Türkiye'nin Ekvador ile resmi bir kriz yaşaması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu ülkeye bir koruma ordusuyla gitmesi yetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Şubat 2016'da resmi bir ziyaret gerçekleştirdiği Ekvador'da konuşma yapacağı bir enstitüde protesto edilince Türk korumalar, Erdoğan aleyhine slogan atan Ekvadorlu göstericileri yaka paça dışarı attı. Müdahale sırasında bir milletvekilinin burnu kırıldı, birçok protestocu ise yaralandı.
Türkiye'de iktidara yakın bazı çevrelerce normal karşılanabilecek bu olay, alışık olmadıkları için olsa gerek Ekvadorlular için şok ediciydi.
Ekvador Dışişleri Bakanı Ricardo Patino, Türk korumaların bazı insanları "tekme atarak etkisiz hale getirdiğini" söyledi.
Patino, "Ekvador'da ifade özgürlüğü var ve Türkiye'nin güvenlik güçleri bu ülkede kendilerini ifade eden insanlara müdahale edemez" diye de ekledi.
Biz AKP tekmelerinin yakınlarını kaybetmiş insanlara karşı kullanıldığı Soma'da kaldığını düşünüyorduk ama yanılmışız.
10 yıllık madenci bir vatandaş, 13 Mayıs 2014'te yaşanan ve 301 madencinin öldüğü Soma faciasından bir gün sonra Erdoğan'ı protesto ettiği için o dönemde Başbakanlık Müşaviri olan Yusuf Yerkel'in tekmelerine maruz kalmıştı.
Aynı tekmeler bu defa Ekvador'da karşımıza çıktı.
Ne ilginçtir ki Soma'daki tekme hadisesi de o zaman Başbakan olan Erdoğan oradayken gerçekleşmişti.
Demek ki, Erdoğan nereye giderse tekme de oraya gidiyor?
Soma'daki tekme unutuldu gitti.
Ama diplomatik soruna neden olan Ekvador'daki tekme kolay kolay unutulmayacak gibi görünüyor.
Şimdi Ekvador, Türkiye'ye protesto notası verip, yaşanan skandal ile ilgili açıklama isteyecek.
Sorun yaşadığımız Suriye, Irak, Mısır, Libya, İran ve Rusya'nın arasına Ekvador da eklendi iyi mi?
Rus turistleri kaybettik, daha çok para harcayan Latin Amerikalı turistlere umutlarını bağlayan Türk turizm sektörü için Ekvador macerası başlamadan bitmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yurt dışına çıkış yasağı mı koysak, daha mı iyi olur diye düşünmeden edemiyorum.
Nasıl olsa yurtdışında da olsa iç politikaya her türlü müdahaleyi rahatlıkla yapıyor zatı muhterem.
Bari içeride kalırsa en azından dış işlerinde yeni yeni sorunlar eklenmez belki.
5 bin lira için mi?
Çarşamba günü Diyarbakır Sur'da 2 aylık nişanlısı 24 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Göksal Cin'i teröre kurban veren Büşra Aslan şöyle feryad ediyordu:
"Gelince düğün yapacaktık. Parası yoktu düğün yapmaya. Oralarda para biriktiriyordu. Ciğerim Göksal'ım. 5 bin lirası olsaydı bunlar olmazdı. 5 bin lira alsın diye mi bu sıkıntılar? Borcu var diye mi?"
Bazı illerde ise askerliğini henüz yapmamış gençlerin telefonlarına şu mesaj gönderilmiş:
"Kutsal askerlik görevinizi 2400 ile 3800 TL arasında değişen maaşla sözleşmeli erbaş/er komando olarak yapmak için son fırsatı kaçırmayın."
Komando tugaylarında sözleşmeli erbaş/er olanlar görevlendirildikleri bölgenin tehlikesine göre maaşlarında küçük artışlar oluyormuş.
Yani ölüme ne kadar yakınsan maaşın da o kadar yüksek...
İşte AKP'nin yeni Türkiye'sinde gençler 2500 ile 5000 TL kazanabilmek için, Göksal gibi belki de düğün yapabilmek için göz göre göre ölüme gidiyorlar.
Oysa açlık sınırının 1500 TL, yoksulluk sınırının ise 5000 TL'ye ulaştığı Türkiye'nin zenginlikleri, 80 milyon vatandaşa ölümü göze almadan Kıyamete kadar yeteceğini, yalnızca Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır var gücüyle haykırıyor. Prof. Dr. Baş'ın iktidarında 5000 TL en düşük maaş olacaktı. Asker ve polislerin maaşları ise bundan kat kat yüksek olacaktı.
