Hükümetin Suriye konusundaki bütün ümitlerini bağladığı Beyaz Saray’daki görüşme Perşembe günü gerçekleşti.
Suriye konusunun damga vurduğu görüşmeden sonra Erdoğan ve Obama mikrofonların karşısına çıktı.
Suriye meselesi konusunda Obama gayet temkinli açıklamalarda bulunurken Başbakan Erdoğan’ın sabırsızlığı her hareketinden okunuyordu.
Suriye konusunda evdeki hesap çarşıya uymayınca en fazla sıkıntıyı Türkiye yaşıyor. Türkiye’nin sıkıntısı hükümete baskı olarak yansıyor. Bundan dolayı Erdoğan, ABD’nin bir an önce harekete geçmesini istiyor.
Görünen o ki ABD tarafının harekete geçmesi mümkün değil.
Obama’nın açıklamaları Rusya’nın tezini kabul eden ABD’nin Türkiye’yi de bu konuda ikna ettiğini gösteriyor.
Basın toplantısında Esad’a baskıya devam edeceklerini ve muhaliflerle birlikte çalışacaklarını belirten Obama, "Rejim ve muhalefet temsilcileri önümüzdeki haftalarda (Cenevre'de) bir araya gelirken Türkiye önemli bir rol oynayacak” dedi.
Bu açıklama hem muhaliflerin hem de Türkiye’nin isteseler de istemeseler de Rusya’nın isteğiyle Cenevre’de düzenlenen konferansa katılacaklarını gösteriyor.
Obama’nın açıklamalarından Türk tarafının Beyaz Saray’daki görüşmede Suriye’deki durumdan Türkiye’nin ne kadar zarar gördüğü hususunda bazı açıklamalarda bulunduğunu anlıyoruz. Bundan dolayıdır ki Obama, “Cenevre'deki görüşmelerin, Rusya'nın ve Suriye'de her kesimi içerecek siyasi geçişin temsilcilerinin de katılımıyla, sonuç verebileceğini düşünüyorum. Ancak bu sırada, muhalefete yardım ve insani durumla ilgilenmeye devam edeceğiz. Türkiye ile de yakın istişare içinde olmayı sürdüreceğiz çünkü Türkiye'nin de bu durumdan derinden etkilendiğini biliyoruz" dedi.
Bu açıklamadan Türkiye’yi Suriye’de ateş çukuruna soktuğunu ABD’nin farkında olduğunu gösteriyor. ABD zaten Türkiye’yi bile bile ateşe attı.
Ne yazık ki, ABD’nin taşeronu olarak Suriye’de ateşe atlayan Türkiye, bu yakıcı ateşten çıkmak için bile ABD’den talimat bekliyor.
Buradan söyleyelim bu talimat ABD’den asla gelmeyecek.
Askeri müdahale kapısı kapandı
Türkiye’nin en çok istediği şey ABD’nin Suriye’ye askeri bir müdahalede bulunmasıydı. Obama açıklamalarıyla Türkiye’nin bu beklentisinin anla gerçekleşmeyeceğini ifade etti.
Obama bu konuda “ABD'nin tek taraflı eyleminin sonuç getireceğini düşünmüyorum" dedi.
Erdoğan’ın cevap veremediği soru
Basın toplantısı sırasında gazetecilerden soru alındı. Başbakan Erdoğan’a sorulan ABD'nin Suriye'deki çabaları güçlendirmemesi durumunda sürecin ne şekilde etkileneceği yönündeki soru cevapsız kaldı.
Bu sorunun bardağın boş tarafını gösterdiğini söyleyen Erdoğan “Şu anda bizler uluslararası camianın Suriye konusundaki hassasiyetini görmek istiyoruz" demekle yetindi.
İşine gelmediği için Başbakan Erdoğan veremedi ama biz bu sorunun cevabını verelim.
ABD Suriye’deki çabalarını güçlendirmezse –ki Rusya varken böyle bir şey asla mümkün görünmüyor- Türkiye’nin zaten ağrıyan başı daha da ağrıyacak.
Bu durum doğal olarak AKP hükümetine yönelik iç kamuoyundaki tepkileri güçlendirecek.
Bu da AKP’deki erimenin hızlanacağını gösteriyor.
Erdoğan ve Davutoğlu’na
yol göründü
Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarından çıkan netice ABD tarafının Suriye konusunda destek bulunması için Türkiye’ye yeni bir görev yüklediği gösteriyor.
Erdoğan’ın "Nitekim bu seyahatten sonra çok daha farklı ülkeleri ben de Dışişleri Bakanım da dolaşmak, ziyaret etmek suretiyle bu süreci daha nasıl hızlandıracağız, nasıl daha az insan ölsün ve bir demokratik rejim Suriye'ye süratle nasıl gelsin? Bizim derdimiz, otokratik bir rejimden, bir diktatörlükten Suriye'yi kurtarmaktır. Bu da öyle zannediyorum ki demokrasiye inanmış tüm ülkelerin ortak sorunudur. Bunu başarmak için bu yoldaki gayretimizi sürdüreceğiz" açıklaması yeni yol haritasının adeta dışa vurumudur.
Bu aşamadan sonra Türkiye, ABD’nin bile diş geçiremediği Suriye ve Rusya cephesinin karşısına taraftar toplamaya çalışacak.
