"Bu hal ne haldı, gözel ne haldı?
Yanakta döğdürüpsen!
Gözüm ne haldı, canım ne haldı?
Alemi öldürüpsen!.."
Son günlerde, gündemden fırsat buldukça bu Kerkük türküsünü mırıldanıyorum!
15 Temmuz'da Türk Milletinin bütün dünyaya demokrasi dersi vermesi neticesinde FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü)'nün milletçe püskürtülen kahpe kalkışması sonunda OHAL adlı İleri Demokratik bir oğlumuz doğdu, hayırlı olsun!
OHAL denilen, bu hâl işte!
Sütten ağzı yanmış ve yoğurda üfleyen bir millet olarak akıllar karıştı elbette!
Bu üç aylık ve gerek görülürse uzatılması söz konusu olan OHAL süresince, neler yaşayacağımızı hep beraber göreceğiz! Bir daha kurunun oduna yaş da yanacak, yansın!
Toplumsal barışa veya gerginliklere yol açabilecek uygulamalar olacak mı?
Bunları irdeleyebilmek için OHAL'in tanıdığı ayrıcalıkları, varsa vatandaş için düşünülenleri bilmek lazım.
Neler yaşanacak OHAL'de?
* Partili Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar Kurulu, sınırsız Kanun Hükmünde Kararname çıkarabilecek,
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek.
Süper yetkili (partili) valiler olacak. OHAL'de koordinasyon Başbakanlık veya Başbakanın görevlendireceği bakanlık tarafından sağlanacak.
OHAL Valileri, güvenlik yanında yerel yönetimlere yani belediyelere ilişkin yetkiye de sahip olacak.
Yani; Tek Adamlık veya Başkanlık geldi sonunda, sadece uygulamada var olanı yasalaştırmaya kaldı iş! Hayırlı olsun!
Devletin başına başkanı Devlet geçirecek! Yaşasın!
* OHAL'de, Anayasa gereğince ve milletlerarası hukukun sağladığı temel hak ve hürriyetlerin kullanımı kısmen veya tamamen durdurulabilecek.
Anayasa güvencesindeki vatandaşlık haklarına aykırı tedbir alınabilecek. Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatini açıklamaya zorlanamayacak. Suç ve ceza geçmişe yönelik yürütülemeyecek. Mahkeme kararı olmadan kimse suçlu sayılamayacak.
Yani Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı'na yakın olanların veya AKP'lilerin sınırsız hürriyet yaşayabileceği ve her türlü vandalizme müsait günlere giriyoruz!
Artık; "Benim partili dayım, senin partili dayını döver!" mantıklı bir asayiş yaşayacağız!
Suç ve ceza geçmişe yönelik işletilmeyeceği için yine yapanların yaptıkları yanlarına kâr kalacak!
Atla katır tepişmesinde arada ziyan olan yine merkepler olacak!
Olsun! Yaşasın OHAL! Yaşasın Devlet!
* Sokağa çıkma sınırlanabilecek veya yasaklanabilecek. Belli yer ve saatlerde dolaşım, toplanma ve araç seyri yasaklanabilecek. Kişilerin araçları ve üstü mahkeme kararı olmadan aranabilecek, delil niteliğindeki eşyaya el konulabilecek. Her nevi sahne oyunları ve filmler denetlenip yasaklanabilecek. Ruhsatlı da olsa silah ve mermi taşınması yasaklanacak. İdari işlem haricinde yürürlüğü durdurma talep edilemeyecek.
Yani; Tek Adam, Tek Yasama, Tek Yürütme, Tek Yargı; Padişahım çok yaşa!
Vatandaş olarak yapılabilecek tek muhalefet; "Mağrur olma Padişah'ım, Senden büyük Allah var" slogan şerhi, o da fırsat bulunup kullanılabilirse...
Yaşasın Reis! Yaşasın Reisten daha reisçi Devlet!
* Gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılması çoğaltılması ve dağıtılması yasaklanabilecek ve toplatılacak. Söz, yazı, resim, film, sosyal medya ve medya üzerinden yapılan her türlü yayım denetlenebilecek, kayıtlanabilecek ve yasaklanabilecek..
Normalinde en fazla buraya itiraz edilecek gibi görünüyor ama sosyal medyadaki sahte sanal entel ve kahramanlardan kurtulacağımız için, şahsen bu maddeyi tuttum!
Devletin başına Devlet geçti! Yaşasın!
* Gözaltı süreleri Kanun Hükmünde Kararnamelerle uzatılabilecek. Yani, İleri Demokrasi sayesinde AB-D'nin dikte ettirdiği düzenlemeler sayesindeki gözaltındaki şımarıklıklar bitti! Buna da şahsen itirazım yok.
Kendi düşen ağlamaz! Yaşasın!
