi, Hafız Mehmet Efendi.

Urfa Mutasarrıflığı: Müftü Hasan Efendi.

Yozgat Mutasarrıflığı: Müftü Mehmet Hulusi Efendi (Başkan ).

Zonguldak Mutasarrıflığı: Müftü İbrahim Efendi (Başkan). 

Kurtuluş Savaşı bu inanan insanların gayreti, azmi, canını ortaya koyan iman gücü ile kazanılmıştır.

İşin başka bir cephesi de, Mustafa Kemal zafere giden yolda sadece askerî dehasını kullanmamış; hem kendisi dua etmiş Allah'a sığınmış, hem de ağzı dualı din adamlarından destek almış bunu önemsemiştir.

İstanbul Hükûmeti ise Mustafa Kemal'in şahsında vücut bulan, din adamlarının gayretiyle şekillenen müdafaadan son derece rahatsızdı.

15 Ağustos 1919'da Ali Kemal Paşa, kurmay subaylardan Mustafa Bey ile İstanbul Hükûmeti adına, Denizli'ye geldi ve Heyet-i Temsiliye Başkanı Hoca Ahmet Hulusi ile görüşmek istedi.

Kendilerini kabul etmeyen Ahmet Hulusi'nin ayağına giderek, padişahın yanında yer alması konusunda görüştülerse de, Hoca Ahmet Hulusi, vatan savunmasından vazgeçip padişah yanında yer almayacağını açık şekilde bildirmiştir.

Bundan sonra İstanbul hükûmeti, Bab-ı Fetva Memurîn kalemi Müdüriyeti'nce Meşihat Makamına 1 Ağustos 1920 tarihli bir yazı gönderdi.

Bu yazıda Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin müftülük görevi ile bağdaşmayan ve eşkıya çetesi olan Kuvva-yi Milliye hareketine silahlı olarak fiilen katıldığı, işlenen cinayet ve işkencelerin tertipleyicisi ve teşvikçisi olduğu güvenilir kaynaklardan öğrenildiği, bu nedenlerle de adı geçen şifahen alınan bir irade-i aliyye ile görevinden azledildiği bildirildi. 

Vatanperver din adamı ise, canını ortaya koyarak vatanı savunmaya devam etmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk eseri sh: 333)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Kırmızı bültenle aranan 3 şahıs yakalandı
Zekeriya Öz ve Adil Öksüz yine yok
Bu da öteki Türkiye!
Lüks konut projesine akın var
Lokomotif sektörün çarklarına taş girdi!
Hazır giyimde ihracat düşüyor, ithalat artıyor
Turizmde yalpalama mı başladı?
Yabancı ziyaretçi sayısında şok düşüş!
Şimşek farklı âlemde
Fabrikalar bir bir kapanıyor ancak...
İşsizliğin acı boyutu
Her kontenjan için 19 başvuru
En tehlikeli plan
İsrail terörüne bir de böyle bakın
Fatih Belediye Başkanı iddialara yanıt verdi
'Hemen bugün açıklayın'
'Bu bir felaket'
Erdoğan doğum oranına dikkat çekti
'Fatih Belediyesinden başlayacağım'
Özgür Özel Silivri'de konuştu
'Caymaya hakkı yok!'
Bahçeli'den Erdoğan'a adaylık cevabı
Minguzzi davasında karar
4 kişi serbest bırakıldı
Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'na ceza
Yalan tanıklık davasında karar
Bayram tatili 9 güne uzatıldı mı?
Fahrettin Altun açıkladı
Kamuoyunun gündeminden düşmeyen davada mütalaa açıklandı
Savcı, Zehra Kınık'a hapis cezası talep etti
Kırmızı bültenle aranan 3 şahıs yakalandı
Zekeriya Öz ve Adil Öksüz yine yok
Bu da öteki Türkiye!
Lüks konut projesine akın var
Lokomotif sektörün çarklarına taş girdi!
Hazır giyimde ihracat düşüyor, ithalat artıyor
Turizmde yalpalama mı başladı?
Yabancı ziyaretçi sayısında şok düşüş!
Şimşek farklı âlemde
Fabrikalar bir bir kapanıyor ancak...
İşsizliğin acı boyutu
Her kontenjan için 19 başvuru
En tehlikeli plan
İsrail terörüne bir de böyle bakın
Fatih Belediye Başkanı iddialara yanıt verdi
'Hemen bugün açıklayın'
'Bu bir felaket'
Erdoğan doğum oranına dikkat çekti
'Fatih Belediyesinden başlayacağım'
Özgür Özel Silivri'de konuştu
'Caymaya hakkı yok!'
Bahçeli'den Erdoğan'a adaylık cevabı
Minguzzi davasında karar
4 kişi serbest bırakıldı
Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu'na ceza
Yalan tanıklık davasında karar
Bayram tatili 9 güne uzatıldı mı?
Fahrettin Altun açıkladı
Kamuoyunun gündeminden düşmeyen davada mütalaa açıklandı
Savcı, Zehra Kınık'a hapis cezası talep etti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.