Bunun anlamı şu: Erdoğan ve Davutoğlu’na yol göründü…
Suriye konusunun damga vurduğu görüşmeden sonra Erdoğan ve Obama mikrofonların karşısına çıktı.
Suriye meselesi konusunda Obama gayet temkinli açıklamalarda bulunurken Başbakan Erdoğan’ın sabırsızlığı her hareketinden okunuyordu.
Suriye konusunda evdeki hesap çarşıya uymayınca en fazla sıkıntıyı Türkiye yaşıyor. Türkiye’nin sıkıntısı hükümete baskı olarak yansıyor. Bundan dolayı Erdoğan, ABD’nin bir an önce harekete geçmesini istiyor.
Görünen o ki ABD tarafının harekete geçmesi mümkün değil.
Obama’nın açıklamaları Rusya’nın tezini kabul eden ABD’nin Türkiye’yi de bu konuda ikna ettiğini gösteriyor.
Basın toplantısında Esad’a baskıya devam edeceklerini ve muhaliflerle birlikte çalışacaklarını belirten Obama, "Rejim ve muhalefet temsilcileri önümüzdeki haftalarda (Cenevre'de) bir araya gelirken Türkiye önemli bir rol oynayacak” dedi.
Bu açıklama hem muhaliflerin hem de Türkiye’nin isteseler de istemeseler de Rusya’nın isteğiyle Cenevre’de düzenlenen konferansa katılacaklarını gösteriyor.
Obama’nın açıklamalarından Türk tarafının Beyaz Saray’daki görüşmede Suriye’deki durumdan Türkiye’nin ne kadar zarar gördüğü hususunda bazı açıklamalarda bulunduğunu anlıyoruz. Bundan dolayıdır ki Obama, “Cenevre'deki görüşmelerin, Rusya'nın ve Suriye'de her kesimi içerecek siyasi geçişin temsilcilerinin de katılımıyla, sonuç verebileceğini düşünüyorum. Ancak bu sırada, muhalefete yardım ve insani durumla ilgilenmeye devam edeceğiz. Türkiye ile de yakın istişare içinde olmayı sürdüreceğiz çünkü Türkiye'nin de bu durumdan derinden etkilendiğini biliyoruz" dedi.
Bu açıklamadan Türkiye’yi Suriye’de ateş çukuruna soktuğunu ABD’nin farkında olduğunu gösteriyor. ABD zaten Türkiye’yi bile bile ateşe attı.
Ne yazık ki, ABD’nin taşeronu olarak Suriye’de ateşe atlayan Türkiye, bu yakıcı ateşten çıkmak için bile ABD’den talimat bekliyor.
Buradan söyleyelim bu talimat ABD’den asla gelmeyecek.
Askeri müdahale kapısı kapandı
Türkiye’nin en çok istediği şey ABD’nin Suriye’ye askeri bir müdahalede bulunmasıydı. Obama açıklamalarıyla Türkiye’nin bu beklentisinin anla gerçekleşmeyeceğini ifade etti.
Obama bu konuda “ABD'nin tek taraflı eyleminin sonuç getireceğini düşünmüyorum" dedi.
Erdoğan’ın cevap veremediği soru
Basın toplantısı sırasında gazetecilerden soru alındı. Başbakan Erdoğan’a sorulan ABD'nin Suriye'deki çabaları güçlendirmemesi durumunda sürecin ne şekilde etkileneceği yönündeki soru cevapsız kaldı.
Bu sorunun bardağın boş tarafını gösterdiğini söyleyen Erdoğan “Şu anda bizler uluslararası camianın Suriye konusundaki hassasiyetini görmek istiyoruz" demekle yetindi.
İşine gelmediği için Başbakan Erdoğan veremedi ama biz bu sorunun cevabını verelim.
ABD Suriye’deki çabalarını güçlendirmezse –ki Rusya varken böyle bir şey asla mümkün görünmüyor- Türkiye’nin zaten ağrıyan başı daha da ağrıyacak.
Bu durum doğal olarak AKP hükümetine yönelik iç kamuoyundaki tepkileri güçlendirecek.
Bu da AKP’deki erimenin hızlanacağını gösteriyor.
Erdoğan ve Davutoğlu’na
yol göründü
Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarından çıkan netice ABD tarafının Suriye konusunda destek bulunması için Türkiye’ye yeni bir görev yüklediği gösteriyor.
Erdoğan’ın "Nitekim bu seyahatten sonra çok daha farklı ülkeleri ben de Dışişleri Bakanım da dolaşmak, ziyaret etmek suretiyle bu süreci daha nasıl hızlandıracağız, nasıl daha az insan ölsün ve bir demokratik rejim Suriye'ye süratle nasıl gelsin? Bizim derdimiz, otokratik bir rejimden, bir diktatörlükten Suriye'yi kurtarmaktır. Bu da öyle zannediyorum ki demokrasiye inanmış tüm ülkelerin ortak sorunudur. Bunu başarmak için bu yoldaki gayretimizi sürdüreceğiz" açıklaması yeni yol haritasının adeta dışa vurumudur.
Bu aşamadan sonra Türkiye, ABD’nin bile diş geçiremediği Suriye ve Rusya cephesinin karşısına taraftar toplamaya çalışacak.
Bunun anlamı şu: Erdoğan ve Davutoğlu’na yol göründü…
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023