logo
29 MART 2024

Normalleşme potası

Büyük İsrail hayalleri kuran İsrail, bir taraftan Filistinli Müslümanlara her türlü zulme devam ederken, diğer taraftan bu hayalinin gerçekleşmesi için bölgede kendisini resmi olarak tanıyan ülkelerin sayısını artırmaya çalışıyor. Abraham Anlaşmaları’yla Arap ülkeleri bir bir normalleşme potasında eritilirken, bu potaya her geçen gün yeni ülkeler katılıyor. Sırada; Katar, Tunus, Umman ve Malezya’nın olduğu ifade ediliyor
20.10.2021 22:37:00
Normalleşme potası
Normalleşme potası
MURAT ÇABAS / ANALİZ HABER
 
Normalleşme adı alında yürütülen Abraham Anlaşmaları İsrail'in "büyük İsrail" hedefine ulaşması için oldukça önem teşkil ediyor. Zira bu anlaşmalar sayesinde İsrail, kurulduğu 1945 yılından bugüne kendisini tanımayan Arap ülkeleri tarafından resmen tanınmış oluyor. Dahası, bu ülkelerle her türlü siyasi, ekonomik ilişkileri genişleten İsrail, finans gücünü de kullanarak bu ülkelerin kapılarını kendisine sonuna kadar açıyor. Bir İsrail kabinesi olarak ifade edilen Trump hükümeti zamanında, ABD'nin arabuluculuğuyla başlayan bu normalleşme süreciyle, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas ve Sudan geçen yıl İsrail ile Abraham anlaşmasını imzalamışlardı. Yapılan açıklamalarda Katar, Tunus, Umman ve Malezya'nın da normalleşme sırasında olduğu ifade ediliyor.
 
Katar, Tunus, Umman ve Malezya sırada
 
Açıklama, İsrailli yetkililerden geldi. İsrail Bölgesel İşbirliği Bakanı Issawi Frej, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Erem News'e yaptığı konuşmada, bazı Arap ülkelerinin İsrail'le imzaladığı, ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik Abraham Anlaşmaları'nın geleceğine ilişkin değerlendirmede bulundu. İsrailli Bakan Frej, normalleşmeye Katar, Tunus ve Umman gibi Arap ülkelerinin yanında Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu Malezya'nın da katılabileceğini belirtti. Frej, "Bize düşman olanlar da dahil Ortadoğu'daki tüm Arap ülkeleriyle doğrudan ya da dolaylı ilişkimiz var. Uzak gelecekte Ortadoğu'daki tüm ülkelerin birlik içinde olacağını görüyorum" ifadelerini kullandı.
 
İsrail, normalleştiği ülkeleri kontrol altına alıyor
 
Arz-ı mevut ve büyük İsrail hayalleri kuran, Filistin coğrafyasında Filistinlileri yok kabul eden, yeni yerleşim birimleriyle işgalini sürekli genişleten, Müslümanların en önemli kutsal mekanlarından olan Mescid-i Aksa ve Harem-i İbrahim Camii gibi ibadethanelere baskınlar düzenleyen İsrail'in 'Ortadoğu'daki birlik'ten kastının ne olduğu malum. İsrail, normalleştiği ülkeleri her yönüyle kontrol altına alıyor. Normalleşme sürecine giren BAE'ye, son 6 ayda 250 bin İsraillinin gittiği belirtiliyor. İsrailli Bakan Frej, Abraham Anlaşmalarını "tarihi bir hadise ve tüm bölgede bir dönüm noktası" olarak nitelendirdi ve "BAE'nin Filistin meselesinin çözümünde kilit rol oynayacağından emin olduğunu" dile getirdi. Şu bir gerçek ki, İsrail için Filistin meselesinin çözümü Filistin'in tamamen ortadan kalkması.
 
Malezya'nın normalleşme sürecinde olması ilginç!
 