Bize "yeni Türkiye" deyip evlatlarımızı ölüme gönderenlerin iktidarı değil, Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi iktidarı lazım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Şubat 2016'da resmi bir ziyaret gerçekleştirdiği Ekvador'da konuşma yapacağı bir enstitüde protesto edilince Türk korumalar, Erdoğan aleyhine slogan atan Ekvadorlu göstericileri yaka paça dışarı attı. Müdahale sırasında bir milletvekilinin burnu kırıldı, birçok protestocu ise yaralandı.
Türkiye'de iktidara yakın bazı çevrelerce normal karşılanabilecek bu olay, alışık olmadıkları için olsa gerek Ekvadorlular için şok ediciydi.
Ekvador Dışişleri Bakanı Ricardo Patino, Türk korumaların bazı insanları "tekme atarak etkisiz hale getirdiğini" söyledi.
Patino, "Ekvador'da ifade özgürlüğü var ve Türkiye'nin güvenlik güçleri bu ülkede kendilerini ifade eden insanlara müdahale edemez" diye de ekledi.
Biz AKP tekmelerinin yakınlarını kaybetmiş insanlara karşı kullanıldığı Soma'da kaldığını düşünüyorduk ama yanılmışız.
10 yıllık madenci bir vatandaş, 13 Mayıs 2014'te yaşanan ve 301 madencinin öldüğü Soma faciasından bir gün sonra Erdoğan'ı protesto ettiği için o dönemde Başbakanlık Müşaviri olan Yusuf Yerkel'in tekmelerine maruz kalmıştı.
Aynı tekmeler bu defa Ekvador'da karşımıza çıktı.
Ne ilginçtir ki Soma'daki tekme hadisesi de o zaman Başbakan olan Erdoğan oradayken gerçekleşmişti.
Demek ki, Erdoğan nereye giderse tekme de oraya gidiyor?
Soma'daki tekme unutuldu gitti.
Ama diplomatik soruna neden olan Ekvador'daki tekme kolay kolay unutulmayacak gibi görünüyor.
Şimdi Ekvador, Türkiye'ye protesto notası verip, yaşanan skandal ile ilgili açıklama isteyecek.
Sorun yaşadığımız Suriye, Irak, Mısır, Libya, İran ve Rusya'nın arasına Ekvador da eklendi iyi mi?
Rus turistleri kaybettik, daha çok para harcayan Latin Amerikalı turistlere umutlarını bağlayan Türk turizm sektörü için Ekvador macerası başlamadan bitmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yurt dışına çıkış yasağı mı koysak, daha mı iyi olur diye düşünmeden edemiyorum.
Nasıl olsa yurtdışında da olsa iç politikaya her türlü müdahaleyi rahatlıkla yapıyor zatı muhterem.
Bari içeride kalırsa en azından dış işlerinde yeni yeni sorunlar eklenmez belki.
5 bin lira için mi?
Çarşamba günü Diyarbakır Sur'da 2 aylık nişanlısı 24 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Göksal Cin'i teröre kurban veren Büşra Aslan şöyle feryad ediyordu:
"Gelince düğün yapacaktık. Parası yoktu düğün yapmaya. Oralarda para biriktiriyordu. Ciğerim Göksal'ım. 5 bin lirası olsaydı bunlar olmazdı. 5 bin lira alsın diye mi bu sıkıntılar? Borcu var diye mi?"
Bazı illerde ise askerliğini henüz yapmamış gençlerin telefonlarına şu mesaj gönderilmiş:
"Kutsal askerlik görevinizi 2400 ile 3800 TL arasında değişen maaşla sözleşmeli erbaş/er komando olarak yapmak için son fırsatı kaçırmayın."
Komando tugaylarında sözleşmeli erbaş/er olanlar görevlendirildikleri bölgenin tehlikesine göre maaşlarında küçük artışlar oluyormuş.
Yani ölüme ne kadar yakınsan maaşın da o kadar yüksek...
İşte AKP'nin yeni Türkiye'sinde gençler 2500 ile 5000 TL kazanabilmek için, Göksal gibi belki de düğün yapabilmek için göz göre göre ölüme gidiyorlar.
Oysa açlık sınırının 1500 TL, yoksulluk sınırının ise 5000 TL'ye ulaştığı Türkiye'nin zenginlikleri, 80 milyon vatandaşa ölümü göze almadan Kıyamete kadar yeteceğini, yalnızca Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır var gücüyle haykırıyor. Prof. Dr. Baş'ın iktidarında 5000 TL en düşük maaş olacaktı. Asker ve polislerin maaşları ise bundan kat kat yüksek olacaktı.
Bize "yeni Türkiye" deyip evlatlarımızı ölüme gönderenlerin iktidarı değil, Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi iktidarı lazım.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023