* Orantılı güç kullanılması esas ama OHAL'de; teslim ol çağrısına uyulmaması, silahlı mukabeleye yeltenilmesi durumlarında Güvenlik Güçleri hedefe ateş edebilecekler ve bu yüzden açılacak davalarda Güvenlik Güçleri asla tutuklanmayacak...
Yani yıllardır bölücü terör örgütü mensupları karşısında aciz kalan Güvenlik Güçlerimize "Vur Emri" verildi. Mermi adres sormaz ama yine de hedef olmamak gereği...
AKP Hükumetinden sonra yönetime kim gelirse gelsin yeniden "Faili Meçhul" soruşturmaları olacak gibi ama Yaşasın Devlet!
* Kanun Hükmünde Kararnameler hakkında, Anayasa Mahkemesi'ne dava açılamayacak..
Yani, OHAL yetkileriyle Hanedan mensubu kişilerin şahsi merhametlerine emanetiz...
Yaşasın Reis! Yaşasın Devlet!
* OHAL ve KHK kararlarıyla yapılacak idari işlemlere yargı yolu açık ama Yürütmeyi durdurma talep edilemeyecek. Yani uygulama yürürlüğe girdiği anda girecek...
* Darbecilerin mal varlıklarına el koyulabilecek!
Yani; her türlü herzeyi yiyip, gözaltı veya tutukluluk halinde kolay elde edildiği için kolay harcanabilen paranın hükmü kalmayacak.
Olağanüstü Günleri yaşamaya başladık!
Babam Rahmetli; "Oğlum! Dünyada huzur istiyorsan Devletin; ahirette huzur istiyorsan Allah'ın yasaklarına uy..." derdi..
Her şeye ve herkese rağmen ihlal etmekten keyif aldığım "duman yasağı" haricinde, yasaklara şahsen uymaya gayret edeceğim!
Kayaya kafa atanın beynini dağıtacağını; ateşin yaktığını, suyun boğduğunu, ummadık taşın baş yardığını tecrübelerimle biliyorum çünkü...
Çok söyledik; işittiler, duymadılar!
Artık Reis'ten ve Reis'in başa çıkmasına İleri Demokratik destek veren Bahçeli'den ve Devlet'ten şikayet edeni, devlete (Bahçeli'ye de olabilir) şikayet edeceğim!
"AKIL, BİR ARAÇTIR. İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yanakta döğdürüpsen!
Gözüm ne haldı, canım ne haldı?
Alemi öldürüpsen!.."
Son günlerde, gündemden fırsat buldukça bu Kerkük türküsünü mırıldanıyorum!
15 Temmuz'da Türk Milletinin bütün dünyaya demokrasi dersi vermesi neticesinde FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü)'nün milletçe püskürtülen kahpe kalkışması sonunda OHAL adlı İleri Demokratik bir oğlumuz doğdu, hayırlı olsun!
OHAL denilen, bu hâl işte!
Sütten ağzı yanmış ve yoğurda üfleyen bir millet olarak akıllar karıştı elbette!
Bu üç aylık ve gerek görülürse uzatılması söz konusu olan OHAL süresince, neler yaşayacağımızı hep beraber göreceğiz! Bir daha kurunun oduna yaş da yanacak, yansın!
Toplumsal barışa veya gerginliklere yol açabilecek uygulamalar olacak mı?
Bunları irdeleyebilmek için OHAL'in tanıdığı ayrıcalıkları, varsa vatandaş için düşünülenleri bilmek lazım.
Neler yaşanacak OHAL'de?
* Partili Cumhurbaşkanı başkanlığındaki Bakanlar Kurulu, sınırsız Kanun Hükmünde Kararname çıkarabilecek,
Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek.
Süper yetkili (partili) valiler olacak. OHAL'de koordinasyon Başbakanlık veya Başbakanın görevlendireceği bakanlık tarafından sağlanacak.
OHAL Valileri, güvenlik yanında yerel yönetimlere yani belediyelere ilişkin yetkiye de sahip olacak.
Yani; Tek Adamlık veya Başkanlık geldi sonunda, sadece uygulamada var olanı yasalaştırmaya kaldı iş! Hayırlı olsun!
Devletin başına başkanı Devlet geçirecek! Yaşasın!
* OHAL'de, Anayasa gereğince ve milletlerarası hukukun sağladığı temel hak ve hürriyetlerin kullanımı kısmen veya tamamen durdurulabilecek.
Anayasa güvencesindeki vatandaşlık haklarına aykırı tedbir alınabilecek. Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatini açıklamaya zorlanamayacak. Suç ve ceza geçmişe yönelik yürütülemeyecek. Mahkeme kararı olmadan kimse suçlu sayılamayacak.