İsrail karşıtlığını en yüksek perdeden ifade eden Malezya'nın normalleşme sürecinde sırada olması oldukça ilginç bulunuyor. Zira Malezya İsrail'e karşı en sert tutumu ortaya koyan ülkelerden birisi. Malezya hükümeti, 2019 Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası'na katılmak isteyen İsrailli yüzücülerin Malezya'ya girmesini yasaklamıştı. Bu konuda Malezya'ya tepki gösterenlere cevap niteliğinde Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed bir yazı kalem alarak cevap vermişti.
 
'İsrail suçlu bir devlettir'
 
"Soykırım Devleti" başlığıyla yazdığı yazıda, Mahathir şunları ifade ediyordu: "Filistinliler, İsraillilerin el koyduğu evlerinden, arazilerinden ve vatanlarından hiçbir tazminat almadan kovulmuştur. Tüm dünya, İsraillilerin Filistinlilere yönelik baskı ve haksızlığını görüyor. Fakat özgürlük ve hukukun üstünlüğüne dair çok fazla konuşanlar, İsrail'e eleştiri dahi getiremiyor. İsrail'e ayrıcalık tanınıyor. İsraillileri ülkeye almama hakkımız var. İsrail, kınanmayı hak eden suçlu bir devlettir. İsrail'e yönelik kuvvetli bir desteğin olduğunu biliyoruz. İsrail'i tanımamanın ötesinde bir hamle yapamıyoruz. İsraillilerin ülkemize girişini engellemeye hakkımız olduğunu savunuyoruz. Dünya bizi bunu yaptığımız için kınıyorsa biz de dünyanın iki yüzlü olduğunu söyleme hakkına sahibiz." Malezya Dışişleri Bakanı Hişamuddin Hüseyin ise, geçen yıl Eylül ayında gerçekleşen 53. Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda, ülkesinin 1967 öncesi sınırlarını ve Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olmasını esas alan iki devletli çözümü her zaman desteklediklerini belirtmişti. Bütün bu açıklamalardan ve duruştan sonra normalleşme sırasında Malezya'nın da bulunduğunu duymak oldukça şaşırtıcı.
 
Katar, İsrail ile normalleşmeye karşıydı
 
Normalleşme potasında olduğu belirtilen bir diğer şaşırtıcı ülke ise Katar. Çünkü daha geçtiğimiz hafta açıklama yapan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Ortadoğu'da barış sürecinde herhangi bir ufuk görmediğini ifade ederek "İsrail ile normalleşme için yapılan Abraham Anlaşmaları'nın krizin çözümüne katkı sunması mümkün değil" demişti. Katar'da her yıl düzenlenen Küresel Güvenlik Forumu toplantılarının ikinci gününde konuşan Al Sani, İsrail işgalinin unutulmaması gerektiğini vurgulamıştı.
 
Hindistan da potada
 
Arap ülkeleriyle Abraham Anlaşmaları imzalayan İsrail, diğer Asya ülkelerini ise farklı yöntemlerle potasına alıyor; bunlardan birisi de Hindistan. ABD-İsrail ikilisi, dünyadaki Batı hegemonyasını uyguladıkları Milli Ekonomi Modeli ile darmadağın eden ve dünyanın yeni denge merkezi haline gelen BRICS birliğini dağıtmak için ellerinden geleni yapıyor. Yeni birlikler kurarak BRICS ülkelerini yanlarına çekmeye çalışıyorlar. İsrail, ABD, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) dışişleri bakanları, 'yeni dörtlü' olarak görülen birlikteliğin ilk toplantısında ekonomik işbirliği için uluslararası bir forum kurmaya karar verdi. Toplantıda, ulaşım ve teknolojide ortak altyapı projelerinin yanı sıra Ortadoğu ve Asya'da ekonomik ve siyasi işbirliğini genişletme ve deniz güvenliğini artırmanın yolları da görüşüldü. ABD'li Bakan Blinken Twitter'dan yaptığı paylaşımda, toplantının bölgesel ve küresel olarak ortak endişe konularıyla ekonomik ve siyasi işbirliğini genişletmenin önemine odaklandığı değerlendirmesinde bulundu.
 
 
 
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu

Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında "Kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler' sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
28.03.2024 16:32:00
İhlas Haber Ajansı
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Özgür Özel hakkında 'zibidi' benzetmesi nedeniyle suç duyurusu
Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel'in bir mitingde 'Tayyip Bey çağırınca oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi" ifadelerini kullanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulundu.