Yani Seçilmiş Partili Cumhurbaşkanı'na yakın olanların veya AKP'lilerin sınırsız hürriyet yaşayabileceği ve her türlü vandalizme müsait günlere giriyoruz!
Artık; "Benim partili dayım, senin partili dayını döver!" mantıklı bir asayiş yaşayacağız!
Suç ve ceza geçmişe yönelik işletilmeyeceği için yine yapanların yaptıkları yanlarına kâr kalacak!
Atla katır tepişmesinde arada ziyan olan yine merkepler olacak!
Olsun! Yaşasın OHAL! Yaşasın Devlet!
* Sokağa çıkma sınırlanabilecek veya yasaklanabilecek. Belli yer ve saatlerde dolaşım, toplanma ve araç seyri yasaklanabilecek. Kişilerin araçları ve üstü mahkeme kararı olmadan aranabilecek, delil niteliğindeki eşyaya el konulabilecek. Her nevi sahne oyunları ve filmler denetlenip yasaklanabilecek. Ruhsatlı da olsa silah ve mermi taşınması yasaklanacak. İdari işlem haricinde yürürlüğü durdurma talep edilemeyecek.
Yani; Tek Adam, Tek Yasama, Tek Yürütme, Tek Yargı; Padişahım çok yaşa!
Vatandaş olarak yapılabilecek tek muhalefet; "Mağrur olma Padişah'ım, Senden büyük Allah var" slogan şerhi, o da fırsat bulunup kullanılabilirse...
Yaşasın Reis! Yaşasın Reisten daha reisçi Devlet!
* Gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılması çoğaltılması ve dağıtılması yasaklanabilecek ve toplatılacak. Söz, yazı, resim, film, sosyal medya ve medya üzerinden yapılan her türlü yayım denetlenebilecek, kayıtlanabilecek ve yasaklanabilecek..
Normalinde en fazla buraya itiraz edilecek gibi görünüyor ama sosyal medyadaki sahte sanal entel ve kahramanlardan kurtulacağımız için, şahsen bu maddeyi tuttum!
Devletin başına Devlet geçti! Yaşasın!
* Gözaltı süreleri Kanun Hükmünde Kararnamelerle uzatılabilecek. Yani, İleri Demokrasi sayesinde AB-D'nin dikte ettirdiği düzenlemeler sayesindeki gözaltındaki şımarıklıklar bitti! Buna da şahsen itirazım yok.
Kendi düşen ağlamaz! Yaşasın!
* Orantılı güç kullanılması esas ama OHAL'de; teslim ol çağrısına uyulmaması, silahlı mukabeleye yeltenilmesi durumlarında Güvenlik Güçleri hedefe ateş edebilecekler ve bu yüzden açılacak davalarda Güvenlik Güçleri asla tutuklanmayacak...
Yani yıllardır bölücü terör örgütü mensupları karşısında aciz kalan Güvenlik Güçlerimize "Vur Emri" verildi. Mermi adres sormaz ama yine de hedef olmamak gereği...
AKP Hükumetinden sonra yönetime kim gelirse gelsin yeniden "Faili Meçhul" soruşturmaları olacak gibi ama Yaşasın Devlet!
* Kanun Hükmünde Kararnameler hakkında, Anayasa Mahkemesi'ne dava açılamayacak..
Yani, OHAL yetkileriyle Hanedan mensubu kişilerin şahsi merhametlerine emanetiz...
Yaşasın Reis! Yaşasın Devlet!
* OHAL ve KHK kararlarıyla yapılacak idari işlemlere yargı yolu açık ama Yürütmeyi durdurma talep edilemeyecek. Yani uygulama yürürlüğe girdiği anda girecek...
* Darbecilerin mal varlıklarına el koyulabilecek!
Yani; her türlü herzeyi yiyip, gözaltı veya tutukluluk halinde kolay elde edildiği için kolay harcanabilen paranın hükmü kalmayacak.
Olağanüstü Günleri yaşamaya başladık!
Babam Rahmetli; "Oğlum! Dünyada huzur istiyorsan Devletin; ahirette huzur istiyorsan Allah'ın yasaklarına uy..." derdi..
Her şeye ve herkese rağmen ihlal etmekten keyif aldığım "duman yasağı" haricinde, yasaklara şahsen uymaya gayret edeceğim!
Kayaya kafa atanın beynini dağıtacağını; ateşin yaktığını, suyun boğduğunu, ummadık taşın baş yardığını tecrübelerimle biliyorum çünkü...
Çok söyledik; işittiler, duymadılar!
Artık Reis'ten ve Reis'in başa çıkmasına İleri Demokratik destek veren Bahçeli'den ve Devlet'ten şikayet edeni, devlete (Bahçeli'ye de olabilir) şikayet edeceğim!
"AKIL, BİR ARAÇTIR. İNSAN; GÖNÜLDÜR, GÖNÜL" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017