Konuya ilişkin açıklamada bulunan Kahramankazan 15 Temmuz Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Cafer Akın, 'CHP Genel Başkanı Özgür Özel haddini aşan açıklamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine Kahramankazan 15 Temmuz Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği olarak suç duyurusunda bulunacağız. CHP Genel Başkanı hadsiz Özgür Özel, 15 Temmuz darbe girişimine karşı koyan vatandaşlarımıza utanmadan, sıkılmadan 'zibidi' dedi. 'Tayyip Bey'in çağrısına oraya dizilen kot üstüne perdelik kumaştan kefen çeken zibidiler değil, dedesi Çanakkale'de kefensiz yatanlar kurtarır bu memleketi' ifadesini kullandı. CHP, Mustafa Kemal Atatürk'ün kemiklerini sızlatmaya devam ediyor. Özgür Özel'i kınıyoruz. 15 Temmuz şehit ve gazilerine zibidi diyemezsin, haddini bil' diye konuştu.

'Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz'

Özel'den özür beklediklerini söyleyen Akın, 'Aziz Türk milleti evlatları, söz konusu vatan olduğunda canlarından geçerek darbecileri ve darbeciliğe alkış tutanları durdurmuşlardır. 15 Temmuz'da devletinin çağrısıyla milletle kol kola şehadete yürüyerek tanklara siper olan aziz şehitlerimizin aileleriyle birlikte şehitlere 'zibidi' deme hadsizliğini gösteren Fetullahçı teröristlere inanç grubu güzellemesi yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i kınıyoruz. Her halükarda ülkeyi sizin kurtarmayacağınız kesin. Tankların arasından sıvışıp giderken, televizyon karşısında kahvenizi yudumlayarak izlediğiniz 15 Temmuz'da meydanlarda can veren, kan veren o 'zibidi' dediğiniz korkusuz kahramanlardan öğrenecek çok şeyiniz var. Asıl zibidi kim biliyor musunuz' O gece darbe oluyor diye alkış tutanlar, o gece kadeh kaldıranlar, o gece tankların arasından sıvışanlar, o geceden sonra darbecileri savunanlar, kahpe teröristlerle iş birliği içerisinde olanlar; millet siz siyasi malzeme yapın diye kurtarmadı bu vatanı. Ne Çanakkale'de kefensiz yatan atalarımız ne de 15 Temmuz'da karşı koyarken şehit olan yiğitlerimiz. Kahraman gazilerimiz, bu ülke için zerre faydası olmayanlar, ülke yönetimine talip olmaktan utanmıyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den şehit ailelerimiz ve gazilerimizden acilen özür dilemesini bekliyor ve şiddetle kınıyoruz' dedi.

'Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir'

Özel'in sözlerinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Avukat Burakhan Çınar ise, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz milleti için bir an olsun gözünü kırpmadan şehit olan ve yine bu uğurda gazi olanlara CHP Genel Başkanı'nın TV kanallarında da görüleceği üzere açık bir şekilde 'zibidi' şeklindeki hakaretini derin bir üzüntü ile hep beraber izledik, takip ettik. DEM Parti ile kent uzantısı neticesinde PKK'lı kişileri ilçe yönetimlerine sokan bir partinin genel başkanının her mitingde, hatta kendi partisinin genel başkanlık seçimlerinde dahi Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala'ya selam gönderirken, gazi veya şehit gibi kelimelerin nasıl bir maneviyat oluşturduğunu anlaması bizler tarafından beklenemez. Türk Ceza Kanunu'nun belirli maddelerini ihlal etmesi ve gazilerimiz ile şehit ailelerimiz üzerinde nasıl bir etki uyandırdığı kamuoyunun takdirindedir. Bu nedenle Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığımıza şikayetçi olmak için burada bulunuyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir partide gazilere ve şehitlere bu söylem kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle de Özgür Özel'i kınıyoruz ve kendisinden şikayetçiyiz. Yüce Türk adaleti gereğini yapacaktır' ifadelerini kullandı.